Bu köşeyi takip edenler çok yakından bilirler ki üç puanlı sistemin getirip götürdüklerinden sıkça bahsetmişimdir.
 
Yani bu sistemde peş peşe alacağın ya da kaybedeceğin puanlar sıralamada yerini her an değiştirebilir.
 
Rize galibiyeti ile şu an yaşadığımız üç puanlı sistemin bize yaşattığı artı yönde olan gelişmedir.
Ve sıralamada kazandığımız bu puanlar ile ilk yarıyı ikincilikle bitirme şansı yakaladık.
Aynı sistem kaybedeceğiniz birkaç maç ile sizi birden altıncı yedinci sıralara geriletmesi hiçte sürpriz olmaz.
 
Sevgili okurlar dün muhteşem oyunla kazandığımız Rize maçının getirisi kadar götürüsü de maalesef büyük oldu.
 
Sosa’nın sakatlığı devre arası hazırlıklarına yetişemeyeceği şansızlığını düşünürken Onazi’nin sezonu kapatmış olması şansızlığın en büyüğünü yaşatmış oldu bize.
O bölgede Kucka da giderse oynatacak adamımız kalmamış oldu denebilir.
Yönetim ve teknik adamın önünde iki seçenek var.
 
Biri o bölgeye bir ya da iki transfer yapmak (Burak ve Onur’un satılacağını düşünerek bunu söylüyorum) ya da alt yapıdan takıma monte edeceği gençlerle devam etmek.
Elbette hedefler doğrusunda karar onlarındır.
 
Ben ikinci yöntemi uygulamış olsalar da ona saygı duyacağım.
Zira amaç kendi çocuklarımızla geleceğin takımını kurmak ise buna herkesinde saygı duyması lazım.
Sonuç olarak Pazar günü takımımız eksiklerine rağmen harika futbolla net bir galibiyet aldı.
Emeği geçen herkesi kutluyorum.
 
Bu arada Rize’den de bir iki satır bahsedip yazıyı sonlandırayım.
Rize’nin dün bize karşı oynadığı futbol kinlerinin sonucu değilse bu takım küme düşmeyeceği gibi bulunduğu yer hiç hak ettiği yer de değildir.
 
Yok, eğer tersi doğru ise bu puanla kurtulması da mucizelere bağlıdır denebilir.
İyi haftalar.
 
ÖZEL NOT: Devre arası geçirilecek iyi bir hazırlık dönemi ile ikinci yarıda da koşullar ne olursa olsun fırtına esmeye devam edecektir diye düşünenlerdenim.