Bu ayın on yedisinde resmen açılan transfer piyasası, bütün kulüplerde başlayan hummalı çalışmayı da beraberinde getirdi. Bu heyecan şampiyonluğa oynayacak takımlarda elbette daha farklı bir boyutta gelişir.
 
Bütün hesaplar şampiyonluk üzerine kurulduğu için rakiplerin transferlerini de dikkate alarak politikalarını ona göre geliştirme zorunluluğu kendiliğinden oluşur. Bize gelince ellinci yılda şampiyonluk vaadiyle başkanlığa seçilmişsen, elindeki kadroyu da dikkate alırsak işin bayağı zor olacak. Hele de göreve geldiğin bir buçuk yılda birçok skandallara neden olmuşsan işin daha da zordur. Zira kulüpçülükte bu ayıpları kapatmanın bir tek yolu var, o da sahada taraftarın istediği başarıya mutlaka ulaşmak. Bu da yapacağın doğru transferle ancak mümkündür. Bizim yönetim Kayseri ve Bursa maçından kaynaklı sorunlardan başını kaldırıp sırayı transfere getirmesi de bir başka sorun. Dahası elde olan kadro fazlası UEFA’nın getirdiği mali disiplinle birlikte kulübün ağır borç yükü birleşince işin zorluk derecesi bir o kadar daha ister istemez artıyor. Böyle günlerde özellikle yerel basında flaş isimlerin yer alması eşyanın tabiatı gibidir. Bu süreçte taraftar bu isimler ile inansın ya da inanmasın günlerini avunarak geçirirler. Burada bilinmesi gereken tek gerçek atılması gereken imzalardır. Gerisinin büyük bir kısmına magazinel haber de diyebiliriz.
 
Atanacak Yeni Avukat Kumpasta Fikir Verecek
 
Sevgili okurlar yiğenimin iş akdinin tek taraflı Başkan tarafından feshinden sonra ilk tepkimi koyarken haklı gerekçe beklediğimi yazmıştım. Zira onun için belki önemli değildi ama bizim için yapılan suçlama çok ağırdı. Şu ana kadar ne kendisinden ne de kulüpten bir bilgi ne de konu ile ilgili herhangi bir haber almış değilim. Büyük olasılıkla kulüp başkanı ya da yöneticiler olarak kendilerini dev aynasında, bizleri de küçük görüp muhatap almak istememiş olabilirler. Unutmasınlar ki böyle durumda bizim insana bakışımızda kimseyi kendimizden küçük görmediğimiz gibi adı ya da kartviziti ne olursa olsun kimseyi de kendimizden de asla büyük görmeyiz. Bizim bildiğimiz büyüklük hakta ve de hakkın yanında olmaktadır. Kaldı ki büyüksen büyük gibi davranmasını bileceksin. Büyük olan hasbel kader başkanı olduğu kulübü kendi şirketi gibi kullanıp çalışanının ekmeği ile oynamaz. Bütün bunlar gerçek suçlu ya da haklı ortaya çıktığında kimin büyük ya da küçük kimin ihanet içinde olup olmadığı toplumun önüne bir bir konacaktır. İşte o gün kimlerin bu toplumun içinde başı dik anlı açık gezip gezemeyeceğini hep beraber göreceğiz. Ancak şu an beni sıkıntıya sokan yiğenim ve de(müze görevlisinin) toplum önünde suçlu konumunda göründüklerinden dolayı çekilen manevi işkencedir. Konu ile ilgili ilk yazımda ilgili tarafların İstanbul’da düşünülen yüzleşmeden Başkan kaçmaz ise sorun orada mahkemeden önce açığa çıkar diye yazmıştım. Ancak aradan onbeş gün geçmiş olmasına rağmen bu toplantıya itibar edilmediği için tek seçenek yargının vereceği karara kalıyor. Biz de aile olarak konu açıklığa kavuşuncaya kadar manevi işkence altında yaşamaya devam etmiş olacağız. Bu konu ile ilgili söyleyeceğim şimdilik son söz kulüp avukatlığına yapılacak atama ile ilgilidir. O atama başkanın da ortak olduğu kumpasta (şehir çoğunu biliyor) kimlerin rol aldığı konusunda ciddi bilgiler ortaya çıkaracaktır. Düşünülen eğer tahakkuk ederse o kişinin bir başkasının ekmeği ve de geleceğini çalarak o makamda hangi vicdanla oturup görev yapacağını hep beraber göreceğiz.
 
Baroyu Göreve Çağırıyorum
 
Adaletin yollarda aranır hale gelmiş olmasına rağmen vatandaş olarak bizlerin hak arayacağı yer elbette bağımsız mahkemelerdir. Güvencemiz orada hala bağımsız Savcı ve Yargıçların çoğunlukta olmalarıdır. Bu kurumun üçüncü ve de en önemli ayağı olan avukatlık mesleği ve de bağlı oldukları Baro vatandaşın hak arama konusunda ilk başvurduğu kapıdır. Vatandaşın en sıkıntılı anında yanında olan bu kutsal mesleğin mensupları ve de yönetimi meslektaşlarına, itibarlaştırarak yapılan zülüm karşısında sessiz kalamayacağını düşünüyorum. Bu anlamda Baro yönetim kurulunun yaşanan gerçekler ışığında alacağı bilgilerle yapacağı değerlendirme sonucunda düşüncelerini paylaşması çok önemlidir. Zira bu sayede toplum önüne suçlu diye atılan meslektaşları, arkasında örgütünün gücünü görmekle gücüne güç katarken toplum önünde derin de bir nefes almış olacak. Baronun bu anlamda duyarlılık göstererek gerekeni yapacağını düşünerek başta Başkan ve tüm yöneticilerine şimdiden teşekkürlerimi sunuyorum.