Önce Rıza hocanın ayrılışına üzüldüğümü belirtmek istiyorum.
Trabzonspor’u 8 puanlardan aldı 55 puanlara getirdi tam Trabzonspor’un puan hanesine tam 47 puan yazdırmış, bunca parasızlığa sıkıntıya rağmen ses çıkarmamış, görevini yapmış, krizlerin üstünü örtmüş ve ligi beşinci bitirerek son maçını da kazanıp bordo-mavili kulübün kasasına giderayak 10 milyon para bırakmış.
Teşekkürler Rıza hocam bu ahlakla sen ekmeğini her yerde bulursun.
Maçtan da bir iki kelime etmek istiyorum aslında Abdülkadir Ömür’ün 35.dakikalarda Karabükspor’u orta sahasını delip gitmesi, Yusuf Yazıcı’nın kalecinin üzerinden aşırıp topun direkten geri gelmesi 88’de sıfıra yakın bir yerden golü bulması bu akşam söylemek istediklerimin özeti aslında.
Bu çocuklara sahip çıkalım.
Biliyorum para yok.
Ahmet Ağaoğlu ve yönetimi de Trabzonspor’un ekonomik yükünün altından kalkacak kapasitede değil, akıllarından geçeni biliyorum.
20 milyon euro’ya Yusuf Yazıcı’yı satarsak, 100 milyon eder bizde nefes alırız.
Eğer Abdülkadir’e, Okay’a, Yusuf Yazıcı’ya dokunursanız Trabzonspor’un marka değerini de yok edersiniz gelecek yıl saha sonuçlarını da zor bulursunuz.
Satın kardeşim 1 metreden topu kaleye atamayan N’doye’yi, saçlarını boyamaktan başka katkı veremeyen Kucka ve Sosa’yı, Uğur’ları, Mustafa Akbaş’ları, Castillo’ları, çok mu zorda kaldınız Onazi’leri…
Satın gitsin..
Trabzonspor futbolcu bakımhanesi olmaktan çıkarılmalı, genç, sağlam ve yetenekli oyuncuları bütünleştiren bir takım hüviyetine dönmeli.
Son sözüm şu; Zamanınız var ama hem yönetim kuruluna hem de Özkan Sümer ve ekibine bakıyorum, bir hayli tedirginler..
Para olmayınca ne oyuncu satabilirsiniz, ne de oyuncu alabilirsiniz.
Trabzonspor borç batağından çıkıp peşin satan tüccar pozisyonuna dönmeli!