Başın sağolsun...
Acıyı hafifletmeyen garip bir cümle.
Neden “ başın sağolsun” deriz?
Hiç düşündünüz mü?
Cenaze evlerinde,camilerde yada biryerlerde karşılaştığımızda, yakınını kaybetmiş kişilere söylediğimiz bu teselli cümlesinin, gerçek anlamından bahsetmek istiyorum.
 
Anadolu Türkçesinde “yara” anlamına gelen “Baş” kelimesi “ Sağalsın” ile birlikte kullanılarak bu günlere gelmiş durumda. Sağolsun “Sağalsın’ın” Morfolojik kaymaya uğrayarak anlamı ve sesi değişmiş halidir.
Diriler için kullanılan, hastalığın geçsin, yaran iyileşsin anlamına gelen “Başın sağalsın” zaman içinde yas evlerinde acın hafiflesin anlamında “Başın sağolsun’a” dönüşerek son halini almış.
Umarım uzunca bir süre kimselere söylemek durumunda kalmam ama, Anadolu Türkçesinden geldiğini öğrendiğim günden beri, deyim artık daha bir sempatik benim için.
 
******
Madem seçtiğim konu cenaze durumları...
Devam edeyim.
İki yıldan beri görmediğim bir arkadaşımızın fotoğraflarını gösterdi bir başka arkadaşım.
Önce göz ucuyla şöyle bir baktım. Sonra yanlış mı görüyorum? Diyerek okuma gözlüklerimi takarak baktım fotoğraflara.
Yüzümde büyük bir hayret ifadesiyle “ Ne olmuş buna fiziği, tarzı değişmiş? Çok mutlu görünüyor. Gözleri kocaman ışıl ışıl, çok değişmiş“ Dedim.
-Babası öldü! Dedi arkadaşım gülerek.
Duraksadım bir an, yanlış mı duydum? Diyerek onaylatmak istercesine “Babası mı öldü? Ne alaka? “ Dedim.
“Aaaa olmaz mı? Adam ölünce çok mal bıraktı buna. Evler,dükkanlar. Nakit para... O da ilk iş kalan paralarla estetik yaptırdı heryerine. Yüzü gözü,dolgu botox! Dişler en pahalısından...Yok yok anlayacağın! “
Deyince daha dikkatli baktım fotoğrafa.
Arkadaşın tanıdığım arkadaşla uzaktan yakından alakası yoktu. 32 pahallı diş hiç olmadığı kadar ortadaydı! Enteresanı arkadaşın ne gözünde, ne sözünde bir kaç ay önce ölen babasının kederinden kırıntı dahi olmamasıydı.
Hoş son dönemde, evde ölüm döşeğinde ağır hasta da olsanız fotoğraflar hep güllük gülüstanlık!
Yıllarca dişinizden tırnağınızdan arttırdığınız, sizden sonrakileri düşünerek bir kenara yığdığınız tapular, paralar bu zamanda kızın, gelinin memelerine silikon olarak doluyor.
Anlayacağınız...
Acımayın!
Rahmetli olmadan önce yiyin gitsin paracıkları!
 
******
Evinde, iş yerinde, kahve de, cafe de, bayramda, toplantıda, altın gününde...
Gelene, gidene...
Kısacası yaşadığı tüm hayatı boyunca sudan daha fazla çay tüketen 80 milyon vatandaşın, 12 milyon mültecinin( Suriye,Pakistan,Afganistan) yaşadığı bu ülkede kilosu 3 lira 03 kuruşa alınıp paketi 28 tl den başlayan fiyatlarla satılan çay alım-satım kurumunun başı olan ÇAYKUR’un  2018 yılında 657 milyon 86 bin lira zarara uğramasının izahını anlatacak biri var mı acaba?
Yoksa, ÇAYKUR’a da mı “Allah rahmet eylesin.” Diyeyim?