Trabzon Devlet Tiyatrosu Müdürü Uğur Keleş ile Trabzon’da tiyatroyu ve yapılacak olan yeni tiyatro binasını konuştu.
 
Trabzon’un sanat şehri olduğunu söyleyen, Trabzon’un sanata çok şey kattığını ifade eden Keleş tiyatro binasının Trabzon’a değer katacağını ifade etti. Keleş; “Sanatçıya ve sanata bakış açısı tartışılamaz. Trabzon’a Çok şık bir bina yapılacak. Başta İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu Bey’e, Sayın Valime, Belediye Başkanlarımıza, Trabzon Ticaret ve Sanayi Odamzın Başkanı Suat Hacısalihoğlu’na, halkımıza, bizim arkamızda durdukları için ve tiyatronun yeri değişmediği için hepsine teşekkür ediyorum. Daha tiyatronun yerleşkesi genişleyecek büyüyecek. Zağnos Vadisi belki bir sanat yerleşkesi olacak” dedi.
 
Trabzon’un Sanatçıya Ve Sanata Bakışı Tartışılamaz

TAKA: Trabzon insanı sanata nasıl bir misyon yüklüyor? Nasıl bir değer katıyor?

UĞUR KELEŞ: Trabzon aslında aslın da her şeye bir değer katıyor ben 20 yıldır buradayım her bir şeye kavgasına bile kendi adına değer katıyor. Kendi haklılığını kendi dünyasını koruyor. Trabzon sanata ve sanatçıya sahip çıkıyor. Bunu bizzat kendim yaşadım. Burada çok güzel dostlarım oldu. Beni burada ev sahibi yaptılar. Devlet Tiyatrosu gişesine baktığımız zaman biz full oynuyoruz. Seyircilerimiz yer bulamıyor salon yetersiz geliyor. Bizim mülkü amirlerimiz; Sayın Valim, Sayın Belediye Başkanım onlarda sağ olsunlar şimdi yeni bir bina yapacaklar. Sanata ve sanatçıya bakış açısı buradan görülebilir. Bu anlamda ben değer gördüğümüzü sanatçı arkadaşlarımız da benimle aynı fikirde. Trabzon insanın doğasında bir sanatçılık var. Herkes çok rahatlıkla dans edebiliyor, türkü, şarkı söylüyor. Sanatçıya ve sanata bakış açısı tartışılamaz. Tabii ki eksikler var. Bizim de eksiğimiz var. Ama bu eksikler bildikten sonra hepsi giderilecektir. Tiyatro mesleği yapan insanlar şehirle çok güzel dostluk kuruyor. Sadece devlet tiyatrosu değil burada özel tiyatrolarda var. Onlar için çok güzel yorumlar görüyorum bu beni çok mutlu ediyor. 20 yıldır bu şehre hizmet ediyorum 20 yıldır bu şehir bana çok güzel sevgi ve saygı veriyor.

Uzlaşmacı Şehir

TAKA: Trabzon hem sanata çok değer veren bir şehir olmasına rağmen kavgacı bir nesilde yetişiyor. Bunu neye bağlıyorsunuz?

UĞUR KELEŞ: Bu bütün Türkiye’de var, insanlar, mahallerde bile bölünmüşlük var. Ekmeğinden, suyundan, yapısından kaynaklanan bir şey galiba. Kavga etmek isteyenin ruhunda vardır. Burada bu hırçın dedikleri kişiler saman alevi gibi hemen parlıyorlar ve sönüyorlar. Ben bu durumdan rahatsızlıkta duymuyorum bizim yapmamız gereken tek şey saygı, saygı. Ben Trabzon’un uzlaşmacı bir şehir olduğunu düşünüyorum. Her şey tatlı dil ve karşılıklı anlayışa bağlı.

Festivaller Çok Önemli

TAKA: Uluslararası festivallerin şehre katkısı oluyor mu?


