"Hayatın hangi rengindeyim? Hangi anı beni mutlu ediyor, hangi vakti kalbimi mutmain ediyor? Hangi sabah daha neşeliyim? Hangi akşam yıldızlarım daha çok ve daha da bir parlak görünüyor? Hangi yaşındayım ömrümün?.. Bilmiyorum. Bilmiyorum ne sıfatlara sahibim. Bilmiyorum ne özneler tam tamına bana ait. Bilmiyorum sağıma ve soluma yanaşan gemileri. Bilmiyorum ne denizde uzun uzadıya açıldığımı. Bilimiyorum soruları usulüne göre cevaplamayı...

Galiba renksizim. Galiba anlamsızım. Galiba kansızım. Galiba yalan doluyum. Galiba sızım sızım inliyorum. Galiba ’eyvallah’ dediklerime biraz sonra okkalı küfürler ediyorum. Galiba iyi konuşurken, amansız bir kötüyüm. Galiba küçüklerime nasihatlerde bulunurken, her büyüğüme ayrı bir saygısızlıkta bulunuyorum onlardan habersiz. Galiba biçimsizim. Kuzey yönümün güney yönümden haberi yok. Galiba boşuna kitap okuyorum. Galiba verdiğim sözleri, çiğnemek için ağzımdan çıkarıyorum. Galiba kelimelerle aram yok. Dağarcığım kıt. Alfabem eksik. Harflerim yetim olmalı. Galiba edebiyatın hiçbir dalına yakışmıyor kalemim. Galiba çok saçmalıyorum kendimi beğendiğimi kabul eder etmez...

Ya da renklerim çok, hangisini birinci kabul edeceğime cesaretim hiç yok. Korkağın tekiyim. Nafile gür çıkıyor sesim bağırırken. Öylesine hacim kaplıyorum bu dünyada. Öylesine heybetli dağlara özgürlük şarkılarını besteliyorum. Öylesine doğasever diyorum. Öylesine aralarında bulunuyorum tanıdığım tanımadığım insanlar arasında. Öylesine satırları sıralıyor olmam lazım. Öylesine böyle davranmamın başka açıklaması olamaz diye düşünüyorum... Ya da şiirdir benim rengim. Şiir olmalı beni ayakta tutan. Şiirdir beni geceleri uyutmayan. Şiir olmalı beni kitapçıdan kitapçıya sürükleyen. Şiirdir aslımı doğrulayan eylem alanım. Şiir olmalı çiçeklerime solmaz günler yaşatan. Şiirdir yarimi gözümde okyanus okyanus büyüten. Şiir olmalı mübalağa sanatımın terbiyeli çocuğu.

Şiirdir içimdekini adabına göre ha bire dileğidiği mekanda kusan... Belki bu nedenle şiirden bir santim ayrılamıyorum. Bu nedenle mavi görüyorum bütün renkleri. Bu nedenle güneşten çok erken kalkıyorum günlere. Bu nedenle yaşama pozitif duygularla bakıyorum... Bu nedenle neye baksam dilime dolanan mısralar oluyor. Uykularıma dizeler giriyor. Sayıkladığım şeylerin ağırlığını hisler oluşturuyor...

Dünyanın neresinden nefes alsam, şiir gibi bakıyor, şiir gibi anlıyor ve şiir gibi tanımlıyorum hayatı... Bu sebeple çok zaman kocaman yalnızım. Şiir de olmasa delireceğim. Şiirsiz zorlanıyorum. Bunu en doğal itirafım kabul edin... "  Mehmet Selim ÇİÇEK

De Gülüm

De gülüm! De ki: ela bir günde geleceğim
istanbul darmadağın olacak, saçlarım
Darmadağın. Hepsi, darmadağın!
Üzülme gülüm! Toparlanacağız, birlikte,
Ayağa da kalkacağız, yürüyeceğiz de gülüm
Hem de çelikten toprağını dele dele hayatın!
 
De gülüm! De ki: bitmiştir umut, bitmiştir
Sevgi, bitmiştir güven!
Güven bana gülüm!
Sana bitmemişliği öğretecek, tattıracaktır
Hasretten-hakikaten-ten değiştiren yüzüm!
 
Göreceksin gülüm! Bekle!
Hırslarımız, acılarımız gitgide ihanetlere
Hainlere, ezilmelere alışacak..
Göreceksin-sevinçten ağlayacaksın gülüm-ki
İşte o vakit bana-doğrudur!-
Şair olmak, seni sevmek pek çok yakışacak!
 
