Bayburt sınırında yer alan Vauk dağı zirvesindeki Güvercinlik köyünden başlayan yürüyüşte Kılıçören köyü, Duymadık köyü istikametinden Sarıçiçek köyüne ulaşan sporcular 12 kilometrelik parkuru 4,5 saatte kat etti.

Parkur boyunca hem Bayburt hem de Gümüşhane kırsalını gözlemleme imkanı bulan ve rota üzerinde Vauk dağının sırtlarında yer alan binbir renkli çiçeklerin arasından yürüyen sporcular, varış noktasında Sarıçiçek köyünde Gümüşhane’nin önemli kültürel turizm değerlerinden olan usta ile çırağının yaptığı Sarıçiçek Köy odalarını ziyaret etti.

Kulüp olarak düzenledikleri yürüyüşlerin en büyük amacının tarihi ve kültürel turistik güzellikleri daha geniş kitlelerle paylaşmak, daha yakından görüp incelemek olduğunu kaydeden kulüp başkanı Mustafa Akbulut, zaman zaman Trabzon’da kardeş kulüpleri TEDAK’la ortaklaşa program hazırladıklarını, bu yürüyüşün de onlardan birisi olduğunu söyledi.

TEDAK Başkanı Zeynep Bayoğlu ve TEDAK’ın etkinlik sorumlusu Ercan Bostan’ın da yürüyüşe katıldığını dile getiren Akbulut, “Sarıçiçek köyümüzde atalarımızın ahşap nakış ve işlemeciliğinde ne kadar mahir olduklarını görüp gururlandık ve göremeyenlere şehrimize çokta uzak olmayan bu köyümüzü ziyaret edip hem ahşap nakış işlemeciliğini yerinde görmelerini tavsiye ediyoruz” diyerek kendilerini tarihi Sarıçiçek köy odalarında ağırlayan ve ikramlarda bulunan köy sakinlerinden Ramazan Gündüz’e her iki kulüp adına teşekkür etti.

Güneşli bir havada Gümüşhane’den 19, Trabzon’dan 16 sporcunun katıldığı yürüyüş sonunda sporcular araçlarla şehre dönüş yaptı.

Sarıçiçek Köy Odaları:

1873 yıllarında köy sakinlerinden Hacı Ömer Ağa gelen giden misafirleri için iki oda yaptırmak ister. Yapılacak olan odaların kendini namına yaraşacak olmasını ve hiçbir masraftan kaçılmayacağını vurgular. Yakın çevrelerden taş ve marangoz ustası iki kişiyi köye davet eder. Ustalar gelir kendilerine 100’ er altın verilmesi karşılığında anlaşırlar. Rivayete göre Arhavi yada Çaykara'dan geldiği sanılan kişilerden yaşlı olanına usta, daha genç olanına çırak denilmeye başlar. Ve işe koyulurlar dört kolla. Usta olanın asıl ismi Tahir ve çevrede birçok esere imza attığı bilinirken, çırağın ise adı sanı bilinmiyor. Usta camii yakınındaki odayı, çırak da diğer odayı yapma işini üstlenirler.

Birbirine 50 metre mesafedeki birbirinin aynı ölçülerindeki odaların sedir, tavan, dolap, yüklük, ocak ve kahve köşkü gibi iç düzenlemelerine iş gelince değişir. Çırak ustası Tahir'in yanına gider ve yardım ister. Usta bu iş içinde ikisine aynı ücretin verildiğini, ustalığını göstermesini ister ve odanın tezyinatı hakkında çırağa bilgi vermeye yanaşmaz. Bunun üzerine usta ve çırak iki yıl süren zaman zarfında odalarına girer, ihtiyaçlarını burada görürler. Ustanın bu davranışından gururu incinen çırak kendini işine verir ve işin sonunda iki oda kapılarını köy eşrafına açılır. Ağaya teslim edilir. Gel gör ki çırağın yaptığı oda ustanın odasını kat be kat geride bırakmıştır. Bunu gören usta; "usta iken olduk şakirt, var birazda sen segirt" der ve o günden sonra hiçbir bina yapmaz, mesleğini terk eder.
 

Editör: TE Bilisim