Biri Ömer Eyüboğlu, diğeri Osman Abanoz.
İkisini de iyi tanıdığımı zannediyorum.
Ömer Hoca bilindiği gibi Trabzon Lisesi’nin unutulmaz müdürü.
Bu ünvanı ben değil Trabzon kentinin ona verdiğine inanıyorum.
Güzel işler yaptı Trabzon Lisesi’nde.
Düz lise olarak aldığı okulu önce Anadolu Lisesi, son olarak da Fen Lisesi statüsüne çıkardı.
Yıllarca takımını iyi kurdu, takım oyunu ile okulu en üst seviyeye taşıdı.
Ömer Hoca ile mahalleden de arkadaşız, mahalle büyüğüm olur.
Öğretmen Okulu’nda karşılıklı futbol maçlarımız bile vardır. Köksal (Mesci) Abi ile onlar bir takım kurarlardı, biz gençler bir takım. Hiç yenemedik o takımı. Kalemizde (Kova) İhsan, Derelioğlu olmasına rağmen. Ne günlerdi...
Aday olursa ne olur?
Biraz sert mizacından dolayı ulaşılmaz görünsede içinde eğitimciliğin verdiği yurt sevgisi ülküsü vardır, bence isabetli olur.
Aday gösterilir mi?
Yüzde elli.
Osman Abanoz ile dostluğumuz, arkadaşlığımız çok eskiye dayanır.
Atay Bey döneminde belediyenin kasası idi, Asım Bey döneminde hem devam ettirdi, hem de terfi etti. Bizim dönemde üst yönetim olarak kısa bir problem yaşamıştık. Soruna ben aracılık yaptım ama olmadı. Haklı olarak getirdiğimiz teklifi kabul etmedi, görevden alındı, mahkemeye gitti. Kaybettiği davayı bizim personel müdürünün bir hatasından geri kazandı. “Denetçi” kadrosu verdik, sorun çözülmüştü.
Ama Osman Bey ile benim muhtarlığımın 10 yılı içinde de birbirimize gayet seviyeli ve saygılı olduk. İyi bir bürokrattı.
2004 yerel seçim öncesinde Muhtarlar Derneğimizde 2-3 kez kendisi ile toplantı yapmıştık. Pek çok muhtar arkadaş kendisine destek veriyordu. Her toplantımız 40-50 muhtar ile oluyor ve Abonoz her seferinde, “eğer aday ben gösterilirsem ilk beş sırada 1, ilk onbeş sırada 2.ci muhtarı belediye meclisi listesine yazacağım. Bunun kim olduğunu ben değil siz kendi aranızda karar vereceksiniz” diyordu. AKP merkezinden ilk aday açıklaması “Osman Abonoz” olduğunda beni bizzat aramış, (benim Volkan Beyle birlikteliğimi bile bile) “Muhtarım hazırlığını yap, seninle çalışmak istiyorum” demişti.
Ama olmadı, gece aday değişti Mazhar Bey aday oldu.
Osman Abonoz’un bu dönem MHP için iyi bir aday olacağı düşüncesini taşıyorum.
Aday gösterilir mi?
Gösterilebilir, gösterilirse MHP tarihinde en büyük oyu alır.
Sabri Sadıklar’ında adaylığı düşündüğünü basından öğreniyoruz.
Onunda bürokratlık dönemi başarılarla geçti.
Bu adaylar MHP’yi yerelde toparlar, oyları yüzer-gezer yapmaz.
Gerçek ülkücülerde bunu istiyor.
Bilmem?
Yanlış mı düşünüyorum...
“Kullanılan” Akiller!
Açılan 5.ci paketten de sadece Kürtlere özgürlük adıma bir kaç adım görülünce Akil İnsanlar “kullanıldık” diye feryadı basıyorlar.
Hoş, bizim Akil Prof. Hakyemez Hocamız paketi eksik ve eleştirilecek yerleri olduğunu söylese bile çoğu paketin içeriği Akillerin raporunu yansıtmadığını düşünüyor.
Celalettin Can ve Zübeyde Teker adlı Akil İnsanlar, “Başbakan paketin içine demokrasiyi koymayı unutmuş” diye feryadı basmışlar.
Daha dün bir bugün iki.
Göreceğiz bakalım Akil İnsanlar topluluğunun 7 bölgede hazırladığı rapor hükümetin hazırladığı rapor ile örtüşüyor mu?
Pek erken oldu kullanıldıklarını anlamaları...
Yağdı yağmur, Çaktı şimşek
Yavaş yavaş mevsim dönüyor ve kışa doğru demir almaya başladık.
Geçtiğimiz hafta bir iki gün sağanak yağışlar sıkıntılar yarattı.
Araç ile bu yağmurlarda kentiçinde seyir halindeki araçlar (biri benim) çok sıkıntılar çekti.
Trabzon kentiçi yağmur kanalları yetersiz, ki yer yer bu kanallar pis su akarına bağlı.
Pek çoğunda yağmur kanalı yok bile!
Zaten doğalgaz dolayısı ile bir hayli yoğun olan mahalleler var.
Bu mahallelerde doğalgaz yüklenici firması ile yerel yönetim ekipleri ortak çalışma yapmadığından, yani birinin açtığını diğeri kapatıp onarmadığından sorun gittikçe büyüyor.
Sıkıntı gidip bu kanallara bağlanıyor.
Gözlemlerim o ki, bir kaç yağmurlu günden sonra akarların çoğu tıkalı kalacak.
Ve bizler yine yağmur gölleri ile uğraşır olacağız.
Bütün kanal ve menfezlerin kontrol edilmesi gerek.
Yoksa bir Moloz faciası ile karşı karşıya kalmamız olası.
Hatırlatayım dedim...
Geri Getur Dursun'umu
Temel'le, Dursun bir mağarada mahsur kalırlar. 1-2 saat çıkış yolunu ararlar ama her yer karanlık göz gözü görmüyor. En sonunda Temel çok sinirlenir ve yere hızlıca vurur, yerde de lamba vardır içinden cin çıkar. Cin:
- Dileyin benden ne dilerseniz diye sorar.
Önce dursun cevap verir:
- Uşağım beni memleketime Trabzon'a geri gönder çok özledum orasuni.
Cin Dursun'u memleketine gönderir. Sıra Temel'e geldiğinde başlarlar muhabbet etmeye 1 saat geçer 2 saat geçer en sonunda Cin Temel'e seninle muhabbet ediyoruz iyi hoş da sen artık dileğini söylesen de ben gideyim der. Temel'de şöyle bir düşünür:
- Uşağım birazdan sen gideceksun ben ha buraya yalnız kalacağum sen en iyisi benum Dursun'umu geri getur...
Editör: TE Bilisim
