Milliyetçiliğimi Gizlemedim
Milliyetçiliğinden rahatsız olanların çıkabileceğini belirten Feyzioğlu, “Hiçbir gün ben milliyetçiliğimi gizlemedim. Mustafa Kemal Atatürk'ün tanımladığı şekilde; herkesi kucaklayan mezhep, etnik, cinsiyet ve siyasi ideoloji ayrımı yapmaksızın bu vatana hizmet eden herkesi kucaklayan yapıcı bir milliyetçiliğe sahibim. Bugün Mustafa Kemal Atatürk'ün bu milliyetçilik anlayışı, bilimsel yayınlar tarafından Orta Doğu meselesinin çözümü olarak gösteriliyor. Türkiye aslında buna 100 yıl önce başlamıştı. Biz doğru anlamadık, doğru anlatamadık. Şekilci bir bakışla yaklaştık. Türkiye, Mustafa Kemal Atatürk'ü bir kez daha ve doğru bir şekilde keşfetti. Dayatma ile değil aşkla keşfetti. O kadar büyük bir önder ki, yaptıkları 100 sene sonra anlaşılıyor ve hala bize ışık tutuyor. Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş felsefesine sahip çıkmamız lazım” şeklinde konuştu.
Sanatçılara Çağrı
Türkiye Cumhuriyeti'ni dünyanın zirvesine el birliği ile taşımak zorunda olduklarını vurgulayan Feyzioğlu, "Özgürlükte, demokraside, sanatta ve sporda en ileride olmak zorundayız. Ben dünya çapındaki sanatçılarımızın, şu an Avrupa ve ABD'de de; PKK, FETÖ, DHKP-C kara propagandasına karşın Türkiye'nin haklı sesini duyurmasını bekliyorum. Bu dünyaya daha çok açılarak olur. Devletimizin bu sanatçıları desteklemesi ile olur. Siyasi görüşleri bir tarafa bırakarak milli meseleler üzerine kilitlenmemiz gerekiyor. Bu sanatçılarımız dünyanın çeşitli yerlerinde verdikleri konserlerin sonrasında birkaç cümle ile Türkiye'nin haklılığını anlatmaları gerekir.” dedi.
‘Suç duyuruları bizim için madalya gibidir’
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ABD'de yaptığı görüşmeleri de değerlendiren Feyzioğlu, “Yapılan görüşmenin olumlu geçtiği görünüyor. Bizim unuttuğumuz nokta ise kamu diplomasisidir. PKK, FETÖ, DHKP-C artık bunlar birlikte çalışıyor. Yaptıkları kara propagandalar ile uluslararası sivil toplum örgütlerini pençelerine almış durumdalar. Türkiye'ye karşı inanılmaz bir kara propaganda yürütüyorlar. Sadece ABD Başkanına ya da kongre üyelerine haklı davamızı anlatan kitap vermek, görüntü izletmek yeterli olmuyor. Onları sıkıştıracak olan halk kitleleridir. O kitleleri yanımıza almak için çalışmak zorundayız. Biz bunlara cevap veriyoruz. Zaten bunlara cevap verdiğimiz için hedefe koyuluyoruz. Bana 'niye Akçakale'ye gittin' diyorlar. Nasıl gitmeyeyim? Neden gitmeyeyim? ‘Gazetecilerimiz orada terör örgütünün hedefi olurken hangimiz orada olmak istemedik’, diye soruyorum. Ben de orada olmak istedim. Dünyaya bunu göstermek için makam odamdan yapacağım açıklama yetmiyordu. 'Türk Silahlı Kuvvetli dünyanın en şerefli ordusudur ve Türk askeri dünyanın en ahlaklı askeridir. Tek bir sivile zarar vermez. Onun yerine şehit olmayı göze alır' dedim. Bu sözlerimden dolayı bir siyasi parti benim hakkımda suç duyurusunda bulundu. Sözleri çarpıtarak değil, yeni baştan demediğim sözlerle suç duyurusunda bulundu. Bu suç duyuruları bizim için madalya gibidir” dedi.
Editör: TE Bilisim