Taka Gazetesi olarak Seymen Aydın ile keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik. Aydın’ın hedefleri büyük, işte o röportajımız
 
Seymen Aydın… Trabzon’un sevilen evladı. Samimi ve güler yüzlü insanı. Oyunculuğuyla ve gerçekte olan karakteriyle 7’den 70’e herkesin gönlüne taht kurmuş bir isim… Daha lise yıllarında yıldızı parladı; ‘ben oyuncu olacağım’ dedi.
 
İyi ki de böyle bir karar vermiş. 20 yaşına kadar memleketi Trabzon’da oyunculukta önemli adımlar atan Seymen Aydın, daha büyük kitlelere ulaşma ve hayallerini gerçekleştirmek için bu sektörün vatanı olan İstanbul’a gitti. Burada da büyük işlere imza atan Seymen Aydın, sinema, dizi, reklam filmleri ile karşımıza çıktı. Hepsinde de sergilediği kendine has tarzıyla herkesin sevdiği bir karakter oldu. Bizde Taka Gazetesi olarak Seymen Aydın ile keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik. Aydın’ın hedefleri büyük, işte o röportajımız;  


 
Reyting Cihazı Olsaydı Belki de Rekor Kırıyorduk
 
TAKA: Seymen Aydın, bu sektöre nasıl giriş yaptı, oyunculuk aşkı nasıl başladı?
 
SEYMEN AYDIN: Trabzon’un evladıyım. Liseye kadar burada yıllarımı geçirdim. Oyunculuk insanın içerisinde olan bir şey. Tabi bunu hemen keşfedemiyorsun. Büyüdükçe ortaya çıkıyor. Benimde lise dönemlerimde başladı ilk sahne deneyimim. O çağlarda güzel başarılar elde ettim. Okul olarak birinciliklerim ödüllerim var. Bölgede en iyi erkek oyunculuğum var. Orada ben oyuncu olmaya karar verdim. O günden bugüne bu sektörün içerisindeyim. İlk Hamamizade Kültür Merkezi’nde sahneye çıktım. Ardından Devlet Tiyatrosunda sözleşmeli olarak çalıştım. 20 yaşına kadar memleketimde yaşadığım dönem içerisinde oyunculuk adına önemli işler başardık. Çok kısıtlı imkanları olan bir yerel kanalda Hay-Laz Show adında bir programla yıldızımız parladı. O dönemlerde reyting cihazı olsaydı belki de rekor kırıyorduk. Tüm bölge Karadeniz, Trabzon bizi izliyordu. O programda Sebahat ve Melahat öne çıkandı. Lülük Osman, Lalak Hayri’miz vardı. Birçok tiplemelerimiz vardı. Bu gençliğin verdiği cesaretle tamamen kendi ürünlerimiz kendi yarattığımız şeyler.
 
Cesaret İsteyen Bir İş
 
TAKA: İstanbul’da da kendini gösterdin.
 
SEYMEN AYDIN: Sonra daha büyük kitlelere ulaşmak istedim. Burada yapabileceklerimiz kısıtlı. Ardından İstanbul serüvenim başladı. Türkiye’nin yıldızları yarışması vardı. Bu yarışmada 12 hafta canlı yayında en fazla sahnede kalan oyuncuydum. Yarışma bitmeden birçok dizi teklifi geldi. Birçok TV programında canlı yayında programlarda çalıştım. Tamamen metinsiz doğaçlama çalışmalarım oldu. Cesaret isteyen bir iş. Sonra diziler sinema filmleri, reklam filmleri peş peşe geldi. 13 tane sinema filminde 10’dan fazla dizide rol aldım. 2 tanesi başrol, bir tanesi benim yazdığım senaryo. Çok şükür her sene bir film çekiyoruz, inşallah böyle devam eder.
 
Komik Paralar
 
TAKA: Tiyatroda uzun bir süre sahnede gözükmedin?
 
SEYMEN AYDIN: Tiyatroya uzun yıllar ara verdim. Tiyatroyu büyükşehirde yapmak çok zor. Biz İstanbul’da tutunmaya çalışıyoruz. Çünkü bu işte para yok. Tamamen oyuncunun kendini göstermesi için yapılan bir çalışma oldu. Amaç değil araç oldu. Para kazanmak zorundasın ve tiyatrodan kazanılan paralar hakikaten komik paralar. Şimdi yeniden tiyatroya başladım.
 
Bizim Hoca’nın 2.Si Geliyor
 
TAKA: Kendinizi izlemekten en çok zevk aldığınız bir yapım var mı?
 
