Önceki gün Taka'da yayınlandı.
Karadeniz bölgesindeki,
18 il arasında yapılan ihracatta,
Trabzon 3 milyar 74 milyon dolar ile birinci oldu.
*
Yani altı sıfırlı ve TL. cinsinden ifade  edecek olursak,
İhracat rakamı yaklaşık,
17 Trilyon lira.
İşte bu parayı,
Hiç değilse bir yıllığına Trabzon'a harcansa,
O zaman bu şehrin feryadı biter.
*
Çünkü,
Acil ihtiyacı duyulan;
Çevre yoluna kavuşur.
Kanuni Bulvarı biter.
Hatta Demiryolunun Trabzon bölümü dahi biter.
*
Yapmayın!
Bu şehir itilip/kakılacak bir şehir değildir.
*
Bu şehir devletine/milletine aşık,
Kültürüne töresine,
Taşına/toprağına sadık bir şehirdir.
Ama bu yatırımsızlık usandırdı bu şehri.
*
Trabzonlu;
Denizaltından tüp geçitler istemiyor.
Trabzon'dan Erzurum'a "Kanal Erzurum" da istemiyor.
Trabzon'un gönlü kolay alınır.
Acillerden başlamak üzere ki,
Onlarda yollar üzerinedir.
Çevre Yolunu,
Kanuni Bulvarını,
Dal/çık ve kavşaklar istiyor.
*
Eh bir de demiryolu da geldi mi.
Bir on yıl,
Keyfi yerine gelmiş demektir Trabzonlunun.
*
Dedim ya,
Trabzonlu çalışkandır.
Hizmet üretiyor.
Devletinin sırtına yük olmuş bir asalak değil bu şehir.
İşte o ürettiği bir yıllık ekonomik değerle sorunları  çözülebilecek  bir şehirdir Trabzon.
Ki, halen zımba gibi 4  Bakanı olan bir şehirdir bu şehir.
 
DURUM VAHİM!
 
Türkiye Zeka vakfı üyesi,
Ekonomi Uzmanı Dr. Şeref Oğuz,
Basında yer alan bir ifadesinde,
"Toplumdaki IQ'sü yüksek insanları kaybediyoruz" diyor.
Devamında ise,
"Suç örgütlerine mensup insanların IQ'sü,
120-130 çıvarında olurken,
Memurun IQ'sü ,
80-82 çıvarındadır" diyor.
*
Bu ifade çok içerikli bir nitelik taşıyor.
Çünkü halen ülkemizde milyonlarca memur,
Devlet hizmetinde çalışmaktadır ve bu sava göre memurların beyin gelişimi yetersizdir.
*
Bu iddiaya göre,
Devlet kurumlara  nitelikli personel almıyor,
Hatır/gönül sonucu çapsız memurlardan oluşan bir bürokrasi çarkı işletiliyor.
*
Hatta öyle ki,
Suç örgütlerinin beyin gelişiminin memurun çok üzerinde olması
ve bunun beyanı ayrıca inciticidir.
*
Kaldı ki bu konuşmacı,
Şaşkınlık yaratan bu iddialarını hangi bilimsel temele dayandırmaktadır?
*
Memurun zeka düzeyini nasıl genelleyerek,
80-82 seviyesinde olduğunu tespit ederken,
Suç örgütlerinin IQ seviyesini,
120-130'lar seviyesinde belirlemiştir.
*
Şayet bu bilim insanı(!) doğru söylüyor ise,
Nasıl bir çözüm önermektedir?
Eski bir memur olarak cidden merak ediyorum.

BURAK YILMAZ

Efendim Burak Yılmaz Arda ile kankaymışlar.
Efendim Burak Yılmaz Arda ile yedikleri ayrı gitmiyormuş.
Efendim Burak Yılmaz çok ofsayt'a düşüyormuş.
Efendim Burak Yılmaz bu hafta acayip  gol kaçırmış.
Efendim Burak çapkınmış.
Hatta neredeyse,
"Efendim,
Burak yatsı namazının son sünnetini kılamamış." diye eleştirecekler.

