Allah rahmet etsin, Karadeniz Gazetesi’nin sorumlu Yazı İşleri Müdürlüğünü bize veren de, bu gazeteyi kurarken sensiz olmaz diyen de rahmetli Salih Çamoğlu’dur. Derin dostlukları vardı. İş dünyasında hem Nurettin Aydın hem Muammer Saka, hem de tekstilci(İplik) İbrahim Kul Çamoğlu’nun yakın arkadaş ve sırdaşı idi. Sonra herkes bir tarafa savruldu.

Tayyip Erdoğan, İstanbul Belediye başkanlığının ilk yılındaTrabzon’a geldiğinde Nurettin Aydın Cumhurbaşkanımızı Karadeniz Gazetesi’ne getirmişti. Bizde arkasından ‘Geleceği parlak olacak’ diye söylenmiştik.

Erdoğan ile 1 saate yakın sohbet ettik. Yıllar sonra Ankara’da Ak parti grubunda görüştük, birlikte Zorlu Otel’de röportajlarımız oldu.

Tayyip Erdoğan siyaseti inanılmaz bir şekilde harmanladı. Hem Türkiye’yi yönetiyor hem de Türkiye’nin yıllarına damga vuracak partiyi ayakta tutmak istiyordu.

Bunu yaparken bazı radikal kararları almak zorunda idi. Zira almazsa bir sonraki gün başkası sonra başka bir sorun önüne çıkacaktı. İlk operasyonu Ertuğrul Yalçınbayır’a yaptı. Ki, kurucu idi.
Sonra sağkolu olan ve milli görüşün köklerinden gelen isim Abdüllatif Şener ile yollarını ayırdı. Arada bir çok isim gitti. Abdullah Gül’e Dışişleri Bakanlığı, Başbakanlığı verdi, Cumhurbaşkanı yaparken de ‘Kardeşim’ dedi. Ama Gül, Parti kurmaya çalışınca resti çekti!

Siyaseti yıllardır takip eden birisi olarak söylüyorum, Milletvekilleri, Bakanlar Erdoğan’dan çekiniyorlar. 24 Haziran öncesinde Ulaştırma Bakanı Ahmet Arslan Ankara’da görüşemediği Erdoğan’a bir bilgi notunu aktarmak için Trabzon havalimanında kamp kurup orada notunu iletmiş! O çekinme AK partide başlı başına disiplini sağlıyor.

Siyasette spora geçelim. İddiaya göre, Trabzon’da da son dönemde kulüp içinde, takım içinde gruplaşma söz konusu olmuş. Lemi Çelik’in dünkü yazdıklarını okuduk. Bu oyuncular Trabzonspor için ter dökmüş isimler. Ne Burak’la ne de Onur’la sorunları olmayan isimler.

Trabzonspor ve taraftarı hem Burak’a hem de Onur’a büyük değer kattı. Turan Yurdakul hocamın izleyip beğendiği ve Trabzonspor’a önerdiği 2006-2007 sezonunda gelen Onur Trabzonpsor’la birlikte marka oldu, pik yaptı. Benzer şekilde Burak Yılmaz da Trabzonspor Galatasaray ve Çin takımında ciddi rakamlar kazandı. Emek te verdiler.
Profesyonel futbolda ödül de var, ceza da var.

Trabzonlu bir sanatçının, ‘Türkiye’de 2010-2011 şampiyonu Trabzonspor’dur’ sözünü haykıran iki isim kadro dışı bırakılmamalıydı sözlerini okudum. Burak ve Onur bu sözleri söylediler ve bunu asla unutmayız.

Ne Burak ne Onur Trabzonspor’dan ayrılmış değiller. cezalarını çekerler sonra affedilirler ve Trabzonspor’un formasın giymeye devam ederler. Bundan sonrası onların tercihidir.

Bu Kez Oyuna Gelme

Trabzonspor geçen yıl kendi sahasında Feneri elinden kaçırdı. 1-1’lik skorla maç bitti. Önceki yıllarda ise gerilimden hep Fener beslendi. Şimdi şehirde Burak ve Onur olayının taraftarı böldüğü ve maçın tamamlanmasının zor olabileceği şeklinde bir dedikodu dolaşıyor. Trabzonspor  sahaya çıkacak Feneri yenerek yollayacak. Asla bir oyuna da fırsat vermeyecek. Trabzonspor taraftarı zor süreci en iyi şekilde geçecektir.