SEYMEN AYDIN: Bunları ayıramıyorsun. Hepsi birbirinden güzel geliyor bana. İlk başlarda öyle değerlendirme yapamıyorsun. Sürekli yeni projelerin, yeni çalışmanın ve kendini geliştirmenin peşinde olduğumuz için seçme lüksüm yok. Birçok projenin bende ayrı yeri var. Sümela’nın şifresinin çok ayrı yeri var. Çok kısa bir rol olmasına rağmen hala bekçinin orada yaşadığına inananlar var. Bekçiyi soranlar var. Ama Sebahat-Melahat burada kendi yarattığımız tiplemeler ve daha sonra ulusala taşıdık. Türkiye’nin en büyük yapımcısıyla film yaptık. Bizim Hoca’nın çok ayrı bir yeri var. Bölgenin derdi olan bir projeydi, onun içinde yer almak benim için ayrı bir mutluluktu. Bizim Hoca’nın ikincisini çekiyoruz. Bir aksilik olmazsa mayıs ayında çekeceğiz.
 
Dramda Oynayacağım
 
TAKA: Genel olarak komedi ağırlıklı oynuyorsun, başka rollerde oynamak istiyor musun?
 
SEYMEN AYDIN: Biz komediyle başladık öyle gidiyoruz ama ben inanıyorum, ilerleyen yıllarda dramda oynayacağım. Çünkü benim o tarz oynadığım rollerde var ama çok sivrilmeyen roller olmadığı için görülmüyor.  İnsanlar komedi algısıyla gidiyor. Yapımcılar ve yönetmenlerde öyle..
 
Ben Kendim Olmak İstiyorum
 
TAKA: İdolünüz var mı?
 
SEYMEN AYDIN: Ben birini idol alsam bu sefer Seymen Aydın oluşmaz. Ben kendim olmak istiyorum. Herkesin kendi tarzına uygun bir oyunculuğu vardır. Benimde kendi tarzımda bir oyunculuğum var. Oyunculuğun birçok metotları var ama bunları uygulamak zordur. Ama çok beğendiğimiz oyuncular var. Mesela bir Şener Şen’de ‘Badi Ekrem’i oynayıp daha sonra ‘Kabadayı’da oynadı. İnşallah bizde öyle oluruz. Bizde komedyen başladık ilerleyen yıllarda inşallah dramda da oynarız. Çünkü ben kendimi biliyorum inanıyorum. Dönem dönem beğendiğimiz oyuncularda oluyor. Çok genç yeteneklerde var. Artık herkes herkese ulaşabiliyor. Sosyal medya, teknoloji sayesinde çok yetenekli insanlar var. Biz şanlı olanlarız beklide vitrin önüne çıkıp kendimiz gösteriyoruz. Ama eminim ki Anadolu’nun Trabzon’un her köşesinde çok yetenekli insanlar var. Sadece fırsat bulamıyorlar, kendilerini gösteremiyorlar. Bu her alanda böyle.


 
Sahip Çıkıyorlar
 
TAKA: Sevenleriniz sizi daha çok ekranlarda görmek istiyor.
 
SEYMEN AYDIN: İnsanlar bizim geçmişimizi çok iyi biliyor. Biz buradan basamak basamak çıktık. Bunları da bizim vatandaşlarımız gördü. Ben onu anlıyorum hissediyorum. Sahip çıkıyorlar sağ olsunlar. Tiyatro haricinde benim bir sinema filmim vardı rüzgar, Halil Sezai, Belçin Bilgin’in oynadığı. Bu aralar vizyondaydı ama kalktı. Bizim Hoca 2’yi çekeceğiz. Yazın mutlaka bir şeyler daha olur. Sevenlerimle perde de buluşmayı bende çok istiyorum.
 
Sahnede yaptıklarımızı evde denemeyiniz!

TAKA: Senaryosunu Yılmaz Okumuş’un yazdığı, Temel ile Fadime’yi canlandırdığınız Evli ve Zavallı oyununu tiyatro severler büyük ilgi gösterdi. Bu oyun sahnede devam ediyor. Bölgede gösterileriniz olacak ve Trabzon’da da heyecanla bekleniyorsunuz. Ne söyleyeceksiniz?
 
