Tırnak Yeme
 
Tırnaklarını yiyen bir çocuğa annesi tırnaklarını yememesini yoksa karnının şişeceğini söylemiş. Ama çocuk yinede dayanamayıp tırnaklarını yer. Annesi çözüm olarak çocuğun eline lastik eldiven takar. Bir gün misafirliğe giderler. Ev sahibi hamiledir. Çocuk dayanamayıp ev sahibine; ben senin karnının neden şiştiğini biliyorum der. Kadın utanarak neden diye sorar. Çocuk kendinden emin cevap verir. Lastiksiz yedin değil mi?
 
O İçtiği İçin
 
Kayserilinin biri, konuk olarak gittiği evde sağında oturan misafire sigara ikram etti.
Ben sigara içmem, dedi.
Bunun üzerine solunda bulunan misafire sigara ikram etmek istedi. O da:
Ben sigara içmem, dedi. Bu kez karısı:
Ev sahibine niçin ikramda bulunmuyorsun? diye sorunca:
O sigara içtiği için yanıtını verdi.
 

Pirofosor Dediğin Ne Çi?
 
Erzurumun son halk hikayecisi Behçet Mahir hastadır, Edebiyat Fakültesi Halk Edebiyatı hocaları hasta yoklamaya giderler. Kalabalık hoca grubuyla aniden karşılaşan ev halkı telaşlanır. Ancak Behçet Mahirin karısının oralı olmaya hiç niyeti yoktur.
"Ana! Neydececeyığ, bak bir sürü pirofosor gelmişler"
Diyen kızına telaşlanmaya gerek olmadığını şu sözlerle açıklar:
"Di get! Pirofosor dedeğin ne çi? Behçetin yalanlarını yazir, yazir pirofosor olirlar"
 
Büyük Çikolata
 
Bir doktor ve 3 deli varmış. Doktor arabanın altına atlayın size çikolata verecem demiş. 1. atlamış ölmüş. 2. deli atlamiş o da ölmüş. 3. deli beklemiş. Doktor herhalde bu akıllandı diyip yanına gitmiş "Sen niye atlamadın?" demiş. 3. deli "Ben tır bekliyorum büyük çikolata alacam." demiş.
 

Pipoyu Sevmek
 
Bir kral, diğerine emrinde ne kadar çok insan çalıştığını anlatmaya çalışıyordu:
Sadece pipomla uğraşan bir adamım var, dedi.
Öteki de:
O da bir şey mi? Benim dört tane var; birincisi getirmek, ikincisi doldurmak, üçüncüsü de yakmak için.
Ya dördüncüsü?
O da içmek için... Çünkü pipo içmesini sevmem.


 
Havucun Yararları
 
Temel ile Cemal henüz ilkokula gidiyorlardı.
Bir gün aralarında konuşuyorlardı.
Temel:
Havuç, yemenun cözlere o kadar faydası var ki, dedi..
Bunun üzerine Cemal hayretle sordu:
Nasıl olayi o..
Temel bilgiç bilgiç konuştu:
Ha uşağum, sen hiç gözlüklü tavşan cördün mü?


 
İsrafçı Adam
 
Diyojen, israfçı tutumuyla bilinen bir adamla karşılaşmıştı. Ondan bir lira istedi, israfçı adam:
Niçin başkasından bir kuruş istiyorsun da, benden bir lira, diye sordu.
Diyojen şu uyarıcı cevabı verdi müsrif adama:
Çünkü, başkalarından yine istesem, bana verirler. Ama bu israfın yüzünden, senin bir daha verebileceğinden şüpheliyim.
 
Ak Sakallı
 
Varna Savaşı’nda muharebe meydanında dolaşan II. Murad, düşman askerlerinin hep genç olduğunu görür. Komutanlarından birine sorar.
 “Garip değil mi? Bu kadar ölünün içinde hiç ak sakallı görmedim. Hepsi genç, hepsi taze!”
Komutan şu cevabı verir:
"Padişahım! İçlerinde bir ak sakallı olsaydı, başlarına bu felâket gelir miydi?"


 
Herkes Yatıyor
 
Temel mezarlıkta işe başlar ancak ikinci gün işi bırakır.
Arkadaşları:
Temel işi niye bıraktun?
Temel:
Orda herkes yatayi bi ben çalişayrum.
 
Eskort
 
Dursun Temel'e başlarından geçen uçağı göstererek:
Ula Temel ha bu uçakta önemli bir adam vardur.
Temel, başını kaldırır uçağı bir süre inceledikten sonra:
Dursun bende seni akıllı bir adam sanırdım. O uçakta önemli bi adam olsa önünde eskort olurdu.


 
Çiğneyerek Kullan
 
Fadime nine bir gün eczaneye giderek eczacıya şöyle der:
 "Uşağım paa pel ağrısi için ilaç verir misun?."
 "Tamam Fadime nine. Bu hapları sabah akşam günde iki kez çiğne."
 Bir hafta sonra Fadime nine eczaneye gelir ve şöyle der:
 Ula uşağım paa ne biçum ilaç verdun. Pelime hiçbir faydasi olmadi, pi de üstüne üstlük çiğnemekten pacaklarim kopti."
 
Önce Biz

Ebe, doğumhane kapısında adama seslenir:
-"Beyefendi, bir oğlunuz oldu."
Temel atılır:
"EeePiz daha önce celmiştuk."


Şifre

Temel ile Fadime nişanlanırlar. Temel bir gün Fadime'nin telefonu alır kontrol etmek ister.
Fadime şifren nedur?
İlk taniştiğimuz günün tarihidur Temelim.
Neyse ben sağa güveniyrumbakmayacağum.

Dünya güzeli


Profesör, öğrencileri ile birlikte Temel’in yatağının başına gitmiş.. Onlara yeni bir hastalığın belirtilerini öğretecek. Temel’i göstererek konuşmaya başlamış:
“Bakın yüz rengi sarıya yakın..” “Gözler içeriye doğru çökmüş, o yüzden burun daha sivri görünüyor..” “En fazla değişik kas yüzümüzdedir.. Bakın, kaslar tepki vermediğinden ifade anlamsız.. Çene aşağıya sarkmış duruyor…” Hasta da öğrenciler gibi dikkat kesilmiş dinliyor..
Profesör: “bu bir batın sendromu belirtisidir” diyecek, yerinden zorlukla dikilmeye çalışan Temel, fırsat vermemiş. Zor bela mırıldanmış: 
"Sen sanki dunyacuzelisun"
Editör: TE Bilisim