Süper Lig yolunda emin adımlarla yürüyen Çaykur Rizespor’da Başkan Yardımcı, Taka’ya içini döktü
 
Son iki haftada aldığı galibiyetlerle şampiyonluk için iyice havaya giren Çaykur Rizespor’da Başkan Hasan Kemal Yardımcı önemli açıklamalarda bulundu.
 
Kısa ve uzun vadedeki hedefleri hakkında değerlendirmelerde bulunan Yardımcı altyapıda ise önemli atılımlarda bulunacaklarını vurguladı. Özellikle de şehir kulüplerinde yöneticilik yapacak olanların kesinlikle şehirde aktif olarak yer almasını savunan Yardımcı, “Yönetimin ağırlığını Rize’ye kaydırmak istiyorum. ‘Taş yerinde ağırdır’ söylemini çok sık tekrarlıyorum ama başarı buradan gelecektir” ifadelerini kullandı. İşte Çaykur Rizespor Başkanı Hasan Kemal Yardımcı’nın açıklamaları;


 
TAKA: Çok sıkıntılı dönemde görev aldınız. Bireysel olarak amacınız nedir?
 
YARDIMCI: Ben buraya çivi çakmaya gelmedim. Belli standartları oturtup, belli olaylar karşısında belli uygulamaları Rizeliye anlatıp 3-5 sene sonra ne olduğu zaman Rizespor’da neler olacağını ortaya çıkartmak için görev aldım. “Kemal Başkan’la zamanında bunu böyle yapardık” dedirtmeye geldik. Yaşım, tecrübem gereği kulübe ağabeylik yapmaya geldim.
 
Patron İşinin Başında Olmalı
 
TAKA: Daha önceki edinmiş olduğunuz tecrübeler aşikar.. Rizespor, A.Ş olarak nasıl bir şirket ve nasıl yönetilmelidir?
 
YARDIMCI: Yılda 80-90 milyon TL cirosu olan şirketin Yönetim Kurulu Başkanıyım. Her ay kasama 8 milyon TL giriyor, 8 milyon TL çıkıyor. Yılsonu 90 milyon TL ciro yapan şirketi yönetiyorum. Ben burada haftanın 4-5 günü duramazsam bu şirket ne olur? En basiti batar.. Bu sıkıntı tüm takımlarda var. Bir işin patronu işin başında olmalıdır.
 
TAKA: “Bir işin patronu işin başında olmalıdır” dediniz. Bunun ne gibi faydaları vardır?
 
YARDIMCI: Taş yerinde ağırdır. Biz bu başarıyı bu sene elde edersek, burada durduğum için olacaktır. Diğer türlü olmaz. Çarşıya gidiyorum 2 yere uğruyorum insanlar o kadar memnun oluyor ki,  oysa normal ziyaretlerim bunlar.. Benim için anormal tarafı yok. Çay içiyorsun, yemek yiyorsun, insanların içerisinde bulunuyorsun vatandaşlar seni de takımı da daha benimsiyor. İnsanlar “ilk defa bir başkan beni ziyaret etti” diye ifadeler kullanıyor. Benim niyetim Rizespor’u, bu şehrin değeri haline getirebilmektir. Ben bunun için bu görevi kabul ettim. Bunun için çaba gösteriyorum. En büyük arzum denk bütçe nasıl yapılır bunun cevabını vermek için bu koltukta oturuyorum.
 
TAKA: Süper Lig’e çıkmanız durumunda hayal ettiğiniz denk bütçe kapsamında pek tabi eliniz güçlenecektir. Ancak bu yeterli olacak mıdır?
 
YARDIMCI: Süper ligde ilk 10’da kalan takım yılda 70-80 milyon lira gibi bir para alıyor. Bizim de kulüp isim hakkı, stadın isim hakkı derken ligde 90-100 milyon TL gibi bir gelirimiz garanti var.. Burada kulübün kasasına kalacak parayı doğru kullanabilmek çok önemlidir. Alınan futbolcunun maliyeti, giden oyuncunun geliri her bir şey kalem kalem düzgünce planlanmalı. Bunun adına işletme kültürü derler. Yoksa nam olsun diye gazetelere, televizyonlara çıkayım diye bir düsturum olmamıştır, olmayacaktır.
 
