İstanbul Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu,
Allah için tutulan bir oruç sonrası yaptığı konuşmada konu,
Din,
Barış,
Kardeşlik.
Sevgi,
Merhamet,
Adalet değil;
İlla da siyaset...
Hem de kirlisinden.
Aşağılık ve çirkefinden...
*
Bu Esenler Belediye Başkanı olacak zatın,
Derin zekasından fışkıran cehalete bakın:
"İmamoğlu'nun kazanmasına en çok Yunan Medyası sevindi. "
Diyor,
Ardından soruyor,
"İmamoğlu nereli?"
 “Trabzon” cevabını alan bu kifayetsiz,
"E hesap başka” diyor.

Neymiş o başka hesap ey Mehmet Bey?
"Trabzonlular Rum'dur yani?
Haliyle İmamoğlu'da Rum'dur" mu demek istiyorsun?
*
Bakıyorum özgeçmişine,
İmam Hatip'te de okumuş,
Lakin ilahi hususiyetlerden nasiplenememişsin.
Hem "sosyoloji" de okumuş diyor biyografin.
Lakin sosyal yapıya nifak sokuyorsun...
Bu nice okumaktır böyle?
*
Bak Mehmet Bey!
Trabzonlu Rum falan değildir.
Trabzonlu Öz be öz Türk'tür Türk.
Oğuz ve Çepni Türküdür.
Kaldı ki,
İmamoğlu'nun dedesi de istiklal gazisidir haberin olsun.
*
Trabzon Rum değildir Mehmet Bey.
Lakin,
Trabzon'da Rum vatandaşlarımız olabilir.
Fransa'da,
Almanya'da,
Amerika'da,
Somali'de
Japonya'da Türk oluyorsa,
Trabzon'da neden Rum olmasın?
Hiç bir sakıncası da yoktur ayrıca.
*
Sonra,
Trabzon'da Rum kökenli olan bir insan,
Çıkar,
Gerek duyduğunda bunu alenen söyler.
Hem de dağlara çıkmadan söyler.
Hem de aşağılanmaz,
Yuhalanmaz.
Şimdi senin bu konuda elinde ne gibi veriler,
Dilinin altında sakladığın  nasıl planlar var Mehmet Bey?
*
Şu hale bak.
Bir iftar sofrasında yaptığın konuşmalara bak!
İnsanlar gün boyu Allah için oruç tutacak,
Orucunu açar açamaz  bu gereksiz
Kin,
Nefret doğuracak,
Fesat ve  bozgunculuk çıkartacak laflarına muhatap olacak.
*
Şimdi,
Ey,
"Bey" diye hitap ettiğim Mehmet Bey!
Acaba sen bu saçma konuşmayı,
Oruçtan önce mi yaptın,
Sonra mı?
Öyle ya,
Önce konuşmuş isen,
Denebilir ki,
"Kafacağızına oruç vurmuştur."
Öyle boş kafalara,
Ara sıra kapasiteyi ölçmek için,
Yoklama çeker oruç.
Fakat öğrendiğim kadarıyla iftardan sonra konuşmuşsun.
İyi de,
Merak ediyorum Mehmet Bey!
O halde ne vurdu senin kafasına ki,
Hepten tuhaflaştın böyle.
 *
Unutulmamalısın ki,
Trabzon!
Türk Milliyetçiliğinin başkentidir Mehmet Bey!
Bu ülkede bi haller olmaya görülsün,
Derhal,
Acil tepki verme noktasıdır Trabzon olur.
Bunu Türkiye hakkında en sıradan bir insan bilirken,
Ey Başkan olacak maksadı belirsiz muhterem!
Ne diye böyle afaki laflar ediyor,
Bizleri üzüyor,
Partini de zora sokuyorsun?
*
Trabzonlu "Rum" muymuş?
Onu mu demek istiyorsun?
Ya da sen,
Haddini aşarak,
Hangi sağır kulaklara ses veriyorsun?
*
Şayet,
"Haddi aştık,
Sürç-i lisan ettik" diyorsan,
Uzatma özür dile.
Zira biz affetmeyi bilecek kadar erdemliyizdir.
 
FIKRA
 
Mafya babası haraçlarını toplaması için yeni bir tetikçi buldu.
Seçtiği adam sağır ve dilsizdi.
Çünkü baba, bu tetikçi yakalanırsa polise fazla bir şey anlatması mümkün olamaz diye düşünüyordu.
Baba, bir gün ödemelerin geciktiğini fark etti ve tetikçiyi odasına aldırttı, bir de işaret dilini bilen tercüman buldular.
Tercüman işaretle sordu: 
"Para nerede?"
Sağır dilsiz işaretle yanıt verdi: 
"Ne parası?
Benim paradan maradan haberim yok.
Neden bahsettiğinizi anlamıyorum." 
Tercüman tercüme etti:
"Neden bahsettiğinizi anlamıyormuş."
Baba 38'liği koltuk altından çekip sağır dilsizin beynine dayadı:
"Şimdi sor bakalım, para nerede."
Tercüman işaretle sordu:
"Para nerede?"
Sağır-dilsiz kan ter içinde,
işaretle yanıt verdi:
"Şehir merkezindeki parkta,
Büyük heykelin olduğu kapıdan girince soldan 3. ağacın kovuğunda iki yüz bin dolar var."
"Ne söyledi?" dedi baba.
Tercüman yanıtladı:
"Hala neden bahsettiğinizi anlamıyorum.
Ayrıca o tetiği çekmek yürek ister." Dedi.
 
İNSANI BOZAN HALLER
 
Öyle ya,
Namazı bozan haller var
Abdesti bozan haller var.
İşte onun gibi insanı bozan haller de var.
*
Mesela,
Yalan konuşmak,
Verdiği sözü tutmamak,
insanı bozar.
*
Mesela güvenilmez olmak,
Özü/sözü bir olmamak,
Emanete ihanet etmek,
İnsanı bozar.
*
Mesela,
Yalan konuşmak,
Çıkarları için saf değiştirmek,
İftira atmak .
Gıybet etmek,
Laf taşımak,
Toplumda bozgunculuk çıkartmak,
İnsanı bozar.
*
Nezaketsiz olmak,
Küfürlü konuşmak,
Özür dilememek,
Kaba/saba olmak,
Kibirli davranmak,
İnsanı bozar.
*
Çalışmamak,
Çalışmadan kazanmak,
Ona buna sırnaşmak,
Onursuz yaşamak,
Buna alışmak,
İnsanı bozar.
*
Çalmak,
Çalınmasına göz yummak,
Adaletli olmamak,
Düşkünü ezmek,
Kaksızı korumak,
İnsanı bozar.
*
Şiddet uygulamak.
İnsanları aşağılamak,
Görevi ehline vermemek,
Liyakat aramamak,
İnsanı bozar.
 
NE İSTİYORUM!
 
Ne para,
Ne pul,
Ne mevki  istiyorum.
*
Siyasilerimizden,
Hangi partili olursa olsunlar,
Birbirlerine karşı saygılı olmalarını istiyorum.
*
Sık sık yazdığım gibi,
Sevgi dilini kullanmalarını istiyorum.
*
Halka olumlu örnek olmamalarını istiyorum.
*
Toplumu ayrıştırmamalarını istiyorum.
*
Seçimlerin demokratik bir faaliyet olduğunun bilincinde olmalarını,
Savaşa gider gibi agresif olmamalarını istiyorum.
*
Bizi içeride zayıflatacak, ve düşmanlara fırsat vermemelerini istiyorum.