Trabzonspor’un evindeki ilk resmi maçında taraftarlarımız rakibin büyüklüğüne, küçüklüğüne bakmaksızın Akyazı stadını tıklım tıklım doldurdular. Samimiyetimle söylüyorum, eğer Trabzonspor şampiyonluğa oynarsa tüm iç sahadaki maçlarımız ful çeker. Çünkü camiada şampiyonluğa susamışlık var.
 
Büyük bir coşku ile taraftarlarımızın müthiş tezahüratları altında çıktığımız Sparta Prag maçı hem yeni sezon için hem de Avrupa’ya devam açısından büyük önem taşıyordu.
 
Çünkü bu maçı kazandın mı Pazar günü lig maçına da büyük bir moralle çıkacaksın demektir. Oyuncularımız da bu faktörlerin bilinci içerisinde maça başladılar.
 
İlk dakikalardan itibaren rakibi kendi yarı sahalarına hapsettiler. Bir an önce gol atmayı düşünen oyuncularımız bu arzularına 11. dakikada kavuşturalar. Sosa’nın sağ taraftan yaptığı ortayı Sörloth golle süsledi. Tabi ki bu gol moral motivasyon açısından çok önem taşıyordu.
 
Hem turu geçmek hem de özgüven açısından oyuncularımızı biraz olsun rahatlatmış oldu..
 
Prag takımı golden sonra atak oynuyor gibi görülse de ilk yarının sadece son 10 dakikasında kalemizde etkili olabildiler. Ancak onlardan önce dakikalar 23’ü göstertirken Abdülkadir Ömür’ün bir pozisyonu var ki kaçması bile çok garipti. İlk yarıyı özetlersek golü bulan ve üstün oynayan taraf Trabzonspor’du.
 
İkinci yarıya da aynı 11’le devam ettik. Ancak ilk yarıdaki baskılı oyunumuzu bu yarıya yansıtamadık. Aksine Prag takımı var gücüyle oynamaya başladı. Allahtan 60’ıncı dakikada Sparta Prag’ın en iyisi olan Costa’nın sakatlanıp çıkması bizim açımızdan çok büyük bir avantajdı. Çünkü Costa, takımını çok iyi motive ediyordu.
 
Costa’nın coşkusuyla Trabzonspor yine oyuna ağırlığını koymaya başladı..
 
Fakat oyuncularımızdaki yorgunluk da belirgin bir şekilde kendini gösterdi. Bu yorgunluk da haliyle geri yaslanmamıza neden oldu. 78’inci dakikada da maalesef golü yedik.
 
Bizdeki yorgunluk kendini gösterirken Prag takımının bizden daha hazır ve diri oluşu dikkatlerden kaçmadı. 88’inci dakikada Plavsic’in oyundan atılması bizim için büyük bir avantaj oldu. Son dakikalarda bu kez biz ne t pozisyonlar bulduk: 90+6’da Sosa’ya yapılan hareketi hakem penaltıyla cezalandırdı. Ancak Nwakaeme bu atışta topu kaleciye nişanladı.
 
Maç bitti derken iyi bir kontra yakaladık ve Novak’la tekrar öne geçip turu da atlamış olduk. Bu maçta tribünleri dolduran 40 bin kişi bence dünyanın en mutlu insanıydı. Bizleri de gurbet ellerde mutlu eden oyuncularımıza can-ı gönülden teşekkürler.
 
Rahat uyu CEMİL’İM
Sevgili kardeşim Cemil Usta;
Kabrinde rahat uyu. Çünkü arkamızdan gelen genç evlatlarımız, Trabzonspor’umuzu en iyi şekilde temsil edeceklerdir. Buna candan inanıyorum. Seni rahmetle anıyorum. Mekanın cennet olsun güzel kardeşim.