Kulübün Borcu 40 Milyon TL
 
TAKA: Rizespor’un borcu ne kadar?
 
YARDIMCI: Kayıtlı olan 40 küsur milyon TL.. Ama bu bir ölçü değil. Örneğin bu 60 milyon TL’de ya da 30 milyon TL olmuş bu önemli değildir. Örneğin bizde yabancı futbolcular var. Adamın 500 bin Euro alacağı var, ödeyemiyorsun.. Oyuncunun da kafası bozdu. Çekti bir ihtarname.. 7 günde ödemen lazım. İş UEFA’ya gidiyor dosya parası, avukat parası derken bir bakmışsınız ki 6-7 milyon TL.. Özellikle de yabancı futbolcu transferini Türk kulüpleri yapmasını bilmiyor. Kulüp başkanları babasından kalan parayı da o şekilde harcasınlar görelim elleri titriyor mu titremiyor mu?
 
TAKA: Yabancı oyuncu konusunda kulüplerimizin menajerlerin kıskacında olduğunu düşünüyor musunuz?
 
YARDIMCI: Birçok kez menajerler halkında da açıklama yapmamı söylüyorlar. Onlar “işlerini çok iyi bilen esnaf arkadaşlarımızdır” diyorum. (imalı gülerek) Başkanlar denk bütçe olayını dikkate aldıkları taktirde sorun olmaz. Özellikle de bizim gerçeklerimiz var. Konuşulması gereken konular bunlar. Nisan ayının sonunda şampiyon olduğumuz taktirde bu sene yaşadığımız sıkıntıları yaşamayacağımıza eminim. Çıkamazsak aynı sıkıntıları bir daha yaşayacağız.
 
TAKA: Vedat Muriq hakkında Balıkesirspor Başkanı’nın açıklamaları gündeme damga vurmuştu. Siz kendisiyle bu süreçte konuştunuz mu?
 
YARDIMCI: Evet konuştum. Ona, ‘sen beni tanımıyor musun? Hasan Kemal’in bu kadar tecrübesi var, iş adamlığı var, eski başkanlığı var, hiç mi bizim bir kabiliyetimiz yok da futbolcu transferi için Spor Bakanı’nı devreye sokayım. Bana saygısızlık yaptın’ dedim. Sonrasında kendisi benden özür diledi. Vedat konusunda Giresunspor aynı tavrı takınmış olsaydı anlardım. Çünkü eskiden onun futbolcusuydu.Adam oyuncusunun kabiliyetini biliyor gibilerinden düşünebilirdik. Biz Vedat’ın bonservisine 450 bin Euro verdik.. 1. Lig’de bu parayı bonservise verdiğinizde daha torpile ihtiyacınız olur mu?
 
TAKA: Gelir gider tablosunda en büyük kozunuz nedir?
 
YARDIMCI: Hedef Rizespor’un işletmeciliğini denk bütçe haline getirip, gelir gider dengesini oturtmak..Bunu yaparken yönetim kadrosunu Rize’den temin etmektir. Çünkü tekrar ifade etmekte yarar görüyorum; taş yerinde ağırdır.En büyük kozumuz ise altyapı olacaktır. Elde ettiğimiz gelirleri kültürümüzü misyonumuz altyapıya harcadık. Önce yöremizdeki çocukları ele alacağız. Scout ekibimiz öncelikle bölgeden başlatacağız. Onun için mayıs ayında kazma vuracağız.
 
Alt Yapı Hamlesi
 
TAKA: Bunun için geçtiğimiz aylarda Altınordu’yu rol model olarak aldınız. Bu konuda neler söylemek istersiniz?
 
