Yüksek Seçim Kurulu 250 sayfadan oluşan gerekçeli kararını açıkladı.
 
3 temel husus sonrası İstanbul için seçimin yenilenmesi kararı çıktı.
 
Sandık kurulu başkanlarının kamu görevlisi olmaması, kısıtlı seçmenler ve 18 sandıkta büyükşehir adaylarının olmadığı sayım döküm cetvellerinin bulunması.
 
YSK şöyle diyor:
 
‘Seçmen listesinde yapılan bütün maddi hatalar ve kanuna aykırılıklar sebebiyle, gerçek durumu tespit edilemeyen şüpheli oy sayısını 300.000’den fazla olduğu, bu sayının Adalet ve Kalkınma Partisi ve Cumhuriyet Halk Partisi adayları arasındaki fark olan 13.742 (Oy farkının yaklaşık 20 katı)’den fazla olduğu tespit edilmiştir’
 
Üzerinde ittifak etmemiz gereken en önemli husus şu olsa gerek; ‘hukuk, polemik konusu yapılmamalı. Adaletin terazisi bozulmamalı.’
 
YSK’nın almış olduğu kararın bazı çevreleri memnun ettiği bazı çevreleri ise üzdüğü muhakkak olsa da temel mesele adaletin tecelli etmesi noktasında hukuk dışına çıkmamak.
 
Şu söyleniyor;  ‘Daha anlaşılır, tekrarlardan arındırılmış, başlangıçta verilen tartışmasız veri tablolarının referans alındığı, daha kısa bir metin hazırlanamaz mı idi?’
 
YSK en nihai kararı verdi işi daha da içinden çıkılmaz hale getirmemek gerekir.
 
Şurası bir gerçek ki Türkiye’de krizden nemalanan bir kesim var!
 
23 Haziran’da İstanbul için seçmen yeniden sandık başına gidecek.
 
YSK almış olduğu bu karar sonrası şüphesiz ki yanlışlarından dersler çıkaracaktır.
 
Türkiye’de seçim sonuçlarının makul itirazlar dışında artık tartışılır olmaktan uzak olması gerekiyor.
 
Politikacılar,  Türk halkına yeniden güven kazandırmak için büyük görev düşüyor.
 
Her seçim sonrası parti tabanlarının birbirinden ayrışmaması gerekiyor.
 
Seçim süreçleri zaten gergin geçiyor bir de üstüne bu itirazlar, iddialar kolay yönetilebilecek süreçler değil.
 
İstanbul’da artık seçime odaklanmak lazım.
 
AK Parti başabaş giden sonuçlar karşısında bir dizi dersler çıkarmış.
 
Binali Yıldırım seçimin yenileceğinin açıklanmasının ardından ilk seçimde ulaşamadığı noktalara gidiyor.
 
AK parti ve  MHP kadroları kapı kapı dolaşıyor.
 
Bizzat halka temas edilecek, büyük mitingler yapılmayacak.
 
Yapılacak indirimlerle İstanbullu’nun hayatını kolaylaştıracak uygulamalar anlatılacak.
 
AK Parti Kürt seçmenin küstürüldüğüne de inanıyor, onları yeniden kazanmak isteyecek ki buna dönük işaretler geliyor. Ama bu girişimin AK Parti adına kayıpları da olabilir.
 
Ekrem İmamoğlu, Millet İttifakı adayı olayı tabanını genişletmek istiyor.
 
Gerek DSP gerekse Saadet Partisi çevrelerinden oy almak isteyecek olup AK Parti tabanına yönelik de mesajları var.
 
İmamoğlu fırında pide sattığı mahallede akşam da bir vatandaşın yer sofrasına konuk oluyor.
 
Türkiye İstanbul seçimine düğümlenmiş durumda.
 
Önümüzde ABD’nin S-400’lerle ilgili kriz çıkaran açıklamaları, Ekonomik sıkıntılar Suriye ve Akdeniz’deki hareketlilikler.
 
Bir an önce seçim atmosferinden çıkıp bu meselelere dönmemiz icap ediyor.
 
Halkın temel meselesi geçim, iş, eğitim, üretim.
 
Dış politik konular hepsi bunlarla bağlantılı.
 
Ekonomi.
 
Ekonomi sarsılmadı mı?
 
Sarsıldı.
 
Fakat bugün,
 
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ekonomiyi iyi toparladı. İki bayram öncesi emekliye toplam  20 katrilyon TL ek ödeme, bir o kadarda  maaş yatırılabiliyorsa ekonomi sağlam demek ki.