Nihayet kasa önünde kuyruğa gelirler.Kadın adamın birkaç sıra önüne düşmüştür.Kadın derki:''Özür dilerim.Böyle dikkatli bakmam sizi rahatsız etmiş olmalı.
 
Üzgünüm ama geçenlerde ölen oğluma o kadar benziyorsunuz ki adam şöyle cevap verir bunu duyduğuma çok üzüldüm.Sizin için yapa bileceğim birşey varmı?
 
Evet yavrum az sonra eşyalarımı alıp çıkarken ne olur bana güle güle anne diye seslene bilirmisin? Tabiki der genç adam.Yaşlı kadın çıkarken genç adam ona elsallar ve güle güle anne diye seslenir.
 
Adam birisini mutlu etmenin mutluluğu içinde gülümser ve ödeme sırası kendine gelince kasanın 150 dolar yazdığını görür kasiyere sorar bu nasıl olur alt tarafı üç parça eşya aldım der. Kasiyer gayet sakin cevap verir "Anneniz hesabını sizin ödeyeceğinizi söyledi"
 
Annesi Değilim Ki
 
Sarışının biri kucağında bir bebek ile eczaneye girip:
Bebeği tartmak istiyorum.
Eczacı:
Efendim bebek tartımız bozuk. Onun için anneler bebeklerini kucaklarına alıp büyük tartısına çıkıyorlar. Sonra ben bebeği kucağıma alıp anneyi bir daha tartıyorum. Aradaki farktan da bebeğin ağırlığını buluyoruz.
Sarışın "Hay aksi şeytan!" deyip kapıya doğru yürüyünce eczacı merak eder:
Ne oldu efendim?
Ben bu bebeğin annesi değilim ki, teyzesiyim. Gidip bebeğin annesini getireyim bari...'
 
Sütanne
 
Adam evlenir, 10 sene geçer çocuğu olmaz. Yurtdışına göreve gider.
Hanımından gelen mektupta hamile olduğu yazılıdır. Yurda döndüğünde ise hanımı doğurmuştur ama çocuk zencidir.
Hanımına sorar:
"Hanım ne sizin sülâlede ne de bizim sülâlede zenci değil, esmer bile yok; bu iş nasıl oldu?"
Hanım:
"Çocuğu doğurduktan sonra sütüm gelmedi mecburen bir sütannesi tuttuk, onun sütünü emdi. Sütanne zenciydi herhalde bu yüzden böyle oldu" der.
Adam ikna olmuşa benzer ama içinde yine de ufak bir kuşku vardır ve "bunu bilse bilse annem bilir" düşüncesiyle annesine sorar.
Anne:
"Olmaz olur mu oğlum, tabii ki olur. Seni doğurduğumda benim de sütüm gelmemişti ve inek sütüyle beslemiştim. Bak boynuzların çıkmaya başlamış bile!"
 
Yardımsever Çocuk
 
Anne bana 2 TL verir misin ?
Az önce verdim ya oğlum, dondurma alacaksın yine di mi ?
Hayır anne, şurda bi yaşlı amca var da ona verecektim
Canım oğlum, bende yine dondurma alacaksın sandım
 
Anne 2 TL'yi oğluna verir ve sorar;
 
Peki nerde o yaşlı adam ?
Köşede dondurma satıyor.
 
Annem Gel Dedi
 
İlkokul öğretmeni sınıfta Cennet'e gitmek isteyenlerin ellerini kaldırmalarını ister. Yalnız Temel'cik elini kaldırmayınca merak eder ve sorar,
Sen gitmek istemiyor musun?
İster idum ama anacığım okuldan sonra hemen eve gel dedü...
 
Çözüm Basit
 
Temel, Nuh diyor peygamber demiyordu:
Okuyup da ne olacak benum oğlan?
Ha bu dükkanda duracağuna gore, ouma yazmanın heç gerekliliğu yoktur. Bir, iki, üç diye saysa yeter da.
 
Komşuları ısrar edip duruyorlardı:
Olur mu canum, diyelim ki onu dükkanda biraktup kahveye gittun. Dükkana da dört adam geldu. Üçten fazla sayamazsa gelup sana ne diyecek?
Uyy, bu da mesele midur da, gelur baba üç kişi geldu yanlarunda bir herif daha var, der.
 
Havalisyon
 
Bir gün bir Urfalı Fransa'ya gitmiş. Lisan sorunu yaşıyormuş. Çok acıkmış ve bir lokantaya gitmeye karar vermiş. Doğal olarak Fransızca bilmiyormuş. Garson da tesadüfen Temel'miş. Garsonu çağırıp;
 
Bana lö fasilüsyon ve lö pilavisyon getirin, demiş.
 
Fasülye ve pilav hemen gelmiş. Urfalı zevkle yemeğini yerken Fransızcayı kavradığına sevinmiş. Garsonu çağırıp;
 
Lütfen lö hesabisyon, demiş.
 
