İlk günden bugüne kadar fındık konusundaki tavrımız gayet açık ve nettir.

Sürekli halkın içinde olan, halkı dinleyen ve sorunlarına çözüm bulunması yönünde çaba sarfeden milletin bir temsilcisi olarak; vatandaşlarımızın bizlere anlatmış oldukları sorunları dile getirmek ve bu sorunlara çare aramak boynumuzun borcudur. Üzerimizde milletimizin sorumluluğu var. Bu sorumluluk hiç bir zaman bizim için siyasi malzeme vesilesi olmamıştır. Biz milletin elçisiyiz ve bugün onların desteği ile meclisteyiz.
Seçim döneminde ve sonrasında yapmış olduğumuz ziyaretlerde Trabzon, Giresun, Ordu ve Samsun'da üreticinin haklı isyanına şahit olduk. Vatandaşlarımızın ortak kaygısının fındık olduğunu gördük. Meclis kürsüsünde de; halkımız ne dediyse onu söyledik, bize seçim bölgemizde ne sorduysa onu sorduk ve ne istediyse onu istedik.

Temmuz ayından beri fındık üreticisinin mağduriyetinin giderilmesi, soruna çözüm bulunması yönünde açıklamalar yaptık.

Üreticinin kaderi İtalyan firmasının inisiyatifine bırakılmasın dedik. Popülizm mi yaptık?
 
Toprak Mahsülleri Ofisi bir an önce devreye girsin, piyasayı rahatlatıp üreticiye nefes aldırsın dedik. Popülizm mi yaptık?
 
Fındık fiyatı en az 15 TL olsun dedik. Popülizm mi yaptık?
 
Seçim öncesi üreticiye  verdiğiniz sözleri yerine getirin dedik. Popülizm mi yaptık?
 
Fındık milli ve stratejik bir üründür dedik. Popülizm mi yaptık?
 
Üretici perişan, borç batağında; fındık bahçelerinin icraya düştüğünü dile getirdik. Popülizm mi yaptık?
 
Gelin birlikte olalım, sorunu birlikte çözelim ve üreticiye çare olalım dedik. Popülizm mi yaptık?
 
Geçmiş dönemde bu sözleri siz vermediniz mi? AK Partili eski ve  yeni milletvekilleri, yöneticiler;  “üreticinin yanındayız, mağdur etmeyeceğiz, TMO devreye girmeli, fiyat en 15 TL olmalı” diyerek vatandaşımızdan oy isteyen siz değil miydiniz?
 
Buna rağmen muhalefeti yani bizleri popülist politika yapmakla; ve fındığı siyasi malzeme olarak kullanmakla suçlamak son derece talihsiz bir beyan olmuştur.
Biz millet ve memleket için yapılan her hizmeti siyasi ayrım yapmadan destekler ve takdir ederiz.  Sayın Cumhurbaşkanımızın TMO’nun devreye gireceğini açıklamış  olması bizim bugüne kadar ki söylemlerimizin haklılığını ortaya koymuştur. Ne yazık ki, geç kalınmıştır. Hasadı Ağustos ayında yapılan fındığın fiyatı Ekim sonunda açıklanmış, alımlar Kasım ayına bırakılmıştır. Türk Lirasının değer kaybetmesi, ardından gübreye ve mazota gelen zamlar sonucunda tarımsal üretim oldukça düşmüş, çiftçi de borç batağına sürüklenmiştir. Ekonomik olarak darboğazda olan üretici, fındığını Eylül ayında çoktan satmıştı bile. Piyasalarda üreticilerin büyük bir kısmı 8-12 TL den fındığını tüccara vermişti zaten. Herkesin çoluk çocuğu var. Fındığı toplayan üretici elinde uzun süre tutamıyor. Çünkü en geç okullar açılana kadar satmak zorunda. TMO çok önceden devreye girmeli, fiyatı açıklamalıydı.
 
İYİ Parti olarak halka rağmen değil halk için çözüm odaklı hizmet anlayışı ile hareket etmekteyiz. Herkes bilsin ki; Biz emir ve vicdan arasında kalırsak tercihimiz  millet ve memleketin menfaati adına vicdanımızı dinlemek olacaktır. Yakın tarihte Fındık üreticileri ilgili vermiş olduğumuz önergeler; FETÖ terör örgütünün siyasi ve iktisadi ayağının araştırılması yönündeki önergelerimiz ve Emeklilikte Yaşa Takılanlar İle ilgili önergemiz bunun en bariz örnekleridir.
Takdir Yüce Türk Milletinindir.

Editör: TE Bilisim