İstanbul’u Salladılar

İstanbul Avrasya maratonunun değişmez altılısı yine koşusunu yaptı ve ciddi dereceler elde ettiler. Yaş katogorisinde 37’inci sırada , 7500 kişinin yer aldığı koşuda ise 425’inci sırada yer buldular. Arsin Belediye Başkanı Dr. Erdem Şen’in öncülük ettiği, Zorlu Otelin işletme müdürü Ali Şahin’in önemli bir parçası olduğu, Birol Nebioğlu, İsmail Nebioğlu, Abdulkadir Bektaş ve Hakan Eskici’nin de tamamladığı takımı yürekten tebrik ediyoruz.

Arsin Onsuz, O Arsin’siz Olamaz

İbrahim Usta Ankara’ya gideli yaklaşık olarak 20 yıl oldu. Trabzon’a zaman zaman geldi. Ama ilk kez bu kadar uzun süreli kaldı. 2 haftadır KTÜ Tıp fakültesinde Kardiyoloji yoğun bakımın önünde anne nöbeti tutuyor. Annesi bugün yarın özel odaya alınırsa belki başkent’e dönecek..Gidip geleni çok oldu. Arsin FK kulübünün başkan ve yöneticileri de Usta’yı ziyaret etti geçmiş olsun dediler. Sonrasında da birçok zafere birlikte tanık oldukları Arsin şehir stadına resmini ve ‘sensiz olmaz başkan’ diye fotoğrafını astılar. Bende o yazı üzerine 23 yıl önce Arsin Yanbolu Yakup restoran’ın balkonunda çektiğim bu fotoğrafı ve haberi arşivden çıkardım. Gerçekten Arsinspor’a büyük katkılar sağlayan Usta yine katkısını yapacaktır. Bir kez daha Usta ailesine geçmiş olsun diyoruz.

İsmet Abim Ağzına Sağlık

İsmet Hacısalihoğlu.
Demokrat Parti’yi yeniden kuran değerlerimizden. Dün aradı, ‘Yusuf bu hadsize haddini bildirin’ dedi.
Sözünü ettiği Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan.
Ey Özcan, sen bilirmisin, Erzurum kongresinin altyapısını yapanlar Trabzon mebusları Hacısalihzade Servet bey, Eyüpzade İzzet bey, Kellecizade Abdullah Hasip beydir.
Ey hadsiz! sen bilmezmisin Atatürk’e sivil kıyafetleri giydirip Ankara’ya Gönderen ve Cumhuriyeti kurduran isimlerin başında da Trabzonlular gelir!
Ey hadsiz! Sen yine bilmezmisin, Atatürk’ün ‘Sakarya savaşını Trabzonluların üstün gayreti ile kazandığımızı’ söylediğini.
Bir kez değil, bin kez de özür dilesen kabul görmez. Böyle bir söz bilinçaltı ile söylenmiştir. İki elimiz her zaman yakandadır.

Ali Kemal Denizci Efsaneleri

Trabzonpor’un en büyük efsaneleri kimdir derseniz herhalde Şenol Güneş; Ali Kemal Denizci ve Hami Mandıralı denir. Ali Kemal Denizci’nin futbolu kadar fırtınalı hayatı da hep konuşuldu ve anlatılanları da hep hoş karşıladı.

İddiaya göre, Trabzon’da bir Beşiktaş maçı öncesi. Beşiktaş takımı Trabzon’da otel’de kalıyor ve Trabzonspor da aynı otel’de kampta. BJK yöneticileri restoranında ve de alkol alıyorlar. Ali Kemal Denizci’yi uyku tutmaz ve saat 01.30 gibi restorana iner. Beşiktaş yöneticilerinin oturduğu masaya selam verir. Beşiktaş yöneticileri Trabzonspor’un en büyük silahını yakalamışken kadehini ard arda doldurur ve formsuz kılmak isterler. Birinci kadehten sonra sorarlar, maç ne olur? Ali Kemal, ‘her bitirdiğim kadehe bir gol yazın’ der ve 3 kadeh visci alır kalkar. Trabzonspor maçı 3-0 kazanır, Ali Kemal’de gol atar. Maçtan sonra Beşiktaş yöneticileri birbirine bakar ‘İyi ki 4.kadehi doldurmadık!’ derler. Yukarıda yazdığım gibi bu bir efsane. Ne kadarı doğru onu en iyi bilen Ali Kemal Denizci hocadır.