Geçmişe bir bakıyorum da Trabzonspor’da yaşanan olaylar bir bir gözümün önüne geliyor.
2000 yılındaki seçimlerde Özkan Sümer başkan oldu, Ahmet Ağaoğlu ise başkan yardımcısıydı.
Bu zamana gelmeden önce yıllarca Özkan hoca Alt Yapı Koordinatörü’ydü..
Buna kimse bir şey diyemez çünkü Trabzonspor’da futbol oynadı, hocalık yaptı yani çalışarak maaşını almıştır.
Bunlar iyi hoş da şimdi soruyorum; Acaba Başkan Ahmet Ağaoğlu, Özkan hocaya vefa borcunu mu ödüyor?
Bir kulüpte başkanlık yapan birisi başkanlıktan sonra o kulüpte nasıl çalışabiliyor?
Bu durum belki Trabzon’da yadırganmaz ama dışarıdaki yaşayan bizleri rahatsız ediyor.
Fenerlisi, Galatasaraylısı, Beşiktaşlısı bu duruma yanlış konuşmalar yapıp, tepkiler veriyorlar.
Sevgili Ağaoğlu, ‘Hep birlikte Trabzonspor’u bu bataktan çıkartacağız’ diyor ama daha seçim olmadan 3-5 gün önce Hayrettin Hacısalihoğlu’yla kendi aranızda karar verip Sümer’i getiriyorsunuz…
Peki diğer yöneticilerin bu karardan haberi var mı?
Bu isimleri neden listenize aldınız, göstermelik mi?
Benim anladığım Trabzonspor, yine iki kişinin tek elinde olacak.
Allah bizlere sabır versin.
 
BOŞ KONUŞMAYA TOKUZ
 
Hayrettin Hacısalihoğlu, ‘Trabzonspor her zaman yarışmacı bir takım olmuştur, yine öyle olacaktır’ diyor.
Peki pahalı transferlere siz karşı değil miydiniz?
Demek ki sizler de kemer sıkmak değil de Usta gibi yeni ve pahalı oyuncular alıp, şampiyonluğa oynayacak bir kadro kuracaksınız demektir.
Söylemlerinizden ve beyanatlarınızdan ben bunu anlıyorum.
Şunu diyorum; Trabzonspor en az 4-5 yıl kendi yağıyla kavrulacak, pahalı oyuncu almayacak.
Böylece borcu biraz olsun aşağıya çekmiş olur.
Bu durumda ligde kalıcı bir takım hüviyetinde oluruz.
Böyle mücadele ederseniz borçlar azalınca şampiyonluğa oynayan bir ekip oluruz. 
Ama şu anda Trabzonspor büyük işler düşünecek durumda değildir.
Önce borç reçetesini iyi yazalım ki hastamız eski sağlığına kavuşsun ve dimdik ayaktayım desin.
 
HANİ TEK YETKİLİYDİ?
 
Trabzonspor’un çiçeği burnunda başkanı ve Asbaşkanı daha yolun başında pot üstüne pot kırmaya başladı.
Önce kimseye söylemeden aralarında karar verip Özkan Sümer’i göreve getirdiler.
Hem de ‘tam yetki verdik’ diyerek.
O halde tam yetki verdik dediğiniz Özkan Hoca’nın yetkisi neden dikkate alınmıyor.
En basit örneği teknik direktör tercihi…
Tamer Tuna ile görüşülüyor, bu görüşme kamuoyuna ‘çok iyi geçti’ şeklinde yansıyor.
Fakat Tamer’e gelen tepkiler karşısında Hayrettin bey ve Özkan bey geri adım atarak bu işin olmadığını söylüyorlar ve zaman çalmak için topu başkana atıyorlar..
Özkan Hoca’ya tam yetki vermiştiniz.
Alınacak futbolcularla da hocalarla da onun görüşmesi gerekmez mi?
İşin aslı böyle olmalı.
Tamer Tuna Trabzonlu değil diye tepki konuldu, Ünal Karaman da Trabzonlu değil.
İkisi de Trabzonspor’da futbol oynamış kişiler..
Bunun yanında Tamer Tuna’nın Göztepe’deki başarılı çıkışı da belliyken ona tepki var deyip, Ünal’la anlaşmak bana biraz garip geldi.
Eğer yerli olacaksa bizim kendi evlatlarımız Giray Bulak, Mustafa Akçay, Sadi Tekelioğlu gibi bu işte Ünal’dan ve Tamer’den de daha tecrübeli olan isimler düşünülmeliydi.
Gerçek şu ki yeni yönetim şimdiden başkalarının talimatlarıyla iş yapıyorlar..
Bakın ben şimdiden gidişatı çok vahim olarak görüyorum.
İnşallah ben yanılırım da Trabzonspor iyi duruma gelir.
DİP NOT: Şenol Güneş Antalya’daki Pro-Lisans seminerinde aynen şöyle diyor; ‘Ünal Karaman gibi bir teknik adamın boşta kalması beni gerçekten de üzüyor.’ Ben bunu siz okurlarımla paylaşayım da Ünal’ın Trabzonspor’a kimler tarafından getirildiğini siz söyleyin.