TAKA: Trabzon’da Sokak kültürü nü nasıl görüyorsunuz?
Genç, “ Benim jenerasyonum ve daha eskilerinin gençliği, çocukluğu sokaklarda geçmiştir. Bir semtin sokaklarında top peşinde koşan çocuklardık. Maçka ilçesinin sokaklarında, bazen top oynar, bazen saklambaç oynardık. Semt büyüklerimizin gözetimi altın da yaşamımızı sürdürürdük. Sokak Kültürü demek paylaşmayı erken öğrenmek demektir. Örnek verecek olursam, “ Mesela top peşinden koşan terler, yorulur susardık. Cami şadırvanı uzaksa bir evin zilini çalar su isterdik. Bir bidon suyu 10 çocuk pay ederdik. Ya da okulun bahçesinde simit alır 2 ya da 3 arkadaş pay ederdik” Bu paylaşımcılığı tamamen sokak kültüründen öğrendik. Trabzon’da Sokak kültürünün en büyük meyvesi ise Trabzonspor’dur. O dönemin sokaklarında top koşturan çocukları görüyoruz ki, bugün Trabzonspor’u kurdu.” dedi.
Biz Lastik Top Peşinde Koşan Çocuklardık
TAKA: Günümüz teknolojisi, dünyada sokak kültürünü öldürüyor gibi gözüküyor bunu bu ilçenin başkanı olarak siz nasıl değerlendiriyorsunuz?
Genç, “ Teknoloji sokağa çıkma yasağı uygulamıyor. Teknolojiyi kullanan insanlar aşırıya kaçtıkları için sosyal yaşamdan ayrı bir dünya yaratmış oluyorlar ki, bu da sokak kültürünü öldürüyor. Günümüz dünyasından suç ve suçluların artmasının da bir etkisi bu durumun içerisinde bir etken olarak duruyor. Suç sayısının artması ailelerinin çocuklarını sokaklara göndermesini engelliyor. Sokaktan uzak kalan çocukta ev hapsinde gardiyanı olan CEP TELEFONU, İPAD, BİLGİSAYAR ile vaktini dolduruyor. Teknolojik gardiyan da yaratıcılıklarını engelliyor: Bu durumun karşısına geçmek için de “Sokağım Temiz” uygulamaları yapılması gerekli. İçişleri Bakanlığımız, Emniyet Genel Müdürlüğü ile buna benzer huzur operasyonları gerçekleştiriyor. Sokaklarımızı tamamen yaşanabilir bir duruma yeniden getirirsek, sokak kültürünün teknolojiye karşı yenilgisinin önüne geçeriz.” ifadelerine yer verdi.
Sokak Büyük Bir Kültürdür
TAKA: Peki, Siz Ortahisar Belediyesi olarak geçtiğimiz 5 yıl içerisinde sokak kültürünün yaşatılması için ne gibi çalışmalara imza attınız?
Genç, “ Safi olarak şunu yaptık bunu ettik diyerek siyasi bir cevap verecek olursam bu röportajın maksadı dışına çıkmış oluruz. Şuan da kentte drama kurslarının arttığını görüyoruz. Neden? Hiç bu soruyu kendinize sordunuz mu? Ya da bir vatandaşımız hiç merak etti mi? Eğer, çocukluğunda hayal gücünü geliştiremeyen bireyler büyüdüklerinde de sade bir yaşam içerisinde kaybolmuş gidiyorlar.
