FUTBOLCULAR İSYANDA!

Üçüncü Lig de uygulanan 30 Yaş Kanunu, birçok amatör futbolcuyu spordan kopartırken tek gelir kaynağı olan futboldan da uzak kalmak zorunda bırakıyor. Futbolcuların sessiz çığlığı Türkiye'de futbolun sadece Süper Lig ve Bank Asya 1. Lig'de oynanan bir oyundan ibaret sayıldığı şu günlerde, Alt Lig ve Amatör kategorilerde oynayan futbolcuların sessiz bir çığlığı var; 30 yaş kanunu. 2008 senesinde Türkiye Futbol Federasyonu tarafından yürürlüğe sokulan "30 Yaş Kanunu", ülkemizde pek bilinmeyen ve umursanmayan bir konu. 3. Lig'de 24 ile 30 yaş arası sadece 6 futbolcuya kadroda yer verilen, 30 yaş üstü futbolcuların hiçbir şekilde oynatılmasına izin verilmeyen, Bölgesel Amatör Lig'de ise 27 yaş üstü sadece 4 kişinin oynatılmasını zorunlu kılan bir uygulama. Kanun işe yaramadı Eski Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı rahmetli Hasan Doğan zamanında çıkartılan bu yasanın amacı alt liglerden genç futbolcu yetiştirilmesi. Ancak aradan geçen zaman, çıkartılan bu kanunun pek de işe yaramadığını acı bir şekilde Türk futbolseverlere gösterdi. 2008 yılında çıkan bu kanun, aradan geçen 4 yılda Türk futboluna olumlu yönde hiçbir katkıda bulunmazken aksine birçok futbol emekçisinin işsiz kalmasına neden oldu. 24 yaşını geçen oyuncular 3. Lig'de cüzi miktara futbol oynamak zorunda bırakılırken herhangi bir takımda 6 kişilik kontenjana giremeyenler ise futbol oynamaktan mahrum kalıyor. Sorular yanıt bekliyor Peki bu Yaş Kanunu ile 3. Lig ve BAL'da oynayan 30 yaş üstü futbolculardan ne isteniyor? 24 yaşını geçen ve kendisine Süper Lig ve Bank Asya'da yer bulamayan futbolcular spor yaşamlarını nerede ve nasıl devam ettirecek? 30 yaş üstü oyuncuların 3. Lig'de forma giymelerinin yasaklanması Türk futboluna aradan geçen 4 yılda ne kazandırmıştır ve gelecekte ne kazandıracaktır? Yıllarca ekmeğini alt liglerde top oynayarak kazanan futbolcuların 30 yaşına geldikten sonra bu haklarının elinden alınmasının neresi akla ve mantığa sığmaktadır? Alt liglerde gençlerin önünü açmak için "30 Yaş Kanunu" getiren futbol federasyonu, bu çerçevede başka ne gibi uygulamalarda bulunmuştur? Amatör kulüplerdeki tesisleşme ve genç oyuncu yetiştirmede seviye atlanmış mıdır? Tüm bu sorular belirsizliğini korurken yıllarca alt liglerde top oynamış, bir dönem Bank Asya 1. Lig'de forma giyen ve son olarak Maltepespor'da yer alan futbol emekçisi Onur Kılıç konuyla ilgili açıklamalarda bulundu. İşte alt liglerde yaşanan kaosu, futbol piyasasının aslında görünen kadar tozpembe olmadığını ortaya seren röportaj; Önce sizi tanıyalım Onur Bey... 1999'da Köy Hizmetleri'nde futbola başladım, daha sonra Pendikspor, Türk Telekom, Beykozspor, Yeniköy, Maltepespor'da forma giydim. Son olarak geçen sezon Maltepespor'da oynadım ancak 30 yaş kanununa takıldığım için gelecek yıldan itibaren futbola devam eder miyim bilmiyorum. 30 Yaş Kanunu sonrasında neler yaşandı? Sizin gibi oyunculara nasıl etki etti bu yasa? "Yeni Yaş Kanunu nedeniyle 30 yaşına geldikten sonra futbolu bırakmak zorunda kalıyorsun adeta. Bank Asya'da, Süper Lig'de böyle bir yasak söz konusu değil ama geri kalanlara var. 30 yaşına geldikten sonra eğer Bank Asya'da kendine takım bulamıyorsan bu işi bırakmak zorunda kalıyorsun. Ya da hak ettiğinin çok daha altında paralara imza atarak bir nevi emeğinin çalınmasına göz yummak zorunda kalıyorsun." Yasa sonrasında alt lig takımlarından genç futbolcular yetişti mi? "Ne yazık ki böyle bir durum söz konusu bile olmadı. Çünkü genç futbolcu yetiştirecek ne tesis, ne de olanak mevcut. Federasyon bunlara el atmadan 30 yaş kanunu diye bir şey çıkarttı ve olan sadece bizim gibi hayatını futboldan kazananların ekmeğine oldu. Maç önceleri halen kaldırım kenarlarında ısınıyoruz. Çoğu tesisin soyunma odası bile yok. Bu şartları düzeltmeden çıkartılan bir yasanın ne kadar etkisi olabilir? Madem bu yaş kanunu eklendi, neden milli takım oyuncularını halen gurbetçilerden ve altyapısı Avrupa olan futbolculardan seçiyorlar?" Peki sizce doğru olan sistem nedir? "Eskisi gibi yaş sınırının kaldırılması en doğrusu. Eğer amaç gençlere önem vermekse, belli sayıda genç oynatmak zorunlu hale getirilir. Ancak bu şekilde insanların 30 yaşından sonra spor yapması resmen yasaklanmış oluyor. Oldukça adaletsiz bir durum. Dünyada ve Türkiye'de 30 yaş üstü futbolcuların büyük takımlarda neler yaptığını görüyoruz. Birçok futbolcu 40 yaşına kadar futbol hayatını sürdürüyor. Ancak biz kendi ülkemizde yabancı muamelesi görüyoruz. Alt ligde top oynayan insanların futbol hayatı 6-7 yıl erken sona eriyor ve bu maddi olarak da onları zorda bırakıyor. En verimli çağda spordan koparılıyorlar." Bu sorunun aşılması için neler yapılabilir? "Zaten yasanın çıktığı 2008 yılından beri birçok tepki verildi. Yürüyüşler yapıldı, imzalar toplandı. Ancak ses getirici şeyler olmadığı için unutulup gitti. Bu sene birçok maçta grev yapılabilir. Bu noktada daha çok göz önünde olan Süper Lig ve Bank Asya'da top oynayan futbolculardan destek bekliyoruz. Bu zamana kadar hiçbir şekilde destek olmadılar ancak umarım bu yanlışa daha fazla göz yumulmaz. Dünyanın en büyük liglerinden İspanya ve İtalya'da böyle bir durum söz konusu olduğunda tüm futbolcular ortak hareket ediyor ancak ne yazık ki bizim ülkemizde bu birliktelik yok. 'Bana dokunmayan yılan bin yaşasın' anlayışı var. Medyada da bu konuyu sadece 1-2 kişi dile getirdi. Birçok önemli spor yorumcusu var ancak hiçbirisi bu konu hakkında tek kelime etmedi. Rıdvan Dilmen, Mehmet Demirkol gibi önemli isimlerin bu olayı televizyonda dillendirmesi gerek. Umarım bir an önce herkes tehlikenin farkına varıp bu yanlıştan dönülmesi adına adımlar atar."