Bak! Şiirler var, mektuplar var, çocuklar var,
Sokaklar var, kediler!
İnan bana gülüm, ölüm yok bir tek! ölüm yok bize!
Ölüm inananlar için sessizce
Kara kaplı kitaplardan çıkartılacak..
Göreceksin gülüm! Bekle! Göreceksin!
Artık hiçbir insan, hiçbir kavga ve hiçbirimiz
Bu dünyada, yapayalnız, umarsız kalmayacak! Küçük İskender

Açelya
 
Sürgün yemiş yüreğimi al da git
Ruhumu azaba salma Açelya
Sensiz gecelere sığmaz düşlerim
Bana nedenini sorma Açelya
İçimde volkanlar yanar an be an
Her gece hasretten gergef işlerim...
Aşkın büyüsünü bozma Açelya.
Duysaydın gönlümün feryadını ah
Geceler bu kadar hoyrat olmazdı
Senli iklimlere umut götüren
Gemiler limana bomboş dönmezdi.
Kıraç yüreğime yağmur yerine
Göz yaşlarım bir kor olup akmazdı
Yeter.Hasretinle yakma Açelya...
Sen gittin,adını koydum bu şehre
Bu sokak,bu cadde ,bu park Açelya
Doğan her bebeğin adı senindir
Her ağlayan benim,gülen Açelya
Kalksın ülkelerin sınır taşları
Bir tek hükümdar sen, bir tek dünya sen
İstemem bir başka dünya Açelya
 
Sürgün yemiş yüreğimi al da git
Ruhumu azaba salma Açelya...
Sevda pazarında ben bir köleyim
Al götür kapında her gün öleyim
Sensizlik ölümden beter Açelya
Yüreğim bir yangın yerine döndü
Al beni de götür.Götür Açelya… Mehmet Taş

Kardelen

Bozkır ortasında bir sabah
Bir çiçek gördüm karlar üstünde
İsmi Kardelen
Kardelen gün ışığına tutkundu
Uzatmıştı boynunu aşk içinde
" Vur, diyordu , vur istersen sabah ayazı
" Vur incecik boynumu karlar üstüne
"Ölümden zerre kadar korkum yok benim
"Ölümlerin en güzeli gün ışığında
"Ölümlerin en güzeli baharla gelen
"Ben gün ışığına tutkunum
"İsmim Kardelen
"Sabredemedim üç beş gün daha
"Bekleyemedim karların erimesini
"Bir tuhaf sancı yayıldı tohumuma vakitsiz
"Uzanıp gün ışığını öpmek geldi içimden
"Ölümlerin en güzeli gün ışığında
"Ölümlerin en güzeli baharla gelen
"Ben gün ışığına tutkunum
"İsmim Kardelen" Macit Benice

Ay Dolandı Ardıçlığı

Geceyarısı, uykun kaçmış
Camlardasın yine
Gümüş şarkısı kavakların
Ay germiş tefini
Geçiyor salına salına
Ardıçlığın oradan
Duman almış karlı dağları
 
Ahlatlar uzakta,
Durgun ve kara
Yalnız dervişleri kıraçların
Neden hep kederleri
Kederleri ve anıları çağırır sana??
 
Elliye yakınsın

Ömrün sakin ikindisi
Şeftali çiçekleri değildir artık yağan
Okuduğun kitaplara
 
Dostların var sürgünde
Yabancı yağmurlarda üşüyen
Duvarlar demirler ardında kardeşlerin
Adanmışlar ince bir türküye
Acılar içinde
Zorlu bir yolu yürüyen
 
Sen de kuşatılısın burada
Bu kuytu kasabada
Elinde bir kadeh rakı
Susuz ve güzel
Duman olmakta bir damlayla
Senden mi yoksa güz yağmurlarından mı??
 
Sürgit değildir bu karanlık
Tan ağarır, gün doğar birazdan
Sağır kadın Fatma
Sessiz ve gölgesiz
Bırakır gider bakracı kapına
Reyhan yaprağı serpili
Çayır çimen kokulu
Güleç yüzlü süt
Sararan yapraklarıyla ayva
Günaydın der sana
 
Hadi kurtul bu boğgun havadan
Ve git yat!
Ay dolandı ardıçlığı çoktan
Dışarda ay aydınlığı bir gece. Metin Demirtaş
 
SERVET SELVİ
 

Editör: TE Bilisim