Söz konusu şiir yarışmasında Hayrettin Günay(Emekli Edebiyat Öğretmeni-Halk Bilimci-Şair ve Yazar),  Nihat Öztürk(Şair-Yazar, Görele Şair ve Yazarlar Derneği Başkanı), Bekir Öztürk(Gazeteci-TRT ve İHA Muhabiri) jüri üyesi olarak görev yaptı. 

Giresun’un Görele ilçesinin 13 Şubat düşman işgalinden kurtuluşunun 100. yılı etkinlikleri kapsamında Görele Belediyesi ile Görele Şair ve Yazarlar Derneği’nin birlikte düzenlediği Görele konulu şiir yarışmasının sonuçları açıklandı. Görele konulu şiir yarışmasına Kahramanmaraş'tan İzmir'e, Mersin'den Eskişehir'e kadar Türkiye'nin dört bir tarafından "Ahmet Alaca, Cihat Ergel, Celalettin Kurt, Esin Ender Çiftçioğlu , Fikret Kuşçuoğlu, Gülsen Aksoy, Hasan Midillioğlu, Harika Ufuk, Hatice Kara, Hülya Kuru, Ergün Sevinç, Ali Cahit Öztürk, Halife Bozbayır, Hüseyin Kaya, Mustafa Velioğlu, Muhammet Şara, Hatice Meraklı, Mazlum Cihangir, Mehmet Kavcı, Mustafa Doğan, Müzeyyen Keskin, Nihat Çelik, Ömriye Karataş, Rabia Barış, Sabiha Serin, Tarık Torun, Ulvi Yürük" gibi onlarca usta şair katıldı. 

Yarışma sonucuna göre Trabzon'dan M. Nihat Malkoç  "Görele Şehrengizi" adlı şiiriyle birinci, Karaman'dan İbrahim Şaşma "Görele Dokunuşları" adlı şiiriyle ikinci, Eskişehir'den Kadir Kaya "Görele Özlemi" adlı şiiriyle üçüncü oldu. Görele ile ilgili birçok şiir yazan Göreleli Şair Nihat Çelik’e de özel teşvik ödülü verildi.

Görele Belediyesi ve Görele Şairler ve Yazarlar Derneği tarafından düzenlenen Görele Şiir Yarışması ödülleri 13 Şubat Salı günü Görele'nin Kurtuluşunun 100. yıldönümü törenleri sırasında verilecek. Yarışmada ödül kazananları tebrik ediyoruz. 

Görele Belediyesi ve Görele Şairler ve Yazarlar Derneği tarafından düzenlenen Görele Şiir Yarışmasında M. Nihat Malkoç’un hece ölçüsüyle yazdığı ve “BİRİNCİLİK” ödülüne layık görülen “Görele Şehrengizi” adlı şiirini dikkatlerinize sunuyoruz… 

Görele Şehrengizi

Şirin Karadeniz'in doğusuna düşersin
Hasretinle yüreğin yarasını deşersin
Bu güzel coğrafyada yeşile doyarız biz
O şerefli mâzine muhabbet duyarız biz
Karadeniz incisi, Giresun'un kazası
Hüzne gark eder bizi ayrılığın ezası
Çağların ötesine uzanır kökün senin
Vicdan terazisinde ağırdır yükün senin
Geçmişin yüz akıdır; bize gururdur, şandır
Üstündeki kandiller ilâhî kehkeşandır
Dağ yeşil, deniz mavi; dört mevsim baharsın sen
Sen Mecnûn'un Leylâ'sı, candan özge yârsın sen
Yiğidin harman yeri, ocağısın ey diyar!
Annelerin sımsıcak kucağısın ey diyar!
Hicranın çeşmesisin, yürekte harsın şehir!
Karakışın ardından gelen baharsın şehir!
Arazin engebeli, iklimin sert Görele!...
Hoşgörüyü iz eyler, insanın mert Görele!...

Bu toprağın bağrına nice yiğitler verdin
Dikeni ayıklayıp cennetten güller derdin
Karadeniz rüzgârı dağıtır saçlarını
Yiğitlerin anası kınalar uçlarını
İçimizi ısıtan mahur bir bestesin sen
Hüzünkâr bir şarkıdan akseden sestesin sen
Istırap burçlarından seyre dalarım seni
Düne dair gizlere şahit kılarım seni
Kâtip Şâdi çalınca yürekten coşarız biz
Kemençe çağırınca horona koşarız biz
Bu emsalsiz diyarın her köşesi cennettir
Sıladan kopanlara gurbet ağır cinnettir
Karanlık gecelerin kutlu çerağısın sen
Bu dünya gurbetinin huzur durağısın sen
Doğu Karadeniz'in gözbebeğisin şehir!
Gönül tezgâhlarının has ipeğisin şehir!
Göklerde dalgalanan hilâlimiz Görele!...
Bedelin şehit kanı, helâlimiz Görele!...

Çepnilerin yurdusun, değilsin elbet nâçâr
Yaşayan bir değerdir güftekâr Ahmet Kaçar
Kimse ölmez dünyada gelmeyince eceli
Görele unutur mu Hasan Ali Yücel'i?
Hâlâ söylenmektedir Asiye'nin türküsü 
Yüreklere sinmiştir vatan millet ülküsü
Bedri Rahmi doğmuştur bu münbit topraklarda
Mâzinin hüznü yansır dökülen yapraklarda
Kemençenin hasını Bicoğlu Osman çalar
Yay tele değdiğinde âşığın gözü dolar
Duyunca duramazsın kemençenin sesini
Yüreğin kaldıramaz bu hüzün bestesini 
Ressam çizer resmini, şairler seni yazar
Uzağına düşersek bir gün bir asra uzar
Karanlıkları boğar, göğündeki ay şehir!
Beni yol arkadaşın, kadim dostun say şehir!
Karadeniz'imizin gururusun Görele!...
Sevdalı yüreklerin sürurusun Görele!...

Yaylanın soğuk suyu bağrını deler geçer 
Yeni yetme kızların çayır çimen, ot biçer
Dokuz Göz Yaylası'nda tabiat çok cömerttir.
Sis Dağı'nın başının iklimi ne de serttir
Geceyi aydınlatır Görele ışıkları
Bir ömürlük severler bu şehrin âşıkları
Kadın, erkek, kız, kızan; şerefinde, şanında
Bir devrin nabzı atar kızların keşanında
Gönüller meftun sana, kimsenin yok gidesi
Bir asırdan beri var Görele'nin pidesi
Hünerli eller sarar sarmaların hasını
Sahil boyu gezersen unutursun yasını
Lahananın yapılır çorbası, döşemesi
Hamsi ızgarasının keyif verir yemesi 
Gördüğün rüyaları hayra yoransın şehir!
Hakikati iz edip Hakk'a varansın şehir!
Gönül denizlerinin limanısın Görele!...
Aşılmaz tepelerin dumanısın Görele!...


İlkbahar mevsiminde burcu burcu kokarsın
Zamanın ırmağında sonsuzluğa akarsın 
Şimdi duman çökmüştür dağların başlarına
Engel olmak müşküldür hasret gözyaşlarına
İntizar yüreklere saplanmış bir bıçaktır
Özge bir yârdır sıla, sımsıcak bir kucaktır
Ben Ferhat'ım sen Şirin, gönül nikâhımız var
Mâzini çöz özledim, ömrümü geriye sar
Elzem bir ihtiyaçsın, aldığım nefes gibi
Sensizlik esarettir, çelikten kafes gibi 
Kubbende yankılanır günde beş vakit ezan
Bu efsunkâr güzeli nasıl anlatsın ozan?
Her rüzgâr eritemez Aladağ'ın karını
Dünden güzel olacak Görele'nin yarını
Gönül terazisinin hassas miyarı şehir!
Doğu Karadeniz'in şiirin diyarı şehir!
Kadim medeniyetin beşiğisin Görele!...
Onur ve haysiyetin eşiğisin Görele!...
                        M. NİHAT MALKOÇ
Editör: TE Bilisim