Bu nedenle empati yapamıyorlar. Bunu başaramayınca da farklı yollar ile öğrenmeye çalışıyorlar. Dünya da başarılı olmuş iş adamlarına, siyasilere, sanatçılara bakın. Çocukluklarında hayal güçlerini yüksek tutan oyunlar oynamışlar, kurgulamışlar. Bu nedenle de ilerleyen hayatlarında başarılı olmuşlar. Biz de belediye olarak bu durumu tespit ettik. Ortahisar’ın çocuklarının hayal güçlerinin daha fazla artırmak için çocuk oyun parkları yapıyoruz. Birçok mahallemize çocuk parkları ve top oynama alanları yapmamızın sebebi budur. Düşünün şimdi, bir çocuk kendisini Ünal Karaman olarak görüyor ve kurmuş olduğu minik takıma antrenörlük yapıyor. Ya da yapmış olduğumuz oyun parkında çocuk kendisine yeni bir hayal dünyası kuruyor. Çocuklar yaratıcı hayallerini daha sonra gerçekleştirmek için yetişkin olduğunda harekete geçiyor. Girişimcilik dediğimiz şey de böyle artıyor. "şeklinde yanıtladı.
Çocuklarımız Kavanoz İçerisinde Yaşıyor Dünyayı Görüyor Ama Dokunamıyor
TAKA: Trabzon’un etkili isimlerinden birisi olarak, sokak kültürünün yok olmaya doğru ilerlemesi sizi endişelendiriyor mu?
Genç, “ Bir kere şunu söylemek isterim, Trabzon’un sokakları diğer illerin sokaklarına göre daha güvenli. Hatta dünya devletlerinin birçok ülkesine bakarsanız bizim sokaklarımız onlara göre daha güvenli. Evet, sokak kültürünün bitmesi beni de endişelendiriyor. Çünkü özgüveni düşük yetişen bir nesil oluşmasına neden oluyor. Sosyal medya denen büyük canavardan etkilenmiş ukala bir nesil ortaya çıkıyor. Bu nedenle kent sokaklarında yetişen çocukların kaybolmaması gereklidir.
Tabi ki, bu "dünyaya bir çocuk getirdim sokağa attım" demek değildir. Bu konuşmalarımdan bu da çıkmasın sakın. Belli bir edep ile yetişen çocuklardan bahsediyorum. Evde tutmuş olduğumuz çocuklarımız sosyal medya üzerinden daha çok tehlikeyle karşılaşıyorlar. Mesela, Mavi Balina oyununu düşünün... Bunu oynayan küçük çocuklar intihar ediyor. Çünkü, gerçek hayatı görememişler. Kavanozun içinde yaşamışlar, dünyayı görmüşler ama dokunamamışlar. Yine, yeniden semt sakinlerini bulmamız gerekli... Manavcı Nuri Abi, Bakkalcı Mehmet Amca, bunlar yok oldu. Sokaklara süper, hiper marketler açıldı. Sokaklarımızı akşamları aydınlatan minik esnaf yok olunca sokak kültürü de ölmeye doğru gitti. İşte bunun karşısında olmamız gerekli.” dedi.
Her Zaman Yanınızdayım
TAKA: Trabzon sokaklarını sık sık geziyorsunuz son olarak gitmediğiniz bir sokak var mı?
Genç, “Ortahisar'da gitmediğim mahalle, girmediğim sokak yoktur. Hemen hemen her gün 20 bin adım atıyorum. (Gülüyor) Bunu dedim diye “Başkan adımlarını mı sayıyor?” diye anılmasın. Telefonlarda uygulamalar var. Akşam eve gittim mi, merak ediyorum, kaç adım attım diye bakıyorum. Genelde 15 ila 20 bin arası gösteriyor. O zaman diyorum ki, “oh be bugünde çalıştım halkımı dinledim.” Rahat uyuyorum. Bir gün sokakta top oynayan çocuk gördüm mü, onlarla mahalle maçı yaptığım da oluyor. Yaşlı bir teyzem beni görüp, “Ahmet” diye seslendi mi koşuyorum, “buyur teyze” diyorum. Çünkü, ben bu sokakların çocuğuyum. Bu nedenle bir başkan olarak ben sokağa çıkmazsam vatandaşıma ihanet etmiş olurum. Başkan olduktan sonra da sokaktayım, tıpkı ondan önce olduğu gibi." ifadelerine yer verdi.
SONAY ÇALUK