SEYMEN AYDIN: Biz iki kalas bir heves bu yola girdik. İstanbul’un en elit salonlarında bordo-mavi dedik, 61’i yapıştırdık. Böyle biraz skalayı daralttık. Ama İstanbul’da oynadığımız oyunların çoğunda Karadenizli olmayanlarda geliyor. 4 oyun oynadık 4’ündede salonlar ful çekti. Oyunumuz 2 kişilik bir oyun ama arkada çok büyük bir ekip var. Bu ekibin hepsi Karadenizli veya Trabzonlu benle oynayan. Buse arkadaşımız da Trabzonlu. Yazarımız Yılmaz Okumuş Rizeli. Karadeniz filmlerinin çoğunu yazan isim. Çok değerli bir ağabeyimiz. Kemençecimiz Serkan ve Okan Trabzonlu, şarklı sözlerimizi yazan Trabzonlu. Böyle Karadeniz yapımız gibi bir şey oldu. Oyunumuzun evrensel bir konusu var. Kadın-erkek ilişkisi, karı koca ilişkisini anlatıyoruz. 3 bölümden oluşuyor. Mağara dönemi, günümüz ve gelecek. Biz evliliğin zavallılık olduğunu anlatmıyoruz. Evlilik güzel bir şey ama bizim sahnede yaptıklarımızı yaparsanız evliliğiniz mutlu gitmez. Bunu aslında anlatıyoruz. Özellikle günümüz bölümünde de sosyal medyayı çok irdeliyoruz. Eleştiriyoruz. İletişim çağında iletişimsizliği yaşıyoruz. Çünkü insanlar ve eşler tamamen sosyal medya bağımlısı oldu. Bunu eleştiriyoruz. Oyunumuz çok eğlenceli ve canlı. Sitcom tarzında barkovizyonumuzda ara ara ünlü oyuncular giriyor.  Onlarında küçük görüntülerini görüyoruz.


 
Karadeniz Turu
 
TAKA: Bölgede nerelerde olacaksınız?
 
SEYMEN AYDIN: Emek sinemasında Aralık ayında müthiş bir gala yaptık. 600 kişinin katıldığı. Gala’nın ardından sonra 4 oyun daha oynadık. Şimdi Karadeniz turnesine çıkıyoruz. 25 Şubatta Ardeşen’deyiz, 26 şubatta Trabzon KTÜ, 27 Şubat Rize İsmail Kahraman Kültür Merkezi, 28 Şubatta da Çayeli’nde oynuyoruz.
 
İlçelerde Salon Sıkıntısı Var
 
TAKA: Trabzon’da kültür ve sanat adına yapılan çalışmaları nasıl değerlendiriyorsunuz?
 
SEYMEN AYDIN: Bütün ilçelerimizi gezdim, şu beni çok üzdü. İlçelerimizde salonlar yok. Bu kadar kültür ve sanat şehri Trabzon diyoruz, metre karesine en fazla sanatçı şehir diyoruz. Bu lafta bence. Kültür ve sanatla uğraşan insanlar nerede. Çoğu bu şehri terk etmiş. Ama, artık bu lafta kalmasın icraat olsun. Bu kadar tarihi şehrin ilçelerinde bu çağda nasıl bir modern bir salon olamaz. Trabzon’a yakışan her ilçenin en güzel salonlarının olmasıdır. Bütün sanat faaliyetleri buralarda yapılabilir. İnanılmaz bir çağdayız. Herkes her yere ulaşabiliyor. Sanat adına başka etkinlikler adına bu salonlarla her şey yapılabilir. Trabzon merkezde bile salon sıkıntısı var. 2 tane salonumuz var. Bu kültür ve sanat şehrine yakışmıyor. Her ilçede salon olması lazım. Müzelerin çoğalması lazım. Dışarıda yaşayan o kadar çok Trabzonluyla tanıştım ki, bir şekilde şehirden bağlantısını koparmış veya küsmüşler. Bu insanları entegre etmemiz lazım. Bunları bu şehrin yönetenlerinin yapması lazım.


 
Hayalim Beyaz Perdede Olacak
 
TAKA: Gelecekle ilgili planlarınız var mı?
 
SEYMEN AYDIN: Benim hayalim, Trabzon ve özellikle Karadenizliler çok kullanıyor. Hatta geçen aylarda Ahmet Hakan bile köşesinde yazdı. Herkesin ağzında ‘Sıkıntı yok’ burada da mesela bir iş yapacağın zaman sıkıntı yok, diyor ama bir sıkıntı var o işte illa çıkıyor. Bizim ağızla beraber sikinti yok. Ben buna çok güvendim ama İstanbul’da da çok kullanılıyor. Bu ismin patentini aldım. Bütün yazılı görsel mecralarda sinema televizyon bütün her yer. Bunla ilgili bir hikaye düşünüyorum. Sinema filmi var kafamda. Senaryosuyla ilgili bir hikaye var elimde ama şartların oluşmasını bekliyorum. Birkaç yapımcıyla görüştüm. İnanılmaz sıcak baktılar. Bunu inşallah önümüzdeki senelerde çekeceğim.
ATAKAN TOK