Yahu bu Burak Yılmaz Türkiye'nin halen en iyi,
En yırtıcı forveti.
Nerdeyse her sezon,
En çok gol atan futbolcularından.
*
Üstelik Trabzonspor'u bırakın,
Türkiye'de daha iyisi yok.
Vallahi yok!
Billahi yok!
*
Bir sürü ekonomik ve idari sorunları olan bir kulüp,
Neden onları çözmek yerine ısrarla,
Burak'tan 4x4'lük bir sorun üretmeye çalışıyor,
Anlamıyorum.
*
Bir ara Kaptan Onur'a takmışlardı.
Onur aşağı,
Onur yukarı.
Onur onu dedi,
Onur bunu dedi...
*
Bu haller büyük kulüplerde olacak haller değildir.
Yakışmıyor.
Yönetici dostlardan önemli ricamdır.
Bu kulüp,
Sporcularıyla dövüşerek onları ve kendini ziyan etmemeli.
*
Sporcularından maksimum faydayı sağlayacak yaklaşımlar göstermelidir.
İşte bunu yapan kulüp iyi yönetilen kulüptür.
Bırakın bu genç adamı.
Sahaya huzur içinde çıksın.
Kafası rahat topunu oynasın.
*
Unutmayın ki,
O istemese de,
Sırtındaki Trabzonspor formasını yırtsa da,
Aslanlar gibi Trabzonsporlu Burak'tır o.
*
O forma yırtma işi var ya,
Onun yaptığı,
Hırsın cinnete dönüşmesidir.
İşte insan o durumda gömleğini de,
Atletini de yırtar.
Duvarları da yumruklar...
*
Biraz halden anlayın.
Ateşe benzin dökmeyin.
Lütfen !
 
AYŞE SULA
 
Ayşe Sula Avukattır.
Seçilmeden önceki ilk demecinde,
"Bu benim son siyasi girişimim olacak.
Şayet bu sefer de aday gösterilmesem,
Siyaseti kafamda bitireceğim."
*
Ama kendine göre son olan o denemesinde,
Ak partiden Trabzon'dan milletvekili adayı gösterildi ve kazandı.
Renkli bir insan Ayşe Sula.
Bazen köylü kadınlarıyla tarlada bel belledi.
Bazen gözyaşları ağlayan şehit analarının gözyaşlarına karıştı.
Bazen sosyal medyanın fenomeni oldu.
Bazen de meclisten darbe anının tahribatını canlı yayınlayacak yürekliliği gösterdi.
*
O dediği gibi,
"Trabzon'un Ayşe'si" oldu.
Kibirsiz,
İçten ve dostça davrandı ve her gönüle girdi.
*
Lakin siyaset işte,
Bazen ters köşe huyları var.
Nasıl ve neden olmuş ise milletvekilliğine aday gösterilmedi.
Ama yine de partisine gücenmedi.
*
Değişmediğin için,
Trabzon'dan kopmadığın için.
Küsüp kenara çekilmediğin için,
Tebrikler sana Ayşe Sula.
 
YEMENLİ EMEL AÇLIKTAN ÖLDÜ
 
Evet,
Yemenli 7 yaşındaki Emel açlıktan öldü.
Açlıktan ölen Yemenli Emel mi sadece.
Bence insanlık açlıktan öldü.
Merhamet açlıktan öldü.
Vicdan açlıktan öldü.

Yemen Müslüman bir ülke.
Ama içi fitne fücur kaynıyor...
İç savaş bir türlü bitmiyor.
Halk gariban.
*
Osmanlının son eyaletidir Yemen.
Hani bir yer vardı ya türkülerde;
Gideni gelmeyen,
İşte o Yemen.
*
İşte Orada 7 yaşındaki Emel açlıktan öldü.
Yarın daha nice Emeller ölecek.
Çünkü,
Yemenin bir tarafını çekiştiren İran,
Diğer bir tarafını Suudiler.
*
Dedim ya,
Yemen Müslüman bir ülke.
İran Müslