Trabzonspor taraftarı çilekeştir. 1970’lerin sonundan 1990’ların başına kadar Stad kapılarında yattı ve elindeki simit parasını bile bilet parası yaptı.

Trabzonspor hasılat gelirleri ile belli dönem yaşamını idame etti. 2000 yılından sonra yabancı futbolcuların sayısı arttı, işin içine menajerler girdi ve bir Türk futbolunda devir değişti. Futbolda artık 300 bin TL, 500 bin TL para değil. Dolar vardı o da gitti Avrolar konuşulmaya başlandı.
Trabzonspor’un borcu 1 katrilyon sınırına oturdu ve Yeni yönetimin tüm fedakarlıklarına rağmen orada kaldı.
Trabzonspor bu borca rağmen Yusuf’u, Sosa’yı, Abdulkadir’i, Ekuban’ı Nwakame; Rodellega, Hüseyin, Uğurcan, Novak ve Pereria gibi bir kadro yakaladı. Bu kadro 56 puana ulaştı. Trabzonspor bu hafta Konya’yı yenebilecek kapasitede bir takım. Ardından da Beşiktaş’la oynayacak. Yani 3.’lük şansı bile var.
Trabzonspor’un Kayserispor’u 4-2 yendiği maçta hem Yusuf  Yazıcı hem de Abdulkadir Ömür yakın markaja alındı. Mancester United ile birlikte Lille takımlarının izleme ekipleri tribünde idiler.

Yusuf Yazıcı Rodellega ile birlikte hazırladığı müthiş bir gol attı, Abdulkadir hem attı hem de Novak’a attırdı. Bu iki oyuncunun piyasa değeri bir anda 10 milyon avro daha yükseldi.
Diğer taraftan da kulağım sokakta.
Söylenen şu, ‘Biri satılabilir, ikisi asla’
Bence de öyle.
Bu iki isimden birisi marka yüzü olarak mutlaka kalmalı.
Trabzonspor kulübü birkaç defa yardım kampanyası başlattı. Ancak tüm çabalara rağmen kampanyamız 4 milyon TL’ye bile ulaşamadı. Fenerbahçe ise milyon avroları topladı.
Trabzonspor taraftarı sahipleniyor sıkıyor ve seviyor. Ama kampanya başlayınca da 100 TL’lik fedakarlığı yapmıyor.
Kendimiz sorgulayacağız ve Trabzonspor’da Yusuf Yazıcı ve Abdulkadir gibi değerleri bizler tutacağız.

BİZ ONA, O BASINA TEŞEKKÜR ETMELİ

Ünal Karaman futbolculuğundan beri lider bir isimdir. Trabzonspor’da zaman zaman bu liderliğinin sıkıntısını çekmedi değil. Yıllar geçti ve Ünal Karaman’a önemli bir şans verildi. Şansı da etkili bir biçimde kullandı.

Şunu unutmamak lazım ki, Trabzonspor’a başladığında çok hatalar yaptı. Trabzon basını da o hataları tek, tek yazdı. Ünal Karaman da ‘Bu gazeteciler hep teknik direktör’ diyerek kapris yapmadı, gazetecilerle kavga etmedi, sessiz kaldı ve üzerine düşen payı alıp hatalarını düzeltti. Konya’yı yener yenilir. Her şey olabilir. Trabzonspor’da aile ortamı kuran Ünal Karaman’ı tebrik ediyorum.

İNGİLİZ FARKI BU OLSA GEREK

İngilizler sevimsizdir ama disiplinlidir, çalışkandırlar. Spor severlere soralım hepsi de finalde Messi’li Barcelona’yı Dünya futboluna gençlik aşısı vuran Ajax takımını istiyordu.
Kaldı ki Barcelona İspanya’da 3-0 kazanmış ve İngiltere’de Salah bile forma giyememişti. Barcelona ilk yarıda maçı 2-1 önde de bitirebilirdi ama olmadı. Messi atamadı. İkinci yarıda Liverpool dalga, dalga geldi ve 4-0’la Bercelona’yı elediğinde bir kez daha finale adını yazdırdı.

Çarşamba gecesi bir başka kapışma vardı. Bu kez Ajax ve Tottenham. İlk maçı İnglitere’de 1-0 Ajax kazanmış ve kendi evinde ilk yarıda 2-0 yapmış. Sahneye Lucas Moura çıkıyor ve ard arda 3 gol atıyor ve noktayı da 90 artı 6’da koyuyor.  En zor lig İngiliz ligi deniyordu ya, İngiliz takımları bunu ispatladılar.

HEKİMOĞLU GELİYOR

Hekimoğlu ailesini tanırım. Hepsi pırıl, pırıl insanlardır. Trabzon’da iş dünyasına ciddi katkı sağladılar. İstihdam yaptılar. Futbola, yüzmeye, boksa destek oldular. Celil Hekimoğlu Trabzonspor basketbol takımında yöneticilik yaptı, başarılı oldu ve sonrada Trabzon ortak bir karar vererek, ‘Trabzonspor’a işte başkan’ dedi. Taban birlikleri dahil desteklediler ve kongrede 3 bin 49 oy almasına rağmen seçilemeli. Muharrem Usta iş başına geldi. Güzel işler yapmaya çalıştı ise de Trabzonspor’un bir öğütme makinesi olduğunu anladı ve bıraktı. Arkada ciddi borçlar kaldı ve bunlarla ilgili de kendisine sorulan hesabı veriyor.

Muharrem Usta bıraktığında Celil Hekimoğlu’nun mutlaka aday olması istendi, baskı yapıldı ve bu baskıdan ‘Trabzonspor’un yıllık faiz gideri 100 trilyon lira’ diyerek kurtulmaya çalıştı. Yine de başaramadı. Bu kez sürpriz bir karar verdi ve ben kendi takımı kuruyorum diyerek Düzyurtspor’u satın aldı. Lige güzel bir kadro ve Sadi Tekelioğlu ile başladı. Arkasından Ahmet Özen ve son olarak da Bülent Demirkanlı ile birlikte şampiyonluk turu attı. Artık Hekimoğlu futbol kulübü 2.ligde. Ben şuna inanıyorum ki Celil Hekimoğlu ve arkadaşları bu takımı PTT 1.lige çıkaracaklar. Sonra da Trabzon futbol kamuoyuna ve taraftarlara  soracaklar daha yukarısı için devam mı, tamam mı?

BİR FUTBOL EMEKÇİSİ GAGA AYDIN

Aydın Yavuz. Nam-ı diğer Gaga Aydın. İdmangücü’nün fırtına ismi. 1985 yılından beri teknik direktörlük yapıyor. Trabzon amatörde çok sayıda başarıya imza attı. 20 yıldır profesyonel futbol liglerinde. Aksaraya Belediyespor’u bir hafta önce 3.lige çıkardı.

Tebrik ediyorum. Daha önce de Düzecespor’un 3.lige çıkışında, Bayrampaşa’nın 3.ligden 2.lige gelişinde ve yine Ünyespor’un 3.ligden 2.lige çıkışında büyük katkıları olan bir teknik adam. Tebrik ediyorum kutluyorum ve yolun açık olsan Aydın Yavuz diyorum.

BİRAZ DA NOTALJİ

1-Sonradan Trabzonspor A takımına futbolcu ve teknik adam olarak hizmet verecek Metin Diyadin, Yahya ve Atom Karınca Soner Boz 3.lig takımında.

2-1988-1989 sezonu Haluk Şahin ve Şener Eyüboğlu’nun da olduğu İdmanocağı kadrosu.