Sevgili okurlar; Futbol bir takım oyunudur.
Takımda futbolcu teknik adam başta olmak üzere diğer yardımcı unsurlardan oluşur.
Oynanan bir oyun olduğuna göre o oyunun da kendi içinde kuralları ve de belli bir sistemi ya da sistemleri vardır.
Teknik adam elindeki futbolcuların yeteneklerine ve de rakibinin durumuna göre oyun sistemini belirler.
Uygulanan sistem üzerinde aksayan yönler yapılan transferler ile giderilir. Buraya kadar futbolun sadece alfabesinden bahsetmiş oldum.
Elbette yirminci yüzyılın ikinci yarısından sonra bilimsel gelişmeler hem sistem hem de sporcunun üzerinde yaptığı olumlu etki futbolu çok farklı yerlere taşıdığını söylemek için kehanete lüzum da yoktur.
Sevgili okurlar bu kısa girişten sonra asıl değinmek istediğim konuya gelmek istiyorum.
O da bu oyun futbolcular ile oynandığına göre o futbolcularda tornadan çıkma gibi eşit yetenekte olmadıklarını dikkate aldığımızda içlerinde özel yetenekleri olanlarda vardır.
Teknik adamın görevi elindeki bu farklı yetenekleri sistemi bozmadan takım yararına kullanmaktır.
Dünya futbolunda bu tip yetenekleri genellikle maç içinde özgür kılarak kullanırlar.
Tüm bu özellikli sporculara rağmen sistem bunlar üzerinde çok mecbur olmayınca kurulmaz.
Zira her şeyden önce futbolun bir takım oyunu olduğu gerçeği ön kabuldür.
Bursa maçına gelirsek birçok eksiğe rağmen oynanan futbol ve alınan sonuç başta teknik adam olmak üzere tüm yetkilileri ciddi ciddi düşündürmelidir. Attığı gollerle fenomen haline gelen Burak başta basın olmak üzere herkesi teslim alıp arkadaşları üzerinde baskı unsuru olunca bazı özel yetenekler bile onu aramaktan başka ne yapacaklarını bilmez hale geldiler.
Bana göre Rıza hocanın geldiği günden beri en büyük yanlışı bu duruma önlem almayıp seyirci kalmasıdır.
Bir hafta önce kendi evinde sıra takımdan beş gol yiyen takım birçok eksiğine rağmen Bursa’da psikolojik baskıdan kurtulunca neler yapabileceklerini gösterdiler diye düşünüyorum.
Bursa maçının bir başka önemi de eldeki futbolcuların yeni sezon için daha sağlıklı değerlendirilmesini de sağlamış olmasıdır. İyi haftalar.
ÖZEL NOT: Cenaze dolayısıyla yazımı gününde yazamadığım için siz okurlardan özür dilerim.