Bu hafta bir ilk yapacağım ve affınıza sığınarak maç analizi yapmayacağım. Bu hafta futbol kamuoyuna birkaç soru sorup, biraz sitem edeceğim!!
 
Soru 1:
Dünyanın sayılı hakemlerinden kabul edilen Cüneyt çakır ve triosu bir kez bile VAR’a gidilmeyen bir maçın uzatmalarının uzatmalarında (90+5+2), Trabzonspor karşısında Fenerbahçeyi kurtarmak adına yan hakemin saha içine asist ettiği topun devamında Elle kontrolü göre göre frikik üretip sonuca müdahil olmasını hakedecek ne yaptı bu kuzeyin uşakları.
 
Soru 2:
İki gün önce yayıncı kuruluş tarafından dağıtılan futbolun süperleri ödüllerden (12)  tek bir tanesi bile Trabzonspor’dan bir oyuncuya layık görülmedi. Kadrosunda Sosa, Nwakaeme, Novak gibi tecrübeli marka oyuncular yanında Abdülkadir Ömür, Yusuf Yazıcı, Uğurcan Çakır gibi birçok kulübün hayalini kurduğu genç yıldız oyuncular varken, Tarihin en kötü kadrosu ile küme düşmeme mücadelesi veren Fenerbahçe’den bile oyuncuya ödül verip, yarım ödülü bu çocuklara çok görecek kadar ne yapmış olabilir bu Kuzeyin  uşakları.
 
Soru 3:
İki Anadolu takımının, iki muhafazakar camianın birbiriyle oynayacakları maçı Ramazan ayının ilk gününe, iftar saatine (20:30) koymuşlar. Küme düşme potasında olmayan Kayserispor ile Avrupa’yı garantilemiş Trabzonspor’un tabiri caizse gazozuna maçını neden getiripte iftar saatine sıkıştırırsanız? Sabahleyin mesaisi olan merkez dışı ilçe hatta köylerde yaşayan bu insanları saat 22:30 da bitecek belki de 24:00 lere kadar neden aç-susuz dışarılarda bırakırsınız. Bu insanları Midesi ile kalbi arasında seçime zorlamanızı gerektirecek ne yaptı size bu Kuzeyin  uşakları.
 
Bu nefretiniz neyin nefretidir. Bu kininiz neden bitmez. Türk futbol dinamikleri ile ( başka bir deyişle statüko ile) Ahmet Ağaoğlu bile barışamıyor ise kim nasıl barışı tesis edecek.
 
Mağdur olan bizler, kupasını çaldıran bizler, emeğini hayallerini bir kenara bırakan bizler iken siz neyin kan davasını güdüyorsunuz? 1996’da çalınan bir şampiyonluk sonrası kendisini fındık ağacına asan Mehmet Dalman abimizin ateşi içimizde halen yanarken, 2011 devlet eliyle şampiyonluğumuz elimizden alınıp başka bir kulübe verilmişken, bizler sineye çekmiş mücadelenin hukukun dışına çıkmamasına özen gösterirken sizin derdiniz ne?
 
Ama unutmayın Zülm ile abad olanın, akibeti berbat olur. İşgal ettiğiniz koltukları terk ettikten sonra Aziz YILDIRIM gibi anılmakta, İbrahim Yazıcı gibi anılmakta sizin elinizde .
 
Saygılarımla..