Kamuoyuna göre Cüneyt Çakır Türkiye'nin en iyi hakemi. Böyle olması da doğal. En üst düzey organizasyonlarda görev alıyor. UEFA'nın elit hakemler listesinde. Çakır, son dönemde daha çok avrupa maçlarında görev alıyor. Türkiye'de yıpramasın diye büyük maçlarda görevlendirilmiyor. Anadolu takımlarının maçlarına veriliyor. Karabük maçında görev aldı. Yarım metre ofsayttan golü yedirdi. Şenol Güneş'in ipini çektirdi. Türkiye'de ki Cüneyt Çakır'la, avrupadaki Cüneyt Çakır arasında dağlar kadar fark var. Türkiye'de ki Cüneyt Çakır, çok hata yapıyor. Avrupa da ki Cüneyt Çakır  başarılı. Bilmiyorum, Çakır'la ilgili tapeler UEFA'nın elinde var mı? Organize polisin raporunda Çakır, örgüt elemanı. Bu rapor öyle buruşturulup çöp tenekesine atılacak bir rapor değil. MHK, Beşiktaş-Fenerbahçe maçına Bülent Yıldırım'ı atıyor. Şike dolu 2010-2011 sezonun da. Türkiye Cumhuriyeti'nin Futbol Federasyonu Başkanı Mahmut Özgener de buna çok kızıyor. Maça Cüneyt Çakır'ın atanmasını istiyor. Çakır'ın maçta ki perormansı ortada. Verdiği kararla maçı Beşiktaş'tan alıyor ve Fenerbahçe'ye veriyor. Özgener'in maçın gözlemcisi Abdurrahman Arıcı'yla yaptığı konuşma ise hayli ilginç. Bu konuşma, Özgener'in niçin Çakır'da ısrarcı olduğunu gözler önüne seriyor. Sadece bu iki isim arasında ki konuşma değil, futbolu yönetenler arasında yapılan konuşmalar baştan aşağı skandal. * İlk skandal konuşma Mahmut Özgener'le Uuk Özerten arasında. Organize şube polisi, bu konuşmayı kayıt altına alıyor. Özerten, Özgener'e, Beşiktaş-Fenerbahçe maçının hakeminin Bülent Yıldırım olduğunu bildiriyor. MHK Başkanı Oğuz Sarvan'a sinirlenen Özgener de, ''Abi 'Cüneyt' dedi bana manyak mı bu ya. Bana geçen hafta 'Cüneyt' dedi abi. Versin Cüneyt'i kimsenin gıkı çıkmaz. Niye Bülent?'' diye hayıflanıyor. Tabi burada şöyle bir soru sorulabilir. MHK Başkanı nasıl oluyor da şampiyonluk yarışının en kızıştığı dönemde 1 hafta önceden Özgener'e söz verebiliyor. Özgener'in 1 hafta önceden ''Cüneyt Çakır sözü'' almasının nedeni ne? Neden Cüneyt Çakır'da ısrar ediyor? Çakır'la Fenerbahçe'nin kolay kazanacağını mı düşünüyor? Nitekim öyle de oldu... Ufuk Özerten, şu an Türkiye Cumhuriyeti Futbol Federasyonu'nun 50 bin TL maaşlı yöneticisi. Geçmişten bugüne hakem atamalarında da uzman... * İkinci skandal konuşma Levent Kızıl'la Aziz Yıldırım arasında. Maç sonrası, saat 22.20 de Kızıl, Yıldırım'ı arıyor. Galibiyetten dolayı kutluyor. Yıldırım da, ''Kartal da gitti. Var ya öldüm öldüm dirildim. Var ya 30'dan 45'e, Aykut'u bulsam öldürecektim.'' diyor. Levent Kızıl, Türkiye Cumhuriyeti Futbol Federasyonu yönetim kurulu üyesi. Tarafsız olması gereken bir isim. Gecenin bir yarısında Aziz Yıldırım'ı arayarak galibiyetten dolayı kutlaması, aradaki samimiyeti gösteriyor. Zaten samimiyetin ileri derecede olduğu başka tapelere de yansıyor. * Üçüncü skandal konuşma Aziz Yıldırım'la Adnan Polat arasında. Yıldırım, Galatasaray Başkanı Adnan Polat'ı arıyor. ''Bizden birinin şampiyon olması lazım. Yoksa Anadolu'yla baş edemeyiz'' diyor. Polat da O'na ''Ama Federasyon bunlara yol veriyor.'' diye cevap veriyor. Daha henüz Galatasaray-Trabzonspor maçı oynanmamış. İki başkan arasında ki konuşmaya bakarmısınız. Dört bir koldan Trabzonspor'un yolunu kesmeye çalışıyorlar. * Dördüncü skandal konuşma, gözlemci Abdurrahman Arıcı ve Mahmut Özgener arasında. Gözlemci Abdurrahman Arıcı, hakem Cüneyt Çakır'a 7.9 sınırında puan veriyor. Yani raporlara göre maç çok iyi yönetilmiş. Maçtan sonra Abdurrahman Arıcı, Mahmut Özgener'i arıyor. Gözlemci Arıcı, Özgener'e ''Maçın gözlemcisiydim. Ben daha kötü verecektim. Ferrari'nin o penaltı pozisyonunu da rapordan çıkardım. 7.9 sınırında verdim. Bir daha yapmayacağım başkanım bu işi. Çünkü yani palyoça yerine koyuyorlar bizi. Seninle ilk paylaşıyorum.  Ayıp Başkan bizi yerlerde süründürüyorlar'' şeklinde dert yanıyor. Özgener'de, ''Hocam, hakem kalmadı bu maça verilecek.'' diye konuyu geçiştiriyor. Aslında Özerten-Özgener ve Özgener-Arıcı arasında yapılan konuşmalar her şeyi çok net açıklıyor. Özgener'in neden Cüneyt Çakır da ısrar ettiği, Arıcı'nın konuşmaları sonrası ortaya çıkıyor. * Bütün gelişmeleri tek tek detaylandıran organize polisin sonuç raporu ise dudakları uçuklatacak cinsten; ''Müsabaka gözlemcisinin de Ferrari ile Lugano arasında ki pozisyonun penaltı olmadığını düşündüğü anlaşılmaktadır. Sonuç olarak örgüt tarafından müsabaka hakeminin belirlenerek müsabakaya müdahale edildiği anlaşılmaktadır.'' Bu rapor UEFA yetkililerinin elinde var mı bilmiyorum. Ancak UEFA'nın elit hakem listesinde bulunan bir hakem için bu rapor, düşündürücü olduğu kadar utanç verici. * Bülent Yıldırım'ı Eskişehir-Trabzon maçında unutmadık. Mustafa Yumlu'nun net golünü vermedi. Şampiyonu belirledi. Yarın akşam nasıl bir perormans gösterir bilemem. Ancak Eskişehir'de gerçek yüzünü gösterdi. * Ya Yıldırım Demirören gidecek ya Sadri Şener. Güç kimdeyse o avantajlı. Sizce kim gider dersiniz? Sadri Şener görevde kaldığı ve kupa istediği sürece Yıldırım Demirören'e rahat yok. Şener istifa edene kadar hakem hataları devam eder... Üç YILDIRIM'dan sakınacaksınız. Aziz Yıldırım, YILDIRIM Demirören, Bülent YILDIRIM. Üçü de sağlığa zararlı. Hasta eder. Son söz Özkan Sümer'den;"Türkiye'de şike, daha büyük şikeyle kapatıldı."

Editör: TE Bilisim