Öncelikle teknik direktör Ünal Karaman’ı ve oyuncuları mücadelelerinden ötürü tebrik edelim.
Bu kadar yokluğa rağmen iyi bir oyun vardı.
Taraftarın da müsabaka sonrası oyuncuları tribüne çağırması çok anlamlıydı.
Çok zor maç olacağı günler öncesinden belliydi.
Sosa ve Onazi gibi orta sahanın iki önemli kilit ismi sakattı.
Amiri ile Hosseini ise milli takım kampında.
Transfer yasağından ötürü kadrosuna oyuncu katamayan bir Trabzonspor vardı sahada.
Üstüne üstlük Sosa ve Onazi’nin yokluğunda eldeki tek önlibero Kucka da Parma’ya satılmıştı.
Trabzonspor maça çok istekli ve tempolu başladı.
Ancak bu temponun 90 dakika devam etmeyeceği aşikardı.
Takım oyununu iyi oynayan Başakşehir, ilk 20 dakika bocaladı ancak sonrasında oyunda dengeyi kurdu.
Bordo-Mavili ekip, biraz sakin kalıp oyunu rakibe kabul ettirebilirdi.
Bu anda Sosa ve Onazi’nin yoklukları çok hissedildi.
Ancak Trabzonspor’un maçın başında direncini kıran isim de hakem Halil Umut Meler oldu.
Maçın 0-0 devam ettiği bölümde Pereira ve Ekuban’a gösterdiği sarı kartlarla niyetini belli etti.
Pereira’nın darbe sonrası burnu kanadı, ayak tarak kemiği kırıldı ancak Meler, ne Clichy’e ne de Arda’ya kartlarını gösteremedi.
Başakşehir’in ikinci golü öncesi de Abdulkadir’e yapılan faulü vermeyen Meler, 2-0’dan sonra da Ekuban’a yapılan penaltıyı görmezden geldi.
Bu kararlar maçın gidişatını Trabzonspor aleyhine etkiledi.
İstanbul’da Beşiktaş ile oynanan maçtaki senaryo dün akşam da Başakşehir maçında Akyazı’da hayata geçirildi.
VAR’a rağmen yine futbol değil de hakemler konuşuluyorsa Türk futbolu bir adım ileriye gitmemiş demektir.
Adil bir yarışın olmadığı yerde bu sonucun hiçbir önemi yok.
Bordo-Mavili oyuncuları ortaya koydukları mücadeleden ötürü tekrar tebrik ediyorum…