Fransız profesör baslamış anlatmaya:
"Ben inek genleri ile tavuk genlerini birleştirdim, ortaya çıkan mahlukatın eti kırmızı et kadar lezzetli, beyaz
et kadar saglıklı oldu" demiş.
Ardından diğer çalışmaları ülke ülke gezmeye başlamışlar. Sıra gelmiş Türkiye'den bizim Laz profesöre,
Jüri başkanı:
"Sizin çalışmanız nedir?" diye sormuş.
Laz profesör anlatmış:
"Karpuz genleri ile hamamböceği genlerini birleştirdim!"
Birden tüm jüri üyelerinden bir kahkaha kopmuş ve başkan Laz profesöre :
"Bu çalışma ne işe yarar?" diye sormuş.
Laz profesör:
Şu işe yarar. Karpuzu kesiyorsun, çekirdekleri kaçıyor.


 
DİBİ DELİK, ÜSTÜ KAPALI
 
Lokantaya giden Temel garsondan bardak istemiş.
Garson da masada ters duran bardakları göstererek:
Masada var ya demiş.
Temel bardağı eline almış ve biraz inceledikten sonra kaşlarını çatmış ve sitem dolu bir sesle konuşmuş:
Onların dibi delik, üstü kapalı demiş.
 
YARIN KAÇACAĞIZ
 
Temel ve Dursun akıl hastanesinden kaçınca doktorlar bütün gün ikiliyi aramış...
Bakmadık yer bırakmamışlar ama bir türlü bulamamışlar. Akşam hastaneye dönünce Temel'le Dursun'u yerlerinde bulmuşlar;
Sabahtan beri sizi arıyoruz, nereye gittiniz?
Bugün prova yaptuk yarin kaçacağız.


 
VERİMLİ TOPRAK
 
Ziraat mühendisi bilgi vermek için gittiği karadeniz köyünün birinde "Sizin toprağınızı tahlil ettirdim" demiş, "O kadar verimli toprağınız var ki ne ekseniz bire yirmi verir." Köylülerden biri "Aman deme mühendis bey" diye ayağa fırlamış " Geçen hafta bizim kayınvalideyi gömdük!"
 
ÖBÜR DÜNYA
 
Temel ile Dursun öbür dünya’yı çok merak ediyorlarmış. Sonunda anlaşmışlar, kim erken ölürse o diğerine telefon açıp öbür dünyayı tarif edecekmiş. Fıkra bu ya en sonunda Dursun ölüyor. 2 gün sonra Temel’in telefonu çalıyor. Arayan Dursun. Biraz hoş beşten sonra Dursun şöyle der;
Ula Temel sana pi iyi pi da çötü haberum vardur?
Ula Dursun adami çatlatma önce iyi olani soyle.
İyi haber burda bu hafta Trabzonspor-Fenerbahçe maçı var. Kötü haber ise Trabzonspor’un ilk onbirinde sen de varsın
 


SİGARA SAĞLIĞA ZARARLIDIR
 
Temel savasta büyük çatışmanın hemen ardından gecenin sessizliğinde bir sigara yakar. Arkadaşı bağırır :
Ne yapıyorsun bu çok tehlikeli !..
Temel sakin :
Merak etme içime çekmeyrum.
 
AZAMİ YÜKSEKLİK
 
Tır şöförü Dursun ile muavin Temel kamyonlarına 6 metre yüksekliğinde havaleli mal yüklemiş gidiyorlarmış. Birden bir tünel ve önünde bir uyarı işareti görmüşler.
"DİKKAT!! Azami Yükseklik 4 metre"
Muavin Temel, etrafa dikkatle bakmış. Sonra Dursun'a dönerek :
Bas gaza usta ! Etrafta polis molis körinmeyu...


 
LAZLAR RUSLAR
 
Karadenizlilerle ruslar soğuk savaştalar.
 
Lazlar el bombalarını ruslara fırlatıyorlarmış, ruslarda bombaların pimini çekip geri lazalara fırlatıyorlarmış.
 
GÜNEŞ VE AY
 
Temel anlatıyormuş:
Güneş iyidir, ay onun iki misli iyidir.
Neden öyle?
Ay bize gece ışığa ihtiyacımız olduğu zaman ışık vereyi, çüneş ise gündüz ışığa ihtiyacımız olmaduği zaman vereyi...


 
SAHTE ALARM
 
Temel itfaiye şefi, teşkilata yeni yangın arabası alınmış, itfaiye erleri hayran, hayran incelemişler.
Temel ikaz etmiş.
Uyy uşaklar, pu cüzel ve pahali arabaya iyi pakacağuz. Onu gerçek yangınlarda kullanacağuz. Sahte alarmlarda eski arabalari kullanuruz.
 
