“Oy kurban olayım ben tomurcuk gülüme”

Hangi cümleler anlatabilirdi bu acılı olayı? Hangi kelimelere sığardı duyan herkesin yüreğini yakan bu kor alev? Hangi kahpeliğe girerdi 15 yaşındaki bir çocuğa sıkılan kurşun? Bilemedim. Çok zor bi olay, tarifi imkansız bir acı. Lanet olsun bu acıları yaşatan teröre,teröristlere,destekçilerine.
Adı Eren Bülbül.

15 yaşında. Köy çocuğu,yayla uşağı.Yanakları al, saçları altın sarısı, yüreği mangal.
 Nasıl Şehit oldu biliyorsunuz.

 Trabzon Maçka'da, PKK'lı teröristleri görüyor sonra Jandarma'ya haber veriyor ve çatışmanın ortasında kalarak ŞEHİT düşüyor Başçavuş Ferhat Gedik abisiyle.
 Eren kardeşimiz asker abilerine haber vermese belki de şehit sayımız daha fazla olacaktı.

“Oy kurban olayım ben tomurcuk gülüme.Hangi yaralarımı diyeyim,hangi yükümü tutayım.Aldın tomurcuk gülümü,çıkardın bir gözümü.

Eren’in nesini anlatayım size, garipliğini mi ? Yoksulluğunu mu? Hiç geldiniz mi Eren’in mezarının yanına? Gördünüz mü Eren’in yaşadığı yeri?, Geçirdiği hayatı? Yevmiye yapacaktı kara lastik alacaktı, yevmiye yapacaktı şeker alacaktı. Yaşasaydı o yamaçta duracaktı, orda hayat geçirecekti, kara lastikleriyle ömür bitirecekti. Eren’in kendisine ait eşyası bile yoktu. Kardeşleriyle giysilerini, eşyalarını paylaşırdı. En değerli eşyaları günlükçü olup aldığı kara lastikleriydi. Bütün Türkiye ağlamış, acılı Eren’e, yoksul Eren’e, garip Eren’e. Benim bir şey dememe gerek yok kara lastiklerini işaret ederek bunları giyen adamın hayat hikayesini siz anlayın” dedi.Eren’in gözü yaşlı annesi.

 Sonra devam etti arada hıçkırarak “küçük  yaşından beri çalışmaktan yorulmayan bir çocuktu o. Doğu’ya gideceğim derdi,ben askerliğimi Doğu’da yapacağım,Şehit olacağım derdi”
Babasını daha bir sene önce kaybetti. Belini bükecek derecede yoksuldu. Ama gururlu tam bir Vatan evladıydı, Bayrak sevdalısıydı. Hatta 15 Temmuz Demokrasi nöbetlerine köyden inip katılmıştı geçen yıl.

Bir kez daha öğrendik ki ne ölümün yaşı vardı ne de şehitliğin yeri ve zamanı. 15 yaşında bize ne de çok şey anlattı. Sağa sola bakarken kısır siyasi çekişmelere girerken unuttuk bu fakir hayatları .  
         
Ne yalan söyleyeyim, belki de bir kurşun yarası kadar acıttı içimi Eren’in yoksulluğu, kara lastikli hayatı, babasız hayata tutunuşu. Fotoğraflarından anladığım kadarıyla tam bir Trabzon delikanlısıydı, yaylada bile beyaz gömlek, siyah yelek giyerdi. Başta annesi olmak üzere tüm sevenlerine Allah sabr-ı cemil niyaz etsin.

Çok şey anlatıyor bize Şehit Eren Bülbül. Çanakkale'de 15'li, Ankara'da Ömer Halisdemir, İzmir'de Fethi Sekin, Trabzon'da Eren Bülbüller var oldukça bu Vatan’ı bölemeyecekler. Başaramayacaklar, bu vatanı parçalayamayacaklar. Bu Milleti bölemeyecekler. Albayrak dalgalanacak, ezanlarımız susmayacak bu topraklarda. Ve Son Kale’den  sonra artık Eren’ler diyarıdır Trabzon. Bu Ülke onlara minnettar. Rahmet olsun hepsine.