MASKE
 
Temel'i Ameliyat edecekler; doktorlar maskelerini takıyorlar, Temel atılıyor: -Poşuna maske takmayun, pen sizi tanayrum.


 
BORSA
 
Temel ile İdris borsanın çok kazandırdığı sıralar, borsada oynamaya karar verirler. Borsayı hiç bilmeyen iki kafadar önce bir iki tanıdığa sorarak işi öğrenmeye koyulurlar.
Öğrendikleri kadarıyla ufak ufak oynamaya başlarlar. Kısa sürede ikisi de zengin olur, İstanbul'a taşınırlar.
Köylerini pahalı giysiler ve lüks arabalarla ziyaret ederler. Herkes onları konuşmaktadır. Yeterince hava attıktan sonra yine İstanbul'a dönerler.
Çok geçmeden soluğu yine köylerinde aldıklarında perişan bir haldedirler. Eski kılıklarında ve yayadırlar.
Tanıyanlar sorar:
Ula uşaklar ne oldi size boyle?
Temel ile İdris cevap verir
Ula seanslari çift ettuler.
Köylüler heyecanla sormaya devam eder:
Eeee?
Haçan onikiye kadar kazanduk, onikiden sonra kaybettuk!


 
USTA HIRSIZ
 
Temel'in evine bir gün hırsız girmiş, hırsız yakalanmış ve Temel hırsızla görüşmek istemiş:
 
Komiserim, izin verirseniz evimizi soyan hırsızla bir noktayı görüşmek istiyorum.
Neymiş o?
 
Karımın yatak odasından geçtiği halde karım uyanmamış. Bunu nasıl yaptığını bana da öğretmesini rica edeceğim.


 
ELMA ÇEKİRDEĞİ

Temel ile Dursun birlikte trenle Trabzon'a gidiyorlarmış. Temel cebinden elma çıkarmış başlamış yemeye. Elma bittikten sonra başlamış elmanın çekirdeklerini yemeye.
Bunu gören Dursun, hemen Temel'e sormuş:
 
"Ula uşağum, hacen neden elmanin cekirdeguni yiyeysun"diye.
Temel ise:
 
"Hacen bilmeymusun, elmanin cekirdeguni yiyen akillanaymus"demis.
Dursun'un canı çekmiş ve Temel'e:
 
"Banada versene bir kaç tane"demiş.
Temel ise:
 
"Ver parasini vereyum"demis.
Dursun iki tane elma çekirdeğini almış ve Temel'ede 100 lira vermiş. Sonra Dursun hemen Temel'e sinirli bir şekilde:
 
"Ula Temel, ben 100 liraya 5 kilo elma alurdum"demiş.
Temel ise gayet sakin bir şekilde:
"Gördunmi bak, nasilda akillandun"


 
ZOR BULMUŞUM
 
Temel ile Dursun kahvede oturur sohbet ederler. Temel çok dertlidir. Dursun halini sorar:
Temel nedur bu halun da Karadenizde cemilerun mi battu?
Fadime'yle atıştuk ula, tutturmuş beni aldataysun deyi, ne adatmasu daa ben oni zor bulmişum, nasi aldatayum...
 
TRAFİK POLİSİ TEMEL
 
Temel Almanya'da trafik polisi olmuş. Bir gün bisikletiyle trafiği aksatan
bir papazı durdurur:
Dur, ceza yazacağum.
Yazamazsın.
Haçan nedenmiş o?
Papaz gülerek cevap vermiş:
Ben papazım, suç işlemem, çünkü benim sağ kolumda İsa, sol kolumda Meryem
var.
Temel hemen atılarak:
Uy işte şimdi yandun! Pisiklete üç kişi bineysun.


 
KAPALI ZARF
 
Bir gün Temel'in babası askerdeki Temel'e mektup yazar. Hal hatır sorar , köydekilerin selamını iletir en sonunda da bir not düşer.
"Uşağum para koyacağudum ama zarfi kapamişum.
 
KARİDES KOKTEYL
 
Adam gittiği restoranda garsonluk yapan Temel'i çağırıp;
 “Kardeşim ‘karides kokteylde bir tane bile karides yoktu” diye şikâyet etmiş.
 “Herhalde” diye cevap vermiş Temel sinirlenerek, “Ula! Pülbül yuvasi datlisunda pülbül mü var daa? Vezür parmaği datlisundada vezür parmağimu istiyacaksun !"


 
EHLİYET
 
Temel arabasıyla giderken kırmızı ışıkta geçer ve polis durdurur ve ehliyetini ister.
Temel de:
Ula verdunuz mu da isteysunuz.
 
TEMEL ALKOL ALIRSA
 
Temel Boğaz sefasından evine dönerken, Beylerbeyi’nde trafik ekipleri tarafından alkol kontrolü için araç kuyruğuna sokulmuş.
Sırasının gelmesini beklemeden motoru stop edip kimse görmeden arka koltuğa geçmiş, öndeki aracın kontrolü bitince araç gitmiş. Trafik polisi gelip, arka koltukta oturan Temel'e seslenmiş;
"Beyefendi, aracınızın şoförü nerede? Lütfen aracınızı ilerletin."
Temel şaşkın ve üzgün bir ifade ile cevap vermiş:
"Memur bey, pen da hayret ettum. Kontrolu farkedunce, araci pirakup kaçti."
Trafik polisi şaşırmış.
"Siz geçin direksiyona. Aracınız yolu tıkıyor."
Temel; -"Haçan mumkun değil daa! Dost duğunundeydık, azcuk alkol aldum kullanamam."
Trafik polisi çaresiz.
"Lütfen efendim. Ziyan yok. Bu defalık görmemezden geliriz. Yol tıkandı lütfen geçip yolu açın!" diyince.
Temel direksiyon başına geçmiş. Trafiği açtığı için de polis teşekkür de etmiş.
 


HIZLI ÖRME
 
Temel bir gün Fadime'yi harıl harıl örgü örerken görür:
Ula Fadime amma da hızli öriyisun.
Fadime:
Hızli davranmak zorundayum. Yün bitmeden kazaği örmem gerekiyi da!
 
AĞIR DEĞİL Kİ
 
Temel'le Fadime yeni evlenmişler. Çarşıya alışverişe çıkmışlar.. Temel demiş ki:
Fadime ver elini tutayım.
Fadime:
Neden, ağır değil ki.


 
DÜMENCİ TEMEL
 
Beden eğitimi dersinde öğretmen, öğrencilerine kürek çekme alıştırmalarını yaptırıyordu. Bir ara öğretmen, Küçük Temel'in olduğu yerde kıpırdamandan durduğunu gördü.
"Sen neden kürek çekmiyorsun? "diye sordu.
Temel: - "Ben tümendeyum öğretmenum!"
 
ÇİÇEKLİ FİSTAN

 
Küçük Temel ninesine sormuş:
Nine Dedem sana hiç çiçek aldu mi?
Ninesi durdu şöyle düşündü:
Bana alduğu bütün fistanlar çiçekliydu...


 
Otobüste
 
Bir bayan otobüse binmiş ve ayakta duruyormuş.
Bir çocuk babasının kucağında oturuyormuş babası çocuğuna oğlum kalk bayan otursun.
 
Banu Alkan
 
Afrodit eski model chevrolet marka otomobilini satmaya karar verir. Enyakın dostuna bu fikrini söyler.
Yakın dostu Banu Alkana 
 ''Banu’cuğum senin araban 200 bin kilometrede çok eskimiş kimse almaz'' demiş. 
Üzülen Banu Alkan ne yapacağım diye dostuna danışmış.
Dostu da 
''Benim tanıdığım bir usta var git ona kilometreyi düşürsün''.
Banu Alkan tamirhaneye gider. Usta kilometreyi 10 bine düşürür. Aradan bir hafta geçer. Arkadaşı Banu Alkan’a ''Ne oldu hallettin mi sattın mı'' demiş. 
Banu da 
''Yok ya vazgeçtim arabam daha 10 bin kilometrede satarmıyım hiç''
 
Bir puan

Sarışın bir hatun eski okulunu ziyaret etmiş. Spor salonunun duvarlarında eskiden oyuncusu olduğu basket takımının fotoğrafları varmış. Fotoğrafları incelerken birden 
 ''Yaa niye hep bir puan farkla kaybetmişler 77-78, 78-79, 79-80''.
Harun Yavruoğlu
Editör: TE Bilisim