Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, İçişleri Bakanlığı Eğitim Dairesi Başkanlığında düzenlenen 98. Dönem Kaymakamlık Kursu'nda yaptığı konuşmada, önemli mesajlar verdi. Bayraktar, İçişleri Bakanlığı Eğitim Dairesi Başkanlığında düzenlenen 98. Dönem Kaymakamlık Kursu'nda yaptığı konuşmada, kursiyerlerin, ülkenin çeşitli ilçelerinde vatanı, milleti, bayrağı, devleti temsil etme noktasında çok önemli görev ifa edeceğini söyledi. Kaymakam adaylarına başarılar dileyen Bayraktar, "Sizin benden zeki olduğunuzu kesinlikle kabul ederim, yaşım ve yaptığım büyük mücadele nedeniyle tecrübeli olduğum konusunda ise mütevazi değilim. Kaldırım taşları gibi kafamıza basıla basıla, düşe kalka geldik. Sadece damlardan değil çok yüksek çam ağaçlarından da yüksek duvarlardan da yuvarlana yuvarlana geldik" diye konuştu. ‘Mazeret üretmek zinhar haramdır’ Demokratik ülkelerde kalkınmanın, gelişmenin unsurlarının bürokrasi olduğunu dile getiren Bayraktar, "Millete efendilik yoktur, millete hizmetkarlık vardır. Kim millete hizmet ederse milletin efendisi o olur. Şimdi o imajı yavaş yavaş yaygınlaştırmak lazım, fakire fukaraya hizmet eden, iş adamının önünü açan, birisi geldiği zaman devlete, hastaneye, nüfus idaresine, tapuya, ona hizmet etmeyi görev addeden memur" diye konuştu. Memurun, denetimle hizmeti birbirinden ayırarak yapması gerektiğine işaret eden Bayraktar, "Ben kaymakamım, komiserim, amirim, sadece emir veririm, hayır. Hizmet ederek denetleme. Hizmet ederek vatandaşın yanlış yapmasını engelleme. Bu anlayışı verdiğimiz zaman ülkemizin gelişmesi tamamlanacak" ifadesini kullandı. ‘İyi bir savaşçıyım’ Türkiye'nin şehirlerinin çarpık geliştiğine işaret eden Bayraktar, benzer ülkelerden de örnekler verdi. Bayraktar, ülkeyi bu durumdan kurtarmak için ciddi bir mücadelenin içinde olduklarını anlattı. Başarılı, faydalı, etkin ve mutlu olmak, kalkınmak ve gelişmek için bilgili, eğitimli, ahlaklı, namuslu, yardımsever, cesur, sabırlı, aranılır ve güvenilir, çalışkan, üretken, savaşçı ve ekip olmak gerektiğine işaret eden Bayraktar, şunları kaydetti: "Ben canlı örneğim, Oflu'yum. Babam 1 yaşında değildim öldü. Siyasal Bilgilere kaydoldu Ankara'da, 3 sene sonra, 26 yaşında öldü. Benim okumam tesadüfi. Ortaokulu bitirene kadar 8 okul değiştirdim. Liseyi bitirene kadar 3 okul değiştirdim. Allah nasip etti Bakan olduk, kime nasip eder, hepsi 25 tane. Ama koşuyu bırakmadım, iyi bir savaşçıyım. Bir de ben İstanbul'a geldim, İstanbul Sultanahmet Meslek Lisesi mezunuyum. Benim babam yoktu, kardeşim, ağabeyim de yoktu. 2 ablam vardı. Kimden istesem, gitsem bin lira, 2 bin lira borç para alırdım ve gününde verirdim. Hayatım boyunca güvenilir olmaya aşırı derecede dikkat ettim. Şimdi de ona dikkat ediyorum."

Editör: TE Bilisim