Sevgili okurlar hafızalarınızı biraz zorlarsanız kolayca hatırlayacağınız gibi Sayın Usta kulübün borcu yüzünden şampiyonluk kupalarımıza gelen haczin faturasını iki çalışana kesip onları ihanetle suçlayıp işlerine son vermişti.
 
O günün koşullarında başkan olması münasebetiyle basın ve de medya avantajını da kullanarak özellikle yiğenim avukat Anıl Gürsoy üzerinde her basın toplantısında algı oluşturma konusundaki gayretleri herkesçe malumdur.
 
Oysa başta kendisi olmak üzere tüm yönetim çok iyi biliyordu ki bahse konu olan borç için kulüp en az beş altı kez uyarılmıştı.
 
Sonuç alamayan alacaklı akılalmaz bir yaklaşımla müzedeki kupalara yönelip işlemi tamamlayıp kupaları yedi emin olarak müze sorumlusuna teslim etmeyi başardılar.
 
Bu işlem tamamlandıktan sora da anında haberi İstanbul basınına ulaştırıp rezaletin tüm kamuoyuna ifşa olmasını sağladılar.
 
Sevgili okurlar tüm uyarılara rağmen ödenmeyen borcun birinci derece sorumlusu başkan Usta sonra da yönetim olması gerekirken faturanın iki çalışana kesilmiş olması aklın alacağı bir durum değildir.
Bu ancak şampiyonluk kupaları haciz edilmiş basiretsiz bir başkan ve yönetim döneminde olabilirdi, ne yazık ki o da başımıza geldi.
 
Bir Başkan ya da yönetim kendi sorumluluğu olan bir konuyu çalışanının üzerine atıp sıyrılmak istiyorsa burada büyük bir yetersizlik söz konusudur.
Kaldı ki bunun tam tersidir doğru olan.
Yani gerçekten hatayı yapan çalışan olsa bile ‘sorumluluk bana aittir’ deyip suçu üslenmektir erdemli davranış.
 
Elin oğlunda bir Bakan bir itfaiye erinin hatası yüzünden istifa etmiş olması boşuna mıdır?
İstifa gerekçesi suçu kendinin işlemiş olmasından değil tamamen duyduğu sorumluluktan kaynaklanmakta olduğunu görmemek için kör olmak gerekir.
 
Sevgili okurlar bu konuyu yeniden gündeme getirmemdeki amacım Sayın Ağaoğlu’nun açıklamaları ile gün ışığına çıkan ve de kulübe ağır maddi ve de manevi fatura ödettiren keyfi uygulamaların olmasıdır.
 
Bilgi edinebilme adına birkaç örnek vererek kimin bu kulübe ihanet ettiği konusunda sizlerde bir kanaat edinmiş olacaksınız.
 
Örneğin Sayın Usta’nın basiretsizliği ya da duygularının esiri olarak yaptığı uygulamada:
1-Aykut Demir’in hak edişi 2 Milyon 700 Bin TL iken ekstra ödenecek olan 4 Milyon 700 Bin TL.
2-Özer Hurmacı’nın hak edişi 956 Bin TL iken ekstra ödenecek olan 4 Milyon 393 Bin TL.
3-Mehmet Ekici’nin hak ediş 2 Milyon TL iken ekstra ödenecek olan 600 Bin TL.
4-Ersun Yanal’ın hak edişi 1 Milyon 290 Bin TL iken ekstra ödenecek olan 6 milyon 654 Bin TL.
 
Sevgili okurlar sadece bu dört örnekte kulübe ödettirilen fatura 11 milyon 400 bin TL.
Buna Mehmet Ekici için teklif edilen 2 ya da 2.5 milyon euro dahil değildir.
 
Kaldı ki Ekici’nin yıl sonunda serbest kalacağı bilindiği halde (nitekim öyle de oldu) bile bile lades edilmesinin arkasında ki sis perdesi henüz dağılmış da değildir.
 
Ne yazık ki sırf bu keyfi uygulamalar yüzünden oluşan bu borçları ödemeden yönetim yeni transferlere lisans çıkaramamakla baş başadır.
 
Sonuç olarak takdir edersiniz ki kulübün çıkarlarını her şeyin önüne koyan bir Başkan ya da yönetim yukarıda örneğini verdiğim sporcu ve hoca ile olması gereken iletişimi sağlayarak hareket etmiş olsa idi şu anda ödememiz gereken farkın büyük bir bölümü mutlaka çözülmüş olurdu.
 
Kulübümüzün ekonomik olarak geldiği bu noktada her kuruşun altın değerinde olduğunu düşünürsek, bu bilgiler ışığında sizin de şahitliğinizde Sayın Usta’ya sorulması gereken soru kulübe ihanet eden o iki çalışan mı, yoksa yaptığın uygulamalar ile kulübü batma noktasına getiren sen mi? Ya da kimdir? Bunu her Trabzonsporlu’nun bilme hakkı vardır.
 
Bu konu ile ilgili sırası geldikçe bilgilendirmeye devam edeceğim.
Örneğin yiğenimin açtığı davayı kazandığı gibi.
Kesinleşmesini bekliyoruz.
 
Sayın Usta’ya dava sonunda beş kuruşluk tazminat davası açmayı düşündüğümüz gibi vs.
 
ÖZEL NOT: Hafta sonu itibari ile yeni sezon başlıyor. Yeni yönetim kurulu devraldığı ciddi sorunlara rağmen Okay dışında işe yarar sporcuları tutmayı başardı. Eksik yönlere de birkaç futbolcu transfer yaptı. Yeni futbolcular ve de Ünal hoca için zamana ihtiyaç var. Umarım yeni sezon tüm Trabzonsporlular, yönetim ve takım için başarılı olur. Vira Bismillah…!