Öncelikle Trabzonspor’da kupadaki uyuşukluk yoktu. Maçı almak için oyuncular ellerinden gelen çabayı gösterdiler.
Ama olmadı.
Aslında ilk yarıya baktığınızda topla oynama yüzdesinde Trabzonspor yüzde 65 Konyaspor ise yüzde 35 seviyesinde.
Bunda kuşkusuz Konyaspor’un 10 kişi kalmasının etkisi var. Ama daha baskılı olan Trabzonspor’du.
Maçın ilk yarısı berabere bitti.
İkinci yarıda 10 kişi Konya hem savunmada daha dikkatli olmaya hem de gol bulmaya çalıştı. Şifo Mehmet’in eli Konyaspor’a değmiş ve öne de geçtiler.
Maçın hakemi Mete Kalkavan iyi yönetim gösteremedi. Trabzonspor’un bariz penaltısını vermedi.
Abdulkadir’in çektiği ve rakip savunmanın elle aldığı pozisyonda da kendisini yan hakem kurtardı.
O ısrarla penaltı dedi ve Trabzonspor beraberliği sağladı.
Bu tür maçlarda son dakikalarda gol bulursanız kazanırsınız. Kaldı ki rakip 10 kişi.
Böyle bir pozisyonda Sosa’nın pasında kaleci Serkan’ın da hatası ile Burak takımını öne geçirdi. Bir anda Trabzonspor zirveye yaklaştı. 
Gol ofsayttı değildi, tartışılacaktır.
Böyle bitirebilsek camida tümüyle harekete geçecek.
Trabzonspor kırılma maçlarını 1996’nın Mayıs’ından beri alamıyor.
Karabük, öyle bu maç öyle.
90 artı 5, Maç bitiyor.
Hubocan kontrolsüz bir hamle ile hep bu haftayı hem de gelecek haftayı kaçırıyor.
Faul yapıyor. 2.sarıdan kırmızıyı görüyor.
Fener maçında yok.
Serbest atış oluyor.
Orkan Çınar geliyor, savunmaya çarpıyor ve filelere gidiyor.
Trabzonspor’da hayaller yıkılıyor.
Buradan kalkmak lazım.
Önce Rıza hocaya söylüyorum.
Ne bekliyorsun?
Saatlerce geçiyor sayrediyorsun.
Biz Ersun hocayı bundan yolladık.
Seyremeyceksin müdahale edeceksin!
Fener maçına iyi hazırlanıp kazanmak lazım.
Trabzonspor bu yıl hiç büyük maç kaybetmedi.
Yine kazanacak güç ve kudrette.
Öyleyse desteğe devam. 
Fener maçı hem zirveye çıkış maçı hemde Trabzonspor’un ekonomik olarak nefes alma maçı olacak.
Kazanırsak da şampiyonluk ve şampiyonlar ligi iddiasını sürdürebileceğiz.