Türk toplumunun en karakteristik özelliklerinden birisidir unutkanlık.Maç 2-2 ye gelince 80 dakika baskı yediğini, bu zaman içinde rakip kaleye sadece bir şut çekebildiğini, dakikalarca rakibin baskısına boyun eğdiğini unutur, yüzlerce istatistiği kenara bırakıp kahramanlık şarkıları söylersin.
 
Oysa; Sparta PRAG - TRABZONSPOR maçını incelemesi için bir Futbol analiz şirketine yetki versen maçın istatistiklerine  baksa Sparta Prag’ın maçı 3 yada 4 farkla aldığını söyler.
 
Tabiki istatistikler herşey demek değil bir maçın kazanılmasında şans faktörü ve başka birçok faktör daha var. Danimarkalı teknik direktör Ebbe Skovdahl'un "istatistik mini eteğe benzer; çok şey gösterir, ama asıl görülmesi gerekeni göstermez." sözün de de olduğu gibi hiçbir istatistiki veri 80 dakika boyun eğdiğin rakibi maç 10 dakika daha sürse yenebileceğini tahmin edemez.
 
Yine de;Rakibin bize nazaran daha hazır, daha organize olduğuna dair doneler verir.
Rakibin hücum hattının çok etkili ama defans hattının bir o kadar savruk olduğu bilgisini verir.
Rakibin ceza yayının üzerinden kalemize onun üzerinde şut çektiğinin Akyazı’da da bunu deneyeceğinin ön bilgisini verir
Obi MİKEL, Hüseyin, Abdülkadir Ömür özellikle bu 3’lü olmak üzere birçok oyuncunun bu seviye bir maça hazır olmadığının bilgisini verir,
 
Sonuç itibariyle bugün Trabzonspor’u genel beklentinin aksine çok zor bir maç bekliyor.Çek ekolünün önemli ekiplerinden birine karşı 90 dakika oyunu 0-0 da tutmak bana göre mümkün değil. Trabzonspor tarihini ve final maçlarını oynayış biçimini irdelediğimizde görüyoruz ki; Trabzonspor önde, coşkulu, ofansif, Horon misali dimdik bir oyun sergilemediği her maç zora girmiştir. Bu sebeple Teknik ekip ve oyuncular ilk maçı hiç oynanmamış kabul edip gol yada goller bularak bu maçı bitirmeleri gerekmektedir.
 
Maçın arefesinde, Tribünde yerimi almak için İstanbul’dan Trabzon’a hareket etmeden bir gün önce yazımı kaleme aldığımı belirteyim.
 
Galibiyeti birlikte kutlamak temennilerimle sağlıcakla kalın, mutlu kalın
 
Maçta görüşmek üzere hemşerilerim, renktaşlarım!..