CEMAL OLDU KEMAL
 
Cemal bir Gün Amerika'ya gider Temel de onu karşılamaya gelmiştir. Sarılırlar, hasret giderirler, konuşurlar... Sonra Temel, karnı acıkmış olan Cemal'i bir hamburgerciye götürür. Hamburgerleri alırlar, sıra içeceğe gelince Cemal:
Ben bir coca-cola istiyorum, der. Temel hemen müdahale eder:
Cemal'im, burası Amerika. Burada "C" ler "K" okunur. Mesela, coca cola değil koka kola diyeceksin.
Cemal düşünür:
Ula Temel benim adım Cemal Amerika'da Kemal mi oluyor şimdi?


 
ANTRENÖR DURSUN
 
Boksör Temel iri yapılı rakibi ile maç yapar.1.rauntta rakibi temeli epey haşlar.1.raunt sonunda Temel köşesine gider.antrönörü Dursun moral vermek için Temele sen dövüyorsun devam et der.2.ve3. rauntlarda da aynı şeyler olur.4. rauntta kaşı ve gözü patlamış temel raunt sonunda güç bela köşesine gider.Dursun yine aslanım Temel adamı parçaladın der.Temel güç bir şekilde dursuna bakarak ben mi dövüyorum der.Dursun evet sen dövüyorsun der.Temel:öyle ise etrafa iyibak başka birisi beni fena halde dövüyor!
 
KALECİ TEMEL
 
Karadeniz'de bir evde yangın çıkmıştı.
Bir kadın kucağında çocukla damın tepesinde kalakalmıştı. İtfaiye geldi ama kadın bir türlü çocuğu aşağı atmıyordu.
Birlikte cayır cayır yanacaklardı. Derken kalabalığın arasından Temel fırladı :
At yenge, çocuğu aşağı at. Ben Ofspor'un kalecisiyim.Çocuğu tutarım.
Kadın inandı ve attı.
Temel nefis bir atlama ile çocuğu yakaladı.
Sonra üç kere yere vurup degajını yaptı..


 
SELAM
 
Temel ile Dursun Almanya'da okumaya gitmişler. Okulun son haftası Temel Türkiye'ye dönmeye karar vermiş. Dursun'a:
Dursun, sen benim karneyi al bizim eve telefon et, babamın anlamaması için de bir zayıf varsa bir Muhammed'in, iki zayıf varsa iki Muhammed'in selamı var de.
Temel Türkiye'ye döndükten sonra Dursun karneyi alır ve Temel'e telefon açar.
Dursun:
Temel, Ümmeti Muhammed'in sana selamı var.
 
ORUÇ BOZMA SEBEBİ
 
Aylardan Temmuz. Günler oldukça sıcak ve uzun, Ramazan ayındayız. Sabah erkenden başlayıp, gün boyu tırpanla ot biçmiş Karadenizli. Hararetten, dili bir karış dışarıda varmış evine. Kafaya takmış, orucu bozacak ama arkadaşı bırakmıyor;
Orucunu bozma, aha şunun şurasında akşama ne kaldı ki?
 
Bir oyuna getirip bozmuş orucunu. Arkadaşı;
Ne yaptın? Nasıl bozdun orucu? Deyince cevap verir Karadenizli;
Baktum ki, orucu bozmazsam susuzluktan öleceğum. Ölürsem bir daha Allah için oruç tutamayacağum. Dedum, ey Rabbum, yaşayup senin için oruç tutayım diye orucumu kestum


 
AKŞAM SERİNLİĞİ
 
Bir gün İngiliz, Fransız, Amerikalı ve bizim Temel her zamanki gibi sohbet ediyorlarmış.
Amerikalı : Biz marsa gideceğiz demiş.
İngiliz : Bizde yakıtsız bir araç üreteceğiz demiş.
Alman : Bizimde atom bombasını etkisiz hale getirecek bir projemiz var deyince, Temel altta kalmamak için bizde Güneşe gideceğiz demiş. Diğerleri güneş çok sıcaktır gidemezsiniz dediklerinde,
Ula biz o kadar enayimiyuk. Akşam serinliğunda gideceğuz.
 
BEN ÜFLESEM
 
Bir hastanenin acil servisi. Yayaya çarpan araçtaki iki kişiden biri aldığı alkolden zom durumda sedyede yatıyor. Polisler alkol ölçen aracı sedyede yatan sarhoş sürücüye üfletmeye çalışıyorlar ama durum ümitsiz. Bunun üzerine yol arkadaşı, polislere müdahale ediyor:
Memur pey, pen üflesam onun yerune olmaz mi; zaten ayni masada birlukte içtuk!
 Harun YAVRUOĞLU
Editör: TE Bilisim