Delilerin hepsi arabaya binmeye çalışırlar ama Temel hiç oralı olmaz. 
Doktorlar merak içinde: 
-"Niye binmiyorsun arabaya, az sonra gitcek." 
Temel:
-"O araba gidemez ki."
Doktor:
-"Neden gidemez?"
Temel:
-"Çalışmıyor da ondan."
Doktor:
-"Niye çalışmıyormus?"
Temel: 
"Çünkü anahtarı bende de ondan."


Zeki Temel

Temel traş olmak üzere banyoya girer. Kocasının uzun süre çıkmadığını gören Fadime merak edip içeri girer. Kocasının aynanın karşısında gözleri kapalı halde görünce merak edip sorar:
- Uşağumtelurdun mi yoksa? Napayisun?
- Ula ne telurması, uyurçen nasıl olduğumu meraçettum da ona bakayrum

İmam Temel

Temel köyde imamlık yapıyormuş.
İftar saati yaklaşmış, bütün köylü de oturmuş iftar açmak için ezanı bekliyormuş.
Temel minareye çıkmış "Allahu Ekber","Allahu Ekber" diye seslenmiş.
Köylü Temelin sesini duyunca Bismillah deyip oruçlarını açmışlar.
Biraz sonra minareden Temelin sesi gelmiş;
"Allahu Ekber","Allahu Ekber", ses deneme 1,2,3 ses deneme...


Kapıya Dikkat

Temel'in karısı vefat etmiş. Cenaze namazı kılınmış, cemaat tabutu sırtlamış tam camiiden cenazeyi çıkartacaklar, tabut camiinin kapısına çarpmış.
Tabuttan bir inilti duyulmuş. Hemen açmışlar tabutu. Öldü sanılan kadın yaşıyormuş. Hemen hastaneye götürmüşler ve kadın 10 sene daha yaşamış. 
10 sene sonra kadın ölmüş. Yine aynı camiide cenaze namazı kılınmış. Tam tabutu camiinin kapısından çıkartacaklar, birden Temel'in sesi duyulmuş:
Uşaklar gözünüzü seviyim şu kapiyatikkatedun da!



İsimsiz Çocuk

Temel'in, beş kızından sonra bir oğlu olmuş.
Aile bunu günlerce süren şölen ve törenlerle kutlamış. 
Ne var ki, aradan aylar geçmesine karşın çocuğa verilecek
isim konusunda aile meclisi bir türlü anlaşamamış ve biri Dursun,
diğeri İdris, bir diğeri ise Memiş olsun derken, baba 
Temel üzgün bir ses tonuyla "Bu böyle sürüp gidemez.
Siz en iyisi bu çocuğa Temel ismini verin, ben olmazsa 
kendime başka bir isim bulurum, sağlık olsun" der.


Kafa Karıştırma

Temel'e sormuşlar: Temel, birinin kafasını karıştırmak için ne dersin?
Temel "54" demiş. Soran kişi merak etmiş: Ya niye 54 dedin durduk yere?
Temel açıklamış: Bak gördün mü kafan nasıl karıştı.

Kaşık

Lokanta sahibi,Temeli cebine bir kaşık atarken yakalıyor. Temel kendini savunurken lokanta sahibini şok ediyor.
Doktor reçete yazdı, her yemekten sonra bi kaşık al diye..


Şansın Böylesi

Temel kahvede arkadaşlarına anlatır: 
-Bizim mütahit Cemal ne kadar şanslıdır. Geçen sene kaza sigortası yaptı, bir gün sonra bacağını kırdı. İki Ay evvel evini sigorta ettirdi, geçen hafta evi kül oldu. Ya şimdi oldu biliyor musun?
-Geçen hafta hayat sigortası yaptırdı, iki gün sonra öldü!


Öğretmen Dedi

Temel okula yeni başlamıştır. Bir gün ninesi Temel'i
çalışırken görür, ama ilginç bir şekilde Temel gözleri
kapalı yazı yazmaktadır. Merak eder sorar:
-"Haçanuşağum neden cözlerinikapataipyaziyazaysundaa?"
-"Öğretmen dedu ninem..."
-"Ne deduuşağum?"
-"Ha pizededu ki, artık fişlere bakmadan yaziyazun!"


Uçakta Sinema

İki farklı hava yolu yetkilisi uluslararası bir sempozyumda deneyimlerini paylaşırlar. Çay Hava Yolları yetkilisi, Fındık Hava Yolları yetkilisine;
"Rize çıkışlı seferlerde yolcuya kısa film gösterisi sunmaya başlamıştık, bir kaç gün içerisinde vazgeçtik!"
 "Niçin?"
 "İlk film sonrası ekranda "Son" yazısı çıkar çıkmaz yolcular ayağa kalkarak uçaktan çıkmaya çalışıyordu da ondan!" 


Kaynar Su

Annesi kümesin önünde duran Fadime'ye sormuş: 
Kızım ne yapıyorsun?
Tavuklara kaynar su veriyorum. 
Neden?
 Haşlanmış yumurta yumurtlasınlar diye. 

Bizi de Uyandırır mısınız?

Karadeniz de bir adam otele gelip resepsiyona kaydını yaptırırken görevli sordu :
Sabah sizi kaçta uyandırmamızı istersiniz? 
Adam başını salladı:
Hiç gereği yok. Ben her sabah saat beşte kendim uyanırım. 
Resepsiyonda ki görevlinin yüzü güldü :
 Aman ne iyi. Lütfen uyandığınız zaman bizi de uyandırır mısınız?


Düşünceli Hırsız

Of da bir mahalle de sık sık araba teypleri çalınıyormuş. Adamın biri de arabasına
''Arabada teyp yok boşuna uğraşmayın'' diye yazı yazmış. 
Sabah bir de bakıyor araba yok ve arabanın durduğu yerde bir kağıt;
''Üzülme ben taktırırım.'' 

Dürüst Dilenci

Karadeniz de adamın biri, boynunu bükerek bir zenginin yanına yak­laşır. Sadaka ister.
Zengin adam:
Utanmıyor musun dilenmeye? Baksana güçlü kuvvetli bir adamsın.
Sormayın, bir derdim var ki çalışmama mani
oluyor. 
Neymiş o dert? 
Ne olacak tembellik! 
Bu cevap zenginin hoşuna gider ve cebinin köşesin­deki kuruşu adama uzatır:
 Al şu kuruşu bakalım... der.
Bu parayı sana acıdı­ğımdan değil, doğru söylediğin için veriyorum.


Şanslı Adam

Birinci olan adam övünüyordu:
Benim karım bir melek!
İkinci olan:
Şanslısın benim ki hala yaşıyor.

Editör: TE Bilisim