İçişleri Bakanlığının "Kardeş şehirler" projesi kapsamında,
Siirt'te "Hamsi Festivali" düzenlenmesi barış ve dostluğun gelişmesi için son derece olumlu etkinliklerden biridir.
*
Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç'in önderliğinde önceki gün,
Siirt'te Türk'ü,
Arap'ı
Kürt'ü Siirt sofrasında hamsi ve helva yediler...
Sergiler açtılar...
Halk oyunlarıyla coştular...

Çünkü,
Devlet olarak şanımız Türkiye.
Coğrafyamız Anadolu'dur.
Anadır,
Vatandır  bu topraklar bize çünkü.
*
Dış güçlerin,
Ayrıştırıcı nifakların,
Halklarımızı birbirine düşürme gayretleri,
Artık imkansız noktaya varmış ve hatta aşmıştır bile...
*
Nihayet Kürtler;
Kurulan tezgahı,
Oynanan büyük oyunu görmüşler,
Türk'ün ve Kürt'ün kardeşliğinin,
Ne denli mühim ve ayrışmaz  olduğuna karar vermişlerdir.
*
İşin bu olumlu noktaya gelmesinde,
Başta İçişleri Bakanı hemşerimiz Soylu'nun projeleri doğrultusunda,
Bölgeler arası gezilerin düzenlenmesi,
Dostlukların pekişmesinde büyük etken oluşturmuştur...
*
Geçmişte,
Öyle "Akil(!) insanların,
Otel/motel muhabbetleri fasaryadan işlerdi.
Hatta tahrik ediciydi.
*
Ama bu proje var ya;
Halkların tabanda kaynaşması projesi,
Her iki taraftan çocuklarını kaybetmiş ailelerin,
Barış hatırına,
Birlik ve dirlik hatırına,
Dosta düşmana karşı sevgiyle kucaklaşmasıdır.
Halkların kardeşliğidir bu...
*
Ne mutlu katkısı bulunan o dostlara...
İşte onlardan biri de,
Gazeteci dostumuz sevgili Ahmet Külekçidir.
O kendini bu "barış" davasına adamış yürekli bir kahramandır  benim için.
Öyle ki,
Sakarya'da ve Batman'da uyuşturucu paneline katılıyor,
Hemen ardından Siirt'te,
20 bin kişinin katıldığı hamsi festivalinin de  görülmeyen ismi oluyor.
Teşekkürler Külekçi,
Ve katkı veren herkese teşekkürler...

Cora Haklı Ama

Trabzon Milletvekilimiz Salih Cora,
"Manastırlar inanç turizmine kazandırılmalı" diyor.
Doğru diyor.
Aynen katılıyorum.
Ama muhalefet milletvekiliymiş gibi bir ifade bu "kazandırılmalı" sözü.
Oysa Cora,
"Manastırlar İnanç turizmine kazandırılacak" demelidir.
Haksız mıyım?
 
Çamuru Attın İzi Kaldı İlhami
 
Atatürk düşmanı Kadir Mısıroğluna cevap yetiştireyim derken,
Trabzonluları Pontus'lu gösteren İlhamiciğim,
Gönül almaya kalkmış.
 
Evet bu muhterem(!) vekil,
Genel yayın yönetmenimizi arayarak,
Biz Trabzonluların nasıl da vatansever olduğumuzu,
Yakın dostlarının falan da,
Trabzonlu olduğuna vurgu yaparak,
Özür diliyor.
*
İyi de çamur attın izi kaldı İlhamiciğim.
Sosyal medyadan Trabzonlu olduğumu anlayan bir kadın bana,
"Yemişim sizin Türklüğünüzü" diye yazıyor.
Önce çok şaşırdım.
"Bu kadın yamyam mı nedir?" dedim.
Ve kendisini,
"Türklüğümüzü yeme,
Boğazında kalır.
Ama Tonya peynirimizi ye.
Vakfıkebir ekmeğimizi ye.
Akçaabat köftemizi,
Fındığımızı ye.
Hatta çayımızı iç
Ama ne olur,
Türklüğümüzü yeme,
Boğulur moğulursun yazık olur" diye uyardım.
*
Ya İlhami'nin aklıyla kadın bizi yemeye kalktı.
Yedirmeyiz yavrum.
Yiyemezsin Türklüğümüzü...
*
Ya İlhami,
Bak senin yüzünden bütün bunlar...
Evet İlhami karde,
Bilgisizce konuşuyorsun,
Kadında kalkıyor Türklüğümüze talip oluyor.
 
Yok Mu Başka İnce
 
Cumhuriyet Halk Partisinde,
Her türlü seçim mevzuunda ve
Her alanda Muharrem İnce'yi görmekteyiz.
*
Hakkını teslim etmeliyim ki,
Muharrem İnce'yi liderlik vasfı yüksek birisi olarak görüyorum.
Çünkü iyi hatip.
Kitleleri etkilemesini biliyor.
Söylemleriyle taşı gediğine oturtuyor.
Gördük ki,
Cumhurbaşkanlığı yarışında rakibi Erdoğan'ı bile baya sarsan,
CHP'nin oylarını yüzde 30'lar seviyesine taşıyan birisidir.
*
Lakin bu durum,
CHP'de sanki başka adam yok algısını da vermektedir.
Bu görüntü  bana bir fıkrayı hatırlattı.
Komutan:
Temel, düşman askeri sağdan gelse ne yaparsın?
Temel:Vururum onu komutanım
Komutan:
Soldan gelse ne yaparsın? 
Temel:
Vururum onu komutanım.
Yukardan,
Aşağıdan gelirse ne yaparsın?
Temel:
Komutanım memleketin tek askeri ben miyim?
*
İşte o misal,
CHP'de başka kimsecikler yok mu ki her yere Muharrem'i
Bırakın adamı her şeye maydanoz etmeyin.
 
Cehalet
 
Cehalet,
Bilgisizlik olarak algılansa da,
Daha geniş anlamlar taşır.
*
Mesela cehalet,
Sabırsızlıktır.
Saldırganlıktır.
Sonunu düşünmeden başını belalara sokmaktır.
Ahlaksızlıktır cehalet.
*
Cehalet güvenilmez olmaktır.
Yoksulları küçümsemek,
Azarlamaktır.
Emanete ihanettir.
Allah şirk koşmaktır.
*
Selamlaşmamak,
Çalmak,
Emanete ihanet etmek,
Olumsuz söz ve tavırlar içinde olmaktır.
*
Cehalet hem kel hem fodul olmaktır.
Küstahlıktır.
Haddi aşmaktır.
Şiddet yanlısıdır.
İlme/bilime karşı olmak,
Burnunun dikine gitmektir cehalet.
 
Fıkra
 
Bir gün Hoca'nın canı et yemeği istemiş.
Kasaptan iki kilo et alıp evine götürmüş.
Hanımına,
- Akşama güzelce pişir bunları demiş.
 Ne var ki o gün eve hanımın misafirleri gelmiş.
Kadıncağız eti pişirip onlara ikram etmiş.
Akşamda bir tarhana çorbası çıkarmış Hoca' nın önüne.
- Et nerde demiş Hoca.
Kadın doğruyu söyleyeceğine bir yalan kıvırmış.
- Eti kedi yedi, demiş.
- Getir şu kediyi bakalım demiş Hoca.
Sonra teraziyi çıkartıp kediyi tartmış.
Bakmışlar ki tam iki kilo geliyor.
Hoca hanımına sormuş:
- Peki hanım demiş, kedi bu ise bizim et nerede?
Et buysa kedi nereye gitti?