YARDIMCI: Altınordu’nun yaptıklarını aynen yapmayacağız. Bizim huyumuza, bizim suyumuza uygun bir sistemle harmanlayacak projeler gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Altınordu’daki gibi tam anlamıyla olmasa da Rize’de de bir disiplin oturtmamız gerekiyor. O disiplin için öncelikle yabancı bir altyapı sorumlusuyla şimdiden görüşmelere başladık. Birkaç sene hem sistemin oturtulması hakkında, hem Rize’deki gelecek vaat eden antrenörlerin gelişimi hakkında kendisinden yararlanacağız. Rize’de önce Rizespor diyen sayısı çok az, insanların önceliği kendi ve ailesi olmuş durumda. Birisinin amcasının oğlu dayısının oğlunu işe koymana bakılıyor sevilip sevilmemen. Ama bu disipline edildiği taktirde özellikle de Rizelilerin benimsemesi halinde netice verecektir.
 
TAKA: Hedeflerinize ve düşüncelerinize bakıldığında kendi kendine yetebilen, şehirle bütünleşen, kulübü benimseyen bir yapı oluşturmaya çalışıyorsunuz.. Kendinizi ifade ettiğinizi düşünüyor musunuz?
 
YARDIMCI: İkili ilişkilerimizde başarılı olmamış olsaydık şu an bu kadar rahat konuşamıyor olurduk. Benim Rize’den beklediğim bir şey yok. Keyfini çıkartıp işimizi yapmaya çalışıyoruz. Fikir paylaşmayı seviyorum. Ben bu takımın eski başkanlarındanım. Bu kadar rahat konuşmam, bu kadar keskin adımlar atmam da buradan geliyor. Yanlışımız da vardır olacaktır.. Ama benim kişisel olarak kısa ve uzun vadeli hesaplarım olmamıştır. Ben burada Rizespor adına uzun vadeli planlar yapmak için görev aldım.
 
TAKA: Mayıs ayında beklentiler oldu ve Süper Lig’e yükseldiğinizi düşünelim. Devam etmek ister misiniz?
 
YARDIMCI: Pek tabiki.. Ama ilk söylediğim gibi ben buraya çivi çakmaya gelmedim. Yönetimin ağırlığını Rize’ye kaydırmak istiyorum. Taş yerinde ağırdır söylemini çok sık tekrarlıyorum ama başarı buradan gelecektir. Bu iş nasıl dönüyor, nasıl kaynak yaratılır gibi konuları artık İstanbul’dan ya da diğer illerden gelenlerin değil de bu şehirde olanların bulması taraftarıyım. Benim öyle bir misyonum var. Bunları gösterebilmek adına buradayız. Biz amatör futbolcu yetiştirir gibi yönetici de yetiştirmek için çabalıyoruz.
 
TAKA: Rizespor Başkanlık görevini bıraktığınız an, arkanızdan hangi cümleleri duymak sizi mutlu eder?
 
YARDIMCI: Kemal Başkan gibi Rize’de yaşayacak başkan istiyoruz desinler bana yeter..(gülerek)
 
Şehir Takımı Sahiplenmeye Başladı
 
TAKA: Sizce Rizeliler Rizespor’u sahipleniyor mu?
 
YARDIMCI: Sahiplenmeye başladı. Bu sene insanlarımız daha da bir yerel düşünmeye başladı. Rizespor demeye başladı. Seneye Süper Lig’e çıkarırsak bu duygunun daha da içselleşmesi için birkaç tane daha projem var. Özellikle de kaynak bulma konusunda ciddi çalışmalarımız olacak.
 

TAKA: Proje dediniz, Altyapı dediniz. Geçmişte Rizespor’da oynayan bölge illerinin sporcuları vardı.. Geçmişten izleri görebilecek miyiz?
 
YARDIMCI: Bu işte kendi cebinden para vererek bir yere kadar gidilir, sonra havuz biter.. Kendi dinamiklerimizi harekete geçirmeliyiz. Alımda ve satımda başarı yakalamamız lazım. Ayağımızın yere basması lazım. Arif, Osman, Zafer, Sinan, Müfit gibi isimleri bulan yöneticiler Rize’deydi. Kimimiz İzmir’e, kimimiz Erzurum’a gittik. Rizespor’da zamanında Trabzon’un en iyi futbolcularını oynattı. Faruk Özak, Ali Kemal Denizci gibi isimlerden bahsediyorum. Bunu yapmışsak demek ki bu işi zamanında biliyorduk. Demek ki Trabzon’un iyi futbolcusunu alabilecek yöneticilerimiz vardı. Bu değerleri yeniden ortaya çıkartmamız gerekir.
 