Hesabı getiren Temel'e :
 
Şu Fransızca ne kolayisyon, demis.
 
Bunun üzerine Temel sinsi sinsi gülerek :
 
Ben Türk olmasaydım sen yerdin ancak havalisyon..
 
Geri Zekâlı
 
Okula yeni gelen öğretmen ilk dersinde öğrencilere ilginç bir cağrğda bulunmuş:
Kendini geri zekâli hisseden varsa ayağa kalksin...
Sınıfta çıt yok. Nihayet biri kalkmış:
Sen kendini geri zekâlı mı hissediyorsun? demiş hocası.
Hayır, demiş çocuk, ama sizin tek başına ayakta kalmanıza gönlüm razı
olmadı da...
 
Galip Istakoz
 
Lokantaya giden Temel, hamsi yerine başka birşey denemek ister. Istakoz ister.
Istakoz gelir, Temel bakar ki ıstakozun tek bacağı var.
Ha bunun diğer bacağuna nolmuş ula?
Ukala garson:
Efendim, bilirsiniz ıstakozlar çok kavgacı olurlar. Bu ıstakoz da heralde bir kavgadan yenik çıkmış, bacağının birini kaybetmiş olacak.
Temel epey sinirlenip tabağı elinin tersiyle itmiş.
Çok konuşma ula bunu al da bağa galip istakoz getur...
 
Güzellik Salonu
 
Temel akşam eve gitmiş. Fadime evde yokmuş. Yarım saat sonra Fadime gelmiş. Temel sormuş:
Neriyeydun Fadime?
Güzelluk salonina gitmişidum.
Eee ne oldi saa sıra gelmedi mi?
 
Kaçak Yolcu
 
Polis yurtdışına kaçak insan taşıyan kamyon şoförüne sorar:
Ne var kamyonda?
Şoför:
Mal taşıyorum.
Bunun üzerine kaçaklardan biri kafasını çıkarıp:
Kime mal diyorsun lan sen? der.
Polis:
Hani mal vardı kamyonda!
Şoför:
Eee, mal olmasa kafasını çıkarır mı?
 
Nefes Tutma
 
Temel bir gün arkadaşlarıyla denize gitmiş. Denizin altından en uzağa kim gider diye iddaya girmişler. Herkes dalmış sıra Temel'e gelmiş. Temel daldığı gibi çıkmış. Herkes şaşırmış. Sormuşlar:
Temel napaysun uşağum sen?
Ula nefes almayi unutmuşum da!
 
Çabuk Çabuk!
 
Sirkte yangın çıkmıştı. Herkes telaş içindeydi.
Alevler her yanı sararken, sirkin müdürü bağırıyordu.
"Çabuk! Çabuk olun! Ateş yiyen sihirbazımızı bulun!
 
Yenisini alabilirdim
 
Kadın kahvaltı sofrasında gazete okuyan kocasına bakıp söylenmiş:
Keşke bir gazete olsaymışım. Böylece bütün gün sıkı sıkı tuttuğun
ve ilgilendiğin tek şey ben olurdum.
Adam kafasını bile kaldırmadan cevap vermiş:
Evet keşke sen bir gazete olsaydın; böylece yarın senin yerine yeni bir tane alabilirdim ...
 
Yanlış Taraf
 
Vahşi Batıda bir gün bardan içeri devasa gibi çift tabancalı bir kovboy girer. Herkesin şaşkın bakışları arasında son derece hızlı bir hareketle iki tabancayı da çekip havaya birer el ateş eder ve bağırır:
Sağ tarafımdakiler beyinsiz sol tarafımdakiler gerizekalı. Var mı lan itirazı olan? Varsa kalksın ayağa!
Temel, hemen ayağa kalkar, kovboy derhal tabancaları Temel'e doğrultur:
Hey, senin itirazın var galiba!
Temel tabancaları görür ve:
Yok be abicum, ha pen yanliş tarafa oturmisum da...
 
Yere Düşene Kadar
 
Nasrettin Hoca bir gün cuma hutbesini okuduktan sonra namazı kıldırmak için aşağı inerken birden ayağı kaymış ve paldır küldür yuvarlanmış aşağı.
Cemaat koşmuş yardımına hemen:
Aman hocam merdivenden düşerken canınız çok yandı mı?
Hayır, yere düşene kadar hiç canım yanmadı.
 
Salak ve Zekinin Farkı
 
Çocuk bir gün öğretmenine sorar:
 
Hocam salakla zeki arasındaki farklar nelerdir?
 
Öğretmen: Salaklar her zaman kesin konuşur ama zekiler daima şüphecidir..
 
Öğrenci: Emin misiniz hocam?
 
Öğretmen: Kesinlikle...
 
Pencere Kenarı
 
Babası öğrenci Temel'e soruyor:
Aslan oğlum nasıl sınıfta durumun ?
Temel :
Haçan çok eyidur babacuğum, pencere kenari!
 
HARUN YAVRUOĞLU
 

Editör: TE Bilisim