CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Yerel yönetimler bizim işimiz. Fındık üreticisinin derdini biliyoruz. Hayvan üreticisinin derdini biliyorsunuz. Emeklinin, çiftçinin, her derdine derman olmak CHP’nin görevidir” dedi. Artvin Meydanı’nda partililere hitap eden Kılıçdaroğlu, internetteki ses kayıtlarına değindi. “Bir ülkenin Başbakan’ı bir işadamı için Adalet Bakanına ‘bu davayı kesin kaybetmesi gerekiyor, mahkum olması lazım’ diyor. Sen hakim misin? Sen yargıya nasıl müdahale edersin” diyen Kılıçdaroğlu, “Sen eğer yargıya müdahale edersen adalet denen bir duygu ortada kalır mı? Mahkemeler bağımsız tarafsız olur mu? Bugünde diyor ki ‘Adalet Bakanı ile konuşmayacak mıyım?’. Adalet konuşabilirsin ama ‘o davadan mahkum olsun’ diyemezsin. Böyle adalet olmaz. Bizim istediğimiz adalet milletin vicdanıdır. Millet kabul etmezse biz ona adalet demeyiz” dedi. “Hiç Kimsenin Ayrıcalığı Yoktur” Hiç kimsenin ayrıcalığının olmadığını belirten Kılıçdaroğlu, “Devlet kanun yapmaz. Parlamento yapar bu kanunları ve herkes buna uyar. Genel başkan olarak benimde bir ayrıcalığım yok, bende uyarım. Vatandaş, memur, işçi, kasap, berber, işsizi herkes uymak zorundadır. Kimsenin bir ayrıcalığı yoktur. Hele Başbakanların hiç ayrıcalığı yoktur. İhaleye fesat karıştırılamaz. Çocukluğumda rahmetli babam ve annem bize bir şey öğretti. Bu ülkenin temel kuralı hepimizin inancının ana öğesidir bu. Oğlum kul hakkı yemeyeceksin. Biz böyle yetiştik. Şimdi sen kalkıyorsun ihaleye müdahale ediyorsun, ona değil buna ver diyorsun” şeklinde konuştu. “Artvin ne kadar gerçek bir kent ise bu tapelerde o kadar gerçek” diyen Kılıçdaroğlu, “Hepimiz bunları biliyoruz. Gerçek. Kendisine dedik ki madem su ses kayıtları gerçek değil. Telekomünikasyon başkanlığı var. Tüm görüşmeleri kayıt altına alıyor. Kimin kiminle hangi saatte konuştuğunu takip eden tek merkez. Sen başbakansın. Çıkart bu konuşma kayıtlarını. Bizde diyelim ki başbakana iftira atıyorlar. Çıkar kayıtları herkes kim yalancı kim doğrucu görsün” dedi. “Tüm Dünya Başbakanı Konuşuyor” Tüm dünyanın başbakanı konuştuğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, “Bizim dönemimizde Aydın Ürgüplü Gümrük Bakanıydı. Hakkında şikayet oldu. Adı yolsuzluğa karıştı. İlk yaptığı iş istifa dilekçesi vermek oldu. İkinci yaptığı iş aklanmak için yüce divana gönderilmesini istemek oldu. Yüce divanda aklandı. Millet onu başbakan yaptı. Şimdi sende istifa et, aynı yürekliliği göster. İstifa et yüce divana git. Aklanma hakkımı elimden alamızsınız de” dedi. “Yerel Yönetimler Bizim İşimiz” CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, CHP olarak Türkiye’de yerel yönetimler konusunda birçok ilke imza attıklarını ifade ederek, “İlk metroyu getiren parti CHP’dir. Metronun kazmasını Kızılay’da vuran kişi Karayalçın’dır. İlk tercihli yolu getiren uygulaya koyan CHP belediyeleridir. İlk kentsel dönüşümü yapan CHP. Ankara’ya gidin. Portakal çiçeği vadisine bakın. Gece kondu sahipleri kendi evlerini davul zurna ile yıktılar. Kentsel dönüşüm yapıyoruz diyorlar. İnsanların evlerini alıp onları kentin varoşlarına sürüyorlar. Biz bunu kabul etmiyoruz. Kentin rantı varsa sahibi o insanlardır. İlk halk ekmek fabrikalarını kuran biziz. İlk tanzim satış mağazalarını kuran biziz. Ankara ve İstanbul büyük şehir belediyeleri metroları yapamayınca Ulaştırma Bakanlığı’na devrettiler. Ama İzmir’e bakın. Başladık ve devam ediyoruz. Yerel yönetimler bizim işimiz. Fındık üreticisinin derdini biliyoruz. Hayvan üreticinin derdini biliyorsunuz. Emeklinin, çiftçinin, her derdine derman olmak CHP’nin görevidir. İşsizlik varsa 12 yıl niye çözmedin. Emekli maaşından memnun değil, neden çözmedim. Askerden dönen genç işsiz, neden işsiz. Birileri cebini doldurmak için çaba harcarsa faturası millete çıkar. Mazot 5 lirayı buldu. Nasıl olacak. Türkiye Cumhuriyetinin saman ithal edeceğini hiç düşünür müydünüz? Saman ithal ettik” dedi. “Kadın nasıl istiyorsa öyle giyinir” Türkiye’de başörtüsü tartışmalarının sona erdiğini belirten Kılıçdaroğlu, “Yok kadının başı açık başı kapalı. Bunun kavgası verildi. Tüm annelere bacılara söylüyorum. O devir bitti. Kadın nasıl istiyorsa öyle giyinir. Her kanını başımızın üstünde yeri var. Ayrılık gayrılık yok. Ülkemizi, toprağımızı, bayrağımızı seviyoruz. Düne kadar bu kişi ‘her türlü milliyetçiliği ayaklarımın altına alıyoruz’ demişti. Şimdi kalkmış ben Türkiye Cumhuriyeti Başbakanıyım diyor. Ben ona başbakan demem. Başbakanlık makamı onurlu, namuslu ve temiz insanların koltuğudur” dedi. Kılıçdaroğlu barış ve hoşgörüden yana olduklarını vurgulayarak, “Yalan söyleyenlere itibar etmeyin. Yalancının mumu yatsıya kadar yanar. Nazım ustanın dedi gibi. ‘Bir ağaç gibi tek ve hür bir orman gibi kardeşçe’ olacağız. Siyasi düşüncesi ne olursa olsun hepsine saygı duyuyorum. Hangi görüş ve kimlikte olursa olsun. Tek aradığımız kul hakkı yemeyecek. Ahlak erdemdir. Müslümanlık barış kardeşlik, sevgi dost demektir. Sokakta karşılaştığımız tanımadığımız adama bile selam verip kucaklamak demektir. Biz bunu savunuyoruz” dedi.

Editör: TE Bilisim