Her zaman altını çize-çize yazıyor ,uyarıyor ve tepkimi koyuyorum.
Ülkemizin her alanda her zaman mutlak suretle “liyakatlı” yöneticilere ihtiyacı var.
Suyun başına eğer samimi-başarılı-dürüst ve ilkeli insanları getirirsek çözemeyeceğimiz iş yoktur.
Yeter ki bu noktada cesur adımlar atalım.
15 temmuz sürecinden ders çıkarmanın en akıllı en net yolu da bu olsa gerek.
İster doğuda ister batıda ister güneyde nerede olursak olalım liyakat her şeyin önünde gelmeli.
Değerli okurlarım kısa sürede olsa gecikmiş bir ziyareti gerçekleştirme fırsatı buldum.
Görevde kaldığı süre içinde Trabzon’un Of ilçesinde  gönülleri kazanan, başarılı çalışmaları ile takdir toplayan  halen de Muğla Milas’ta kaymakamlık görevini sürdüren Artvinli hemşerimiz  Eren Arslan’ı makamında ziyaret ettim.
Başta Of olmak üzere bütün Trabzon halkına selamları var.
Eren kardeşimiz kaldığı yerden aynen devam ediyor.
Aynı mütevazilik..
Aynı çalışkanlık.
Aynı gayret ve yoğun bir tempo..
Ülkemizin en gözde bir yeri olan Milas’ta da kısa sürede kendini kabullendirmiş halkın her katmanı ile güzel bir bağ oluşturmuş
Liyakatlı olmanın hakkını veriyor işin özü..
İnsan gurur duyuyor valla.
Muğla iline bağlı Milas ilçesi plajları, gölleri, antik kentleri, Türk ve İslam eserleriyle görülmeye değer bir turizm beldesi..
Gerçekten muhteşem bir yer..

 Uzun bir kıyı şeridine sahip. Denizle barışık yaşayan, hayvan haklarına son derece hassas, güler-yüzlü insanları ile dikkat çekiyor
Yaz ayında inanılmaz bir turizm patlaması yaşanıyormuş. Valla Eylül’de bu kadar canlı ise yazı  tahmin edebiliyorum.
Hemen yanı başında dünyanın en gözde  merkezi olan Bodrum ile birlikte turizmde ülkemizin yüz-akı olmuş Milas..
Uçakların biri kalkıyor, biri iniyor.. Mayıs’tan Kasım ayına kadar durum böyle..
Eren kaymakamımız ilçenin asayiş anlamındaki huzuru-güveni ve istikrarı noktasında büyük çaba içinde.
Böylesine yoğunluğun yaşandığı üstelik yerli-yabancı, ünlü-ünsüzün  üst düzeyden tutun da milyonların aktığı bir bölgede huzur ortamını korumak her babayiğidin işi değil.
Valla Allah göstermesin en ufak dikkatsizlik, vurdum-duymazlık ve kötü yönetim bedeli ağır sonuçlara yol açar.
Binlerce insanın geçim kaynağı olan turizm sektörü batarsa ülke batar..
Bu kadar net.
Liyakat yazımın temelinde bu var zaten.
Oturduğu koltuktan güç alan değil güç veren yöneticilere ve bürokratlara ihtiyaç var.
Bu öyle çok kolay değil.
Kendini yetiştiren ve geliştiren çok az insanımız var.
Çoğu da yurt dışına kaçıyor zaten.
Beyin göçü de tam bu noktada başlıyor.
Yapmamız gereken şey aslında çok basit.
Doğru ile yanlışı, güzel ile çirkini, çalışkan ile tembeli ayırmaktan başka şansımız yok.
İyi valiler, iyi kaymakamlar, iyi emniyet müdürleri, iyi  belediye başkanları..
Hepsi liyakatlı-şerefli-onurlu olursa evelallah bize hiçbir şey olmaz..