TAKA: Rizespor ile Rize’nin ikili ilişkileri nasıl?
 
YARDIMCI: Rize’de son iki senedir sıkıntı var. Yönetim, ilgisizlik yanlış transfer ve uygulamalar ve buna binaen şehirle bir kopukluk vardı. Ne Rizeli yönetimi seviyordu ne yönetim Rizeliyi. Futbol yüzünden Rize’ye soğuma lüksümüz yok. Kariyerimin son dönemlerinde Rize’ye olan ilgim ve ayırdığım zaman da arttı. Kariyerim sonlandıktan sonra ömrümün bir kısmını da burada yaşayabilirim. Hayat dediğiğiniz İstanbul’da parayı kazan, Bodrum’da Marmaris’te veya Avrupa’da harca değildir.
 
TAKA: Sıkıntılı zamanlarınız geride kaldı diyebilir miyiz?
 
YARDIMCI: Kesinlikle.. İlk yarıda Elazığ, Antep, Samsun Adana gibi kırılma maçlarında moral bozukluğu oldu. Anında çok dik durduk ve toparlayıcı olmaya özen gösterdik. Hiç umutsuzluğa kapılmadık. Burası 1. Lig.. Tokadın nereden geleceği belli değildi. Ama bu dediğim ilk yarıdaki anlayışımız için geçerli. Şimdi ise tokadın geliş yerini öncesinden kestirip manevra yapabiliyoruz.
 
TAKA:  Ara transfer dönemi ve son maçlardaki olumlu hava takıma nasıl bir hava kattı?
 
YARDIMCI: Ara transferlerle takımı güçlendirdik. İlk yarıda top yapan oyun kuran kibar bir takımımız vardı. Şimdi ise yine oyun kuran ama sert mücadele eden bir takımımız oluştu. Bu çok farklı bir şey.. Takımın boyu uzadı. Orta sahayı dinamikleştirdik. Takımı, hatta yedek kulübesini gençleştirerek başarı yolunda elimizden geleni yaptık.
 
TAKA: İbrahim Üzülmez hakkında neler söylemek istersiniz?
 
YARDIMCI: Bizden biri.. Gönlümüz onunla beraber. O da çok samimi bir insan. Futbol işi bambaşka bir iş.. Zaten bu bölgenin çocuğu.. Kendisi Hopalı, eşi Arhavili.. İşine sahip çıkıyor. Biz yönetim kurulu olarak, teknik direktör dediğin insan bizden biri olmalı düşüncesi hakimdir. Malımı, mülkümü teslim edeceğim bizden birinden bahsediyorum. Bizim gibi düşünen, bizim gibi sevinen, bizim gibi üzülen, paramızı parası olarak kabul eden insan isteriz. İbrahim Üzülmez de ondan birisi.. Yönetmek bir sanat.. Para harcayacak para saçacak bir lüksümüz yok. Ara transfer döneminde dahi dengeyi gözettik. İbrahim Hoca’da bu işte bize yardımcı oldu. Biz takımı aldığımız zaman teslim edeceğin kişi çok önemlidir. Aşçı bu işte olmazsa olmazdır. Herkesin ortak akla uygun olması gerekir, bu da bizden birisiyle olacaktır.
 
TAKA: Önümüzdeki süreç hakkında ne gibi değerlendirmeniz olacak?
 
YARDIMCI: Takıma şimdi bakıyorum. Birinin suratı asık olduğunda yanına gidiyor sebebini soruyoruz. 16 Mart Cuma’ya gidene kadar 6 maç oynayacağız. Burada bizim hayatımız söz konusu. Yani çay fabrikası işe başlamış müdür işinin başında değil. E o fabrikadan ne kadar verim alırsınız. Alabilir misiniz?
YAHYA KARABİNA