Sevgili Okurlar; Samsun-Batum sahil hattında kurulan demiryolu hattının, Tirebolu Gümüşhane- Bayburt, Of Çaykara-Bayburt-Erzurum, Ortahisar-Torul-Erzincan hatları ile birlikte iç bölgelere bağlanması öngörülüyor.
 
Bununla birlikte Ordu-Giresun ve Trabzon- Rize akslarında çift yönlü şehir içi demiryolu geçişi sağlanması düşünülen projenin ne zaman hayata geçirileceği merakla bekleniyor. Trabzon’a ve Karadeniz bölgesine büyük katkı sağlayacak bu projenin yıllardan beri konuşulup tartışılması fakat hala başlanamaması büyük hayal kırıklığı yaratıyor.

Öte yandan Trabzon’un merkezi içerisine düşünülen hafif raylı sistem içinde durum aynı. Yıllardır yapılması sürekli konuşuluyor ama daha projesi bile belli değil. Bununla ilgili ise hafta içi bir araya gelen sivil toplum kuruluşları görüşmelerde bulundu. Başkan Gümrükçüoğlu konuyu tartışmaya devam ediyor. Fakat çok geç kalınmış projede somut bir adım atılmadı.
 
Vatandaşlar bu sistemin artık tartışılma konusu değil yapım aşamasına geçmesini bekliyor. Raylı sistemde karadeniz bölgesi olarak çok geride kaldık. Bugün bizden az gelişmiş ülkeler ve şehirler bu sistemin avantajlarında yararlanıyor. Biz hala konuşup tartışıyoruz. Bir türlü icraata geçemiyoruz.
 
Turizm Ve Sanayileşme
 
Değerli Okurlar; Turizm ve sanayileşme bölgemizin can damarları gibi. Her yıl binlerce turisti bölgemizde ağırlıyoruz. Yerli ve yabancı turistler ekonomi alanında canlılık sağlıyor. Daha çok faydalanmak için turizme yönelik çalışmalar yatırımlar yapılıyor. Fakat bir yılın en fazla 6 ayı turizmden gelir elde edilebiliyor. Turizmi 12 aya yayma çalışmaları var fakat şuana kadar kış aylarında turistleri bölgemize çekebilecek bir gelişme yaşanmadı. Yetkililer sadece turizmle gelişim kazanılmayacağını sanayileşmenin daha faydalı olacağı yönünde görüşlerini bildiriyor. Her iki alanda gelişme kaydedebilirsek çok daha verimli, ekonomik girdisi bol olan bir bölgeye sahip olabiliriz.
 
Kadın Cinayetleri
 
Sevgili Okurlar; Kadın Cinayetleri Dünya’nın Türkiye’nin kanayan yarası. Değişen çağda değişmeyen tek unsur kadın cinayetleri. Hala ülkemizde her gün çok sayıda kadın şiddet görüyor ve öldürülüyor. Artık cinayetleri lanetlemek yerine topluma nasıl düzgün insan yetiştirebiliriz bunu düşünmeliyiz.
 
Her şey eğitim ile başlıyor. Bilgi artık herkesin cebinde ama ahlak ve eğitim işte onlar ailenin, annenin, babanın elinde bunları esirgemeden evlatlarımıza vermeliyiz. Kadının toplumun direği olduğunu, ne kadar değerli olduğunu bir anne bir baba evladına anlatmalı, öğretmeli. 
 
Medya olarak bu tür cinayetleri aşk cinayeti gibi haberler ile meşru göstermekten uzak durmalıyız.  Sorun nerde? Neden böyleyiz?
 
Bunları kendimize sormalıyız. Verilen cezaların yeterli olup olmadığına bakmalıyız. Toplum olarak kalıplaşmış cümlelerden kendimizi kurtarıp sorunun nerden kaynaklandığına inmeliyiz. Bu noktada Önce aile olmak üzere herkese, bütün kurumlarımıza, medyaya, sivil toplum örgütlerimize,  çok görev düşüyor.
 
 Bir çocuğu yetiştirmek bizim elimizde. Düzgün yetiştirdiğimiz bir çocuk ile bir toplumu kurtarabiliriz. Bizim dinimiz “bir insanı öldüren bütün insanlığı öldürmüş gibidir” diyor.  Her şey elimizdeyken dur demek bizim elimizde…  Daha fazla eğitim ve her şeyden önce ahlak ahlak ahlak…
Editör: TE Bilisim