UĞUR KELEŞ: Şehirde canlılık, farklılık, bir aykırılık olabilir onlar bizim kültürümü tanımaya geliyor. Bir kere bu yeter. Trabzon’da bir İtalyan kuymak yediyse ya da Trabzon’da bir Rus kaygana yediyse bu bir kültür alışverişidir. Hem tadına yemeğine hem de havasına, suyuna bakarak hem de Türkiye’de, Trabzon’da yapılan tiyatro etkinlikleri farkındalığını yaratmak amacıyla festivaller gerçekten çok önemli. Bunu şehir de sahiplenirse çok mükemmel olur. Biz şimdi Uluslararası Sinema Festivali yapıyoruz. Ben bir tiyatro adamı olarak müdür olarak, yönetici olarak bu taşın altına elimi sokmam gerekir. Çünkü benim de oyuncu arkadaşlarım sinema filmi yapıyor. Bu şehre fazlası ile kazanç getiriyor. Şehirde büyük bir futbol turnuvası düzenlendiğinde onun getirdiği ses ile sanatın getirdiği ses arasında farklılık var.

Herkes Festivallere Yardımcı Olmalı

Bu gün sinema festivali, tiyatro festivali diye baktığımızda ilgi alanları küçük olsa da bu şehre tümden yayılıyor. Böyle sanatçıyı getirip şarkı söyletip oynatmak değil. Biz çocuklara da yöneliyoruz. Kimsesiz çocuklara gidiyoruz. Bahçecik Cezaevi’ne gidildi orada tiyatro oynandı. İşitme engellileri, yaşlılarımızı da işin içine koyduk. Festival dediğiniz şey ulaşılmayan yerlere ulaşmaktır. Her şeyi devletten beklemekte doğru değil. Şehrimizin çok önde gelen maddi durumu iyi olan insanları var. Özel insanları var. Bu tür festivallerde çorba da tuz olmak bile çok önemli. Bizde maddi kaygılarda bazı şeylerde bizi engelliyor. Biz kendimiz bu yapmaya çalışırken, Valilik, belediye yardımcı oluyor ama festivalin şehre ulaşması için yeterlimi hayır yeterli değil. Bu anlamda şehrin önde gelen insanları da festivale yardımcı olmak zorunda. Bize Ticaret Odası da yardımcı oluyor. Küçük şeylerde olsa festivalin gelişimi için bunlar kardır. Festivalin amacı ben nasıl tiyatro yapıyorum değildir. Amacı; Trabzon’u ve Trabzon insanını, her yönünü tanıtmak için yapılan bir işlemdir. Bu anlamda çok önemli. Yerel gazetesinden, televizyonundan, halktan çok büyük destek görüyoruz. Ama daha yetmiyor. Daha da fazlası olması lazım. Daha ileri gitmek lazım. Yarışma düzeylerine ödüller üzerine gitmek lazım. Keşke yapabilsek ama ben Trabzon insanına güveniyorum. Bir gün ben böyle büyük bir organizasyon yapıyorum dediğim de inanıyorum ki arkamda çok insan bulacağım.

Trabzon Çok Sayıda Sanatçı Yetiştirdi

TAKA: Trabzon metrekaresine en çok sanatçı düşen şehir deniyor. Bu bir şehir efsanesinden mi ibaret yoksa böyle bir şey var mı?


UĞUR KELEŞ: Gerçekten böyle bir şey var. Benim tanıdığım çok sayıda iyi sanatçılar, şarkıcılar, ressamlar, yazarlar, şairler, fıkra üretenler, sinema yapanlar var. Trabzon çok kültürlü çok özel bir şehir. Örneğin Beşikdüzü eğitimin modernleşmenin simgesi haline gelmiş Cumhuriyet döneminde. Hak ettiği yeri alıyor mu almıyor. Bence bazı şeylerden kurtulmak gerekiyor bu şehir hak ettiği yeri almak zorunda. Ben sadece Arapların turist olarak gelmesinden yana değilim. Bir İngiliz, Avusturyalı gelmesi lazım. Bu şehir dünya konjektorü içerisinde çok doğru bir şehir. Çok doğru nokta da. Ama yerinde değil. Turizm olarak ta yerinde değil. Halkın aç gözlülüğü olmamalı. Bazı şeyler denetlendiği takdirde, standarda döndüğü takdirde sadece Arap turist beklentisi olmamalı. Diğer ülkelerden de gelecek turistleri çekmek zorundayız. Alt yapı çok önemli. Gelecek insanlara dilleri ile hitap etmek çok önemli. Bir dil bilmek o insanları tanımak anlamına gelir. Bu anlamda turizmde çok değişik fikirler üretilebilir. Özel sektöründe halkında buna eğilmesi gerekiyor. Gelen kişilere misafir gözü ile bakmalıyız ki bir daha ki yaza, kışa gelsinler. Antalya’nın başardığını Trabzon’da başarabilir.

Futbol Herşeyin Önüne Geçiyor

TAKA: Trabzonspor’un sanatın önüne geçtiğini söyleyebilir miyiz?

UĞUR KELEŞ: Tabi ki bu bütün şehirlerde böyledir. Sanatın önüne spor geçiyor. Ben Türkiye’yi dolaştım bir Galatasaray- Fenerbahçe maçı olduğunda Niğde’de seyirci oranı ister istemez düşüyor. Trabzon’da maç varsa seyirci oranları düşüyor. Spor sadece futboldan ibaret değil. Gelişmek her spor dalını yapacak insan gurubunun olması demek. Sporun halkı birleştirici bir öğesi vardır. Ama bu sadece futbol ile olmamalı neden Trabzonspor Jimnastik Kulübü yok, yelkencilik neden yok. Böyle bakmak değil. Futbolun kendi içinde bir zenginliği var ama bu inşalar deniz ile haşır neşir neden yüzme kulübü yok. Neden bu insanlar yüzme yarışmalarına katılmasınlar. Futbol bütün Türkiye’de her şeyin önüne geçiyor. Siyasetin de önüne geçiyor.

Zamanla Körleşiyoruz

Trabzon insanı sanatı seviyor. Kendi gişeme bakınca da diyorum evet Trabzon insanı sanatı seviyor. Ben 20 yıl önce buraya geldiğim de babaanneler, anneanneler evde ut çalıyordu.  Seviyordu adamlar. Şimdi körleştik. Ben sanatçıyım ben bile bazı şeyleri yapmıyorum. Sanatta barış olmalı sanatın kökü barış olmalı. Sanat yaptığını söyleyen insanlar da kabalaşıyor.  Sanatı ve sanatçıya çok seven bir şehir Trabzon çünkü kendisinde var.

İstanbul’dan Dünya’ya Açılıyorlar

TAKA: Trabzon’dan giden Trabzonlu sanatçıların şehre katkısı oluyor mu?

UĞUR KELEŞ:  Buradan giden insanlar bu işi hem sanatsal hem de maddesel anlamda yapıyor. Bu anlamda onu takip etmek kitap okumak gibi. Bir yazarı okumak gibi. Devlet tiyatroları bu anlamda işi bireysellikten daha toplumsal hale getiriyor işi. Tiyatrolar vardır ayrı ayrı.  Devlet tiyatrosunun hiç böyle bir şeyi yoktur. Devlet tiyatrosu geneldir. Absürtte oynar, politik, tarih de oynar kendini de eleştirir. Karşı tarafı da eleştiri çünkü eleştirel bir oyundur. Hepsine eleştirel bakar. Çünkü hayata bakar. Bedri Eyüpoğlu, Sunay Akın gibi bütün sanatçılar dünyaya açılıyorlar. Dünyaya açılma yeri Trabzon’da zemin yoksa İstanbul’a taşınıyorlar. Orada zemin arıyorlar dünyaya açılıyorlar. Bu insanların yaptığı çok şey var. Metropol şehirlerde olan işler dünya literatürüne girecek işler.

Gittiğim İllerde Valilere Trabzonspor Bayrağı Veriyorum

Biz burada 20 gün gidiyoruz. Türkiye’yi dolaşıyoruz. Trabzon’dan oralara sanat götürüyoruz. Trabzon Devlet Tiyatrosu olarak götürüyoruz. Ben gittiğim bütün illerin Valiliklerine, Belediye Başkanlıklarına nezaket ziyaretinde bulunurken Devlet Tiyatrosu’nun bayrağını vermiyorum. Trabzonspor’un bayrağını veriyorum. Trabzonspor’un formasını veriyorum.  Çünkü özdeşen şekiller bunlar.  Ben gittiğim şehrin valisini ziyaret ettiğimde Trabzon’dan geldiğimi ve Trabzon’da ki bütün dostlarım adına size formayı ve atkıyı hediye ediyoruz diyorum. Trabzonspor’a da çok teşekkür ediyorum. Mülki Amirlerimiz bizi her zaman ziyaret eder oyunlarımıza da gelirler. Bu sefer hem Trabzonspor hem Trabzon Devlet Tiyatrosu ikisi kaynaştığı zaman Trabzon’un çok güzel tanıtımı oluyor. Zaten şehrin tanıtımında ya spor olmalı ya sanat olmalı. Şükürler olsun ki burada ikisi de çok güçlü.

Türkiye’de Sayılı Bir Bina Olacak

TAKA: Trabzon Devlet Tiyatrosu için yapılacak binayı nasıl değerlendiriyorsunuz?


UĞUR KELEŞ:  Bu müthiş bir şey. Bazı insanlar, yorumlar söylendi. Ama oranın yıkımı başladı. Çok şık bir bina yapılacak. Başta İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu Bey’e, Sayın Valime, Belediye Başkanlarımıza, halkımıza, bizim arkamızda durdukları için ve tiyatronun yeri değişmediği için hepsine teşekkür ediyorum. Çünkü o yerden başka yere gitmiş olsaydı seyirci çok şaşıracaktı. Bu anlayışı çok iyi bir şekilde anladılar, dile getirdiler ve uyguladılar. Onlara çok teşekkür ediyorum. Türkiye’de sayılı bir bina olacak. 1 buçuk 2 yılda yapılan bir çalışmanın ürünüdür bu. Çok kısa zaman da yerimizi aldık, inşaat işlemleri başladı. Benim müdürlüğüm zamanın da olması çok gururu verici. Çünkü ben bu şehre çok şey borçluyum.  Ben bu şehrin her yerinde bulundu. Bu anlamda 2 yıl gibi kısa bir sürede çok büyük bir güç elde ettik. Bakanımız Süleyman Soylu’ya, Sayın Valimiz, Belediye Başkanlarımız, TTSO Başkanımız Suat Bey, tüm halk arkamızda durdu. Ticaret Odası Başkanımızın çok çok emeği var. Bizzat ilgilendi, görüştü, yardımda bulundu. Hepsinin önünde saygı ile eğiliyorum. 

Tiyatro Binası İle Sanat Yerleşkesine Dönüşebilir

Biz bu sene 30’uncu yılımızı kutlayacağız. Trabzon Devlet Tiyatrosu bu şehirde 30 yıl olmuş. Çok büyük bir yıl. Biz büyüyoruz. Devlet Tiyatromuz genç biz de genciz. Daha tiyatronun yerleşkesi genişleyecek büyüyecek. Zağnos Vadisi belki bir sanat yerleşkesi olacak. Çünkü orası sanat kampusu haline gelirse, heykeli resim müzeleri kurulursa, galeriler kurulursa o vadi sanat yerleşkesi haline gelirse şehrin böyle kaçamak yerlerinden değil de gurur yerlerden bir hale gelir. Şehirde ki negatif insan gurubunun toplanma yeri değil de şehrin sahiplenen insanların toplanma yeri olacak. Çünkü oranın ben bir sanat yerleşkesi olmasını istiyorum.
Mükemmel olur. Devlet tiyatrosu ile başlasın ondan sonra bütün sanatsal, kültür yerleri orada çok farklı şekilde konumlanabilir. Küçük küçük vadiye yakışan binalar ile süslenebilir. Farklı bir kampüs haline getirilebilir. Umarım bu fikrimi beğenirler. Tiyatro binası ile beraber orası bir sanat yerleşkesi olur. Bu anlamda biz yerimizdeyiz. İnşaatı başladı. Sonra daha büyük, geniş, ferah, daha modern daha düz güzel bir salona kavuşacağız. Trabzonlular daha güzel inşallah iyi sanatçılar iyi oyunlar izlemesini diliyorum. Bizden sonra gelecek sanatçı arkadaşlarımız çok daha güçlü, verimli ve barışçı olacaklar. Bu anlamda hayırlı olsun çok güzel olsun.