Trabzonspor’un gündemi bir hayli yoğun.
Yeni hoca kim olacak?
Transferlerde nasıl bir yol izlenecek?
Sözleşmesi biten oyuncuların durumu?
Yüksek ücret alan oyuncular fedaya yanaşacak mı, anlaşma olabilecek mi?
Yıllık 30 milyon euro olan oyuncu giderleri, söylendiği gibi 15 milyona çekilebilecek mi?
Kiralık oyuncuların dönüşü, transfer olacaklar vs. kadro dengesi oturtulabilecek mi?
Sorular uzayıp gidiyor. Trabzonspor uçurumun kenarına geldi.
Ya küllerinden doğacak ya da her sezon yeni yeni sancılarla azap çekecek.
Krizlerin fırsata dönüştürüldüğü de olmuştur. Trabzonspor’un yapması gereken de bu.
Yıldız oyuncularla ve de Federasyonun bu anlayışıyla şampiyonluğa yürünemeyeceği görüldü.
Başkan Ahmet Ağaoğlu gördüğümüz kadarıyla yoğurdu üfleyerek yiyor, fak’a basma niyetlisi değil.
Trabzonspor’un öncelikli gündemi kuşkusuz borçlar, borcun 3-5 yıl içinde her şeyden önemlisi artmadan 200 milyon gibi sürdürülebilir bir noktaya gelmesi lazım.
1 katrilyon borç bugünden yarına ödenecek bir rakam mı?
Anladığımız kadarıyla kadroda çok ciddi bir revizyon olacak.
Olmalı da.
45 kişilik kadro 30’a kadar inmeli.
N’doye, Durica, Uğur, Hubocan ilk planda vedalaşılacak isimler.
Sosa, Kucka ve Burak ile ilgili bonservislerinden de gelir elde edilirse satışları kaçınılmaz.
Trabzonspor kadroyu şişirmeyecek.
Üst bir limit belirleyecek diyecek ki, bir yıl için en fazla 2 milyon lira veririm o da 3-5 oyuncuyu geçmez.
Burası Trabzonspor, Türkiye’den bulamazsa dünyanın her tarafından oyuncu bulur, yeter ki gerçek bir araştırma ile yıldız adaylarını bulabilsin.
Kulüp menajerlerle çalışmaya dikkat edecek, menajerlere öyle milyon Eurolar ödemeyecek.
Geçmiş yönetimlerin günü kurtarma, popülizm adına yaptıkları yanlışların izi 5-10 yılda ancak temizlenir.
Yabancı alacaksa yerliden iyiyse evet.
Şu kadroya baktığımızda Esteban, Pereira, Bero, Novak, İbanez, Ramil’in alt yapıdan gelecek oyunculara karşı ne üstünlüğü var iyi tahlil etmek lazım.
Trabzonspor, yetiştirip satacak, arada hedefi kovalamaya çalışacak.
Taraftar sabırlı olacak, birkaç hata ile öz çocuklarını yuhalamayacak.
Bir hastaya ‘iyisin iyisin’ desen iyileşir, ‘’kötüsün kötüsün’’ desen daha kötüye gider. Sen sahip çık, olduğu kadar olur.
Asbaşkan Hacısalihoğlu futbolculara lira üzerinden ödeme yapılmasını deklare etti. İsabetli olur.
Hoca konusunda ligin 10. Haftasında değişikliğe gidilmeyecek şekilde ligi tanıyan, tecrübeli, Trabzonspor’u özümsemiş biri bulunmalı. Haftaya hoca konusu tamam diyor Hacısalihoğlu. Hadi hayırlısı…

GELECEĞİMİZ ONLAR

Gelecek sezon öze dönüşün konuşulduğu bordo-mavili takımın kadrosunda 22 Trabzonlu oyuncu bulunuyor. 45 sözleşmeli futbolcu içerisinde şu Trabzonlular yer alıyor:

Yusuf  Yazıcı, Abdülkadir Ömür, Mustafa Akbaş, Batuhan Artarslan, Uğurcan Çakır, Hüseyin Türkmen, Arda Akbulut, Cafer Tosun, Sami Özkan, Ahmet Sevinç, Abdülkadir Parmak, Furkan Taş, Furkan Yıldırım, Mertcan Çam, Muhammet Beşir, Murat Akpınar, Mücahit Çakır, Semih Karadeniz, Savaş Çakır, Yağızcan Erdem, Yunus Çakır, Ali Han. 

Mustafa Yumlu da dönüyor. Onun da katılımı ile Sahadaki Trabzonspor ruhu daha da güçlü olacaktır.

KARAMAN HENÜZ HAKKINI KULLANMADI

Trabzonspor’da efsaneleşen tüm oyuncular teknik direktörlük konusunda şansını kullandı. Kullanmayan isim ise Ünal Karaman.

Yarımcı olarak çalıştıysa da Teknik patron olamadı.

Eğer Trabzonspor için Şenol Güneş olmuyor ise, eğer Samet Aybaba ve Giray Bulak için yönetim içinde çatışma çıkmış ise o zaman Ünal Karaman ya da o kuşağın isimleri:

Ünal, Hami, Abdullah, Ogün. Türkiye’de Cumhur ittifakı ve Milletin ittifakı gruplarını görüyorsunuz değil mi? CHP ile Saadet bile bir arada!

SİL GİTSİN BABA!

Trabzonspor’un yeni yöneticilerinden birisi ile konuşuyorum. Göreve geldikten sonra telefonu çalmış. Arayan Erzsurum’dan iş adamı arkadaşı. Şöyle demiş: ‘Trabzonspor kupa maçına gelince benim otelde kaldı. 15 bin TL’lik bir hak edişim var,  yönetici oldun parayı gönderebilirmisin.’
Yönetici cevap vermiş, ‘baba, nefes alacak halimiz yok, sil gitsin’
Ve borç kapanmış.

ZİGANA PERVANOĞLU BULUŞMASI

Ramazanın zorlukları kadar güzellikleri de var.

Ramazanın en güzel yani İftar sofralarında beklemek ve hep birlikte orucu açmak. Aziz Bahadır, Sebahattin Alemdar, Ali Haydar Gedikli, İbrahim İskender, Sami Karaman, Özkan Öztürk;  Efkan Sayitoğlu ve Cevat Ocak’tan oluşan arkadaş grubu bu kez Maçka Hamsiköy sırtlarına, Pervanoğlu tesislerine çıktı. Mayıs sonu gelmesine rağmen gürül, gürül yanan sobanın başında ısındı, sonrasında Zigana dağına doğru geleneksel fotoğrafı verip oruçlarını açtı. Ekipte bir eksik vardı. O da Dr. Seyit Hisoğlu idi. Bu dönem Avrupa seyahatlerini sıklaştıran Seyit Hisoğlu’nun mesajı sesli geldi:

’Beni unutmayın.’ Seyitten boşalan koltuğa başarılı İş adamı Ali Haydar Baş oturdu. Sami Karaman, ‘Ali Haydar Baş gelecek uygun mu’ deyince ben de ‘Tansiyonu vardı, bugün gördüm iyi kilo vermiş’ sözünü söyledim. Sami çaktırmadı, ‘Doğrudur abi’ dedi. Ali Haydar Baş gelince ben kendisini Zağnossporlu Abdülaziz Baş ile karıştırdığımı anladım.. İftarın sohbeti AK Parti listeleri, Demir fiyatlarının yükselişi ve Trabzonspor teknik direktörlüğü konusunda kimin tercih edileceği idi. Ali Haydar Gedikli’ye hep birlikte takıldık ‘Rıza hocayı sen gönderdin, yeni teknik ekibi de sen belirle!’

BİRAZ DA NOSTALJİ

Bekir Barçın’ın doğallığına bakar mısınız!
Usta gazetci Kamil Anahar Ekspres’teki köşesinde yazdı. Hem güldüm hem de Trabzonsporlu efsanelerin saf ve temiz duygularını gördük.
Trabzonspor Cumhurbaşkanlığı kupası maçını da kazanmış.
Seromoniye çıkıyor.
Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk Şenol Güneş’e kupayı uzatıyor. Uzatırken de şöyle diyor:
‘Bu sene 4 kupa aldınız, bari bırakın da birini başka takım alsın’
Hemen yanında duran tuzsuz deli Bekir’in sesi duyulur:
‘Tamam abi.’