Yeni nesil genç hocalar içerisinde en beğendiğim, modern futbolu en iyi oynatan hocaların başında gelen Sergen Yalçın yine beni yanıltmadı ve oyunu neredeyse hiç çirkinleştirmedi.
 
Trabzonspor bek oyuncularının oyun kurmasını engellemek amacıyla önde baskılı, tatlı sert bir oyun planı ile oynayan konuk ekip Abdülkadir’in kaleci ile karşı karşıya pozisyonun hariç ilk yarı boyunca  neredeyse hiç pozisyon vermedi. Trabzonspor’un kaliteli ayakları da kendilerinden beklenenin uzağında kalınca soyunma odasına golsüz beraberlikle gidildi.
 
İkinci yarı ilk yarıya oranla daha tempolu başladı. Oyunun hemen başında Ekuban ile kazanılan penaltı pozisyonunu Rodellega değerlendiremedi.
 
Sosa oyunda iken Attığından çok kaçırdığı penaltılarla gündem bir oyuncuya penaltı attırmak nasıl bir aklın ürünüdür anlamak mümkün değil.
 
Kaçan penaltı oyunun da kırılma noktası oldu.Sonrasında yaşanan konsantrasyon kaybının neticesinde de Alanyaspor golü buldu. Gol sonrası bir türlü oyuna ortak olamayan Trabzonspor dakikalar 68’i gösterirken kalesinde ikinci golü gördü.
 
Futbolcularda yaşanandan daha büyük bir konsantrasyon kaybı bana göre Ünal hocada yaşandı. Maç eksiği gün gibi ortada olan her dakika biraz daha oyundan düşen Sosa’yı çıkarmak yerine Önce Abdülkadir Ömür’ü sonra Kamil Ahmet’i dışarı alarak deyim yerinde ise takımın kolunu kanadını kırdı.
 
Oysa Ünal Hoca; golü bulmuş, iyi kapanan bir ekibe karşı gol bulmanın tek yolunun topu kanada taşımak, göbekte yığılan Alanyaspor defansını enlemesine açmak olduğunu  bildiği halde önce sağ açık oyuncusu Abdülkadir Ömür’ü sonra da Kanat beki Kamil Ahmet’i dışarı aldı. Dakika 80’i gösterirken Yusuf Yazıcı’yı da dışarı alarak skoru kabullendi.
 
Netice bugün hoca gününde değildi.Ünal hocaya inancımızda bir eksilme yoktur.Nazar boncuğu olsun!..
Saygılarımla