‘bu işe gönül verdim’
İlçedeki terzi atölyesinde oğlu Ali Yamaç ile birlikte 'Ağasar' elbiseleri diken Pembe Yamaç, Türkiye'den ve Avrupa‘dan gelen siparişleri yetiştirmekte zorlandığını söyledi. İlçedeki ilk kadın terzisi olduğunu anlatan Pembe Yamaç, "Bu işi sürdürmesem belki de bu gelenek bitmişti. 47 yıldan beri bu işi yapıyorum. İlçenin ilk kadın terzisiyim. Yıllarımı bu mesleğe verdim. Kızların da cıvıl cıvıl olması benim sayemde. Bundan ötürü çok mutluyum. Burada oğlumla birlikte çalışıyoruz, ama siparişleri yetiştirmekte zorluk yaşıyoruz. Bu işe gönül verdim” dedi.
'Çepni Kültürünü Yaşatıyoruz'
Yörede 20 yılı aşkın 'Ağasar' kıyafeti diken terzi Ali Yamaç ise bu mesleğin de yaşatılması gerektiğini belirtti. Yamaç, "Yaklaşık 20 yıldır annemle birlikte burada çalışıyorum. Bu işi annemden öğrendim. Annemle birlikte bu kültürün yaşatılmasına katkı sağlıyoruz. İşlerimiz yoğun. Bu elbiselerin yapımı kolay gözükse de bir elbise 6 saatte, bir yelek 7-8 saatte yapılabiliyor. Burada 50- 60 yıllık makinelerle çalışıyoruz. Yaptığımız kıyafetlerle birlikte yarım asırlık Çepni kültürünü yaşatıyoruz. Gurbetçilerin de kıyafetlere ilgisi bir hayli fazla. Siparişleri yetiştirmekte güçlük çekiyoruz. Eleman bulamıyoruz. Gençlerin bu işe eğilmesi lazım” diye konuştu.
'Kültürümüzü Almanya'da Yaşatıyoruz'
Almanya’da yaşayan ve Çepni kültürünü gurbette de yaşattıklarını dile getiren Asiye Türkmen ise yöresel kıyafetlerini giyinmedikleri zaman kendilerini eksik hissettiklerini ifade etti. Türkmen "Geçen yıl sipariş verdim, bu yıl geldim, kıyafetim hala dikilmemiş. Düğünler, eğlenceler var. Yöresel kıyafetlerimizi giyinmediğimiz zaman eksik kalıyor. Bizim Almanya'da bile yöresel kıyafetlerimiz var" diyerek geleneklerini yaşatmaya çalıştıklarını söyledi.
Editör: TE Bilisim