Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rizeli hemşerilerine, haklı olarak sitemde bulundu.
 “2019’da çok daha farklı bir netice bekliyoruz” diyerek referandum sonuçlarında Rize ve Güneysu’nun 1. Sırada olmamasını eleştirdi.
“Bunu da açık söylüyorum. Güneysu niye bir numara olmadı. Rize niye bir olmadı, Türkiye genelinde. Bunu istemek herhalde Cumhurbaşkanı olarak hakkımızdır diye düşünüyorum. İnşallah daha çok çalışacağız ve bir numara olacağız. “
***
2011 yılında CHP’den milletvekili adayı olmuş birisi olarak söylüyorum.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu siteminde haklı.
Siyasetçi evinde güçlü olmalı.
Evinde güçlü olan,dışarıda güçlü olur.
Her siyasetçi, baba ocağında güçlü olmak ister.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Rizeli,
Meclis Başkanı Rizeli ( İsmail Kahraman)
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Bey aynı topraklardan.
Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak Rizeli,
Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Fahri Kasırga,
 Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kenan İpek Rizeli
Her bakan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan dolayı” Fahri “Rizeli.
Birçok siyasetçi kutsal topraklardan.
***
Allah var, milletvekilleri sabahlara kadar çalışıyorlar.
200 bin ailenin geçim kaynağı olan; Çaykur Genel müdürlüğü Rize’de.
Son referandumunda alınan yüzde 76 sonuç, güzel bir sonuç,
Türkiye genel ortalamasının yüzde 50 üstünde.
 Ama Cumhurbaşkanı için yeterli değil.
Bayburt, Türkiye birincisi oldu.
Bu sonuç Maliye Bakanı Naci Ağbal’in elini güçlendirmiştir.
Rize, Mesut Yılmaz’a gereğini yaptı.
Kayseri, Abdullah Gül’e gerekli desteğini verdi.
İsparta, rahmetli Demirel’e hep sahip çıktı.
Rahmetli İnönü ile Turgut Özal, Malatya’nın desteğini hep aldılar.
Rizelide; 15 yıldan beri Tayyip beyin arkasında.
Ama Cumhurbaşkanı, Türkiye’de birinciliği istiyor.
Bende aynı görüşteyim.
Sevgili Yusuf Turgut yazdı.
Tayyip Erdoğan siyasetin tüm basamaklarını aheste, aheste çıktı ve devletin zirvesine kadar geldi.
 Çok zorluklar çekti. Hiçbirinde geri adım atmadı.
 Geri adım atmaması zaman, zaman eleştirildi.
 Öyle ya, bazen de karşıya ‘sen haklısın’ demesi beklendi. Bunu yapmadı.
 Yapsa idi kıyamet mı kopardı, Değil ama bir tarz geliştirdi.
 O tarzı ile birlikte Türkiye’de örgütlerine hükmetti.
Ve Milletvekilleri, Bakanların seçiminde de büyük bir güç depoladı.
 Şimdi Erdoğan’la en kritik dönemden geçiyor ülke.
Tayyip Erdoğan bu yörenin evladı. Türkiye’ye büyük hizmetler yaptı.
***
Daha öncesinde bir kaz kez dile getirmiştim. Tekrarında fayda var.
AKP=Erdoğan.
İster sağdan, ister soldan okuyun!
Sonuç aynı, değişmiyor.
Hala tek patron o.İstediğini getiriyor, istediğini götürüyor.
Cumhurbaşkanı, Recep Tayip Erdoğan.
Beğenin veya beğenmeyin.
Oy verin veya vermeyin.Eleştirin veya sevin.
Başarıları. Başarısızlıkları. Yanlışları.
Her yaptığını; eleştirebilirsiniz.
Siyasi tercihinizi bir kenara koyarsanız; aşağıdaki gerçeği görürsünüz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, on beş yıldır iktidarı tek başına yönetti.
Partiyi kurdu, altı ay içinde partisini tek başına iktidara taşıdı.
Parti’nin büyük Kongrelerinde rakipsiz lideri oldu.
Yüzde 50’nın üstünde oy alarak, halkın oylarıyla seçilen ilk Cumhurbaşkanı oldu.
Bütün eleştirilere rağmen, AKP’yi dördüncü kez tek başına iktidara getirtmeyi başardı
2003 yılından bu yana girdiği bütün seçimlerden; galip çıktı.
En çok eleştirilen lider oldu.
Tedbirini alan kişi. Üç koldan gelecek olanı tek kola indirecek şekilde gerekli önlemleri alabiliyor.
 Her anlamda risk alıyor.
İstediğini Cumhurbaşkanı, Meclis başkanı, Başbakanı seçtirdi.
Kafasına koyduğunu bakan, milletvekili yaptı.
Hükümet emrinde. Kabine emrinde. Türkiye emrinde.
Hala tek patron o.Getiren de o,götüren de o..
***
O zaman sorun ne?
Yüzde 76’ nin dışındakilerini kazanmak.
O partili”,”Bu partili” demeden.
O bizdendir, değildir” ayrımını yapmadan.
Samimi içten olarak.
Sadece” Rizeli olmak” yeter koşul olmalı.
Yapılmıyor mu?
Bana göre yapılmıyor.
AK Parti teşkilatları bunu yapmıyor.
Uzağa gitmeye gerek yok.
Türkiye’nin en iyi yetişmiş bürokratlardan biriyim.
Mütevazı olmama gerek yok.
Gelin görün ki,
Daha önceleri ANAP’ li, diye,
2011 yılından sonra da, CHP’den milletvekili adayı oldum diye,
15  yıldan beri bürokrasideki bütün kapılar kapalı bana.
Yüzüme vurup, önüme koyuyorlar.
Kişiselleştirmeye gerek yok, benim gibi binlerce örnek var.
İşin kötüsü bizim verdiğimiz desteği, sistemin içinde olanlar vermiyor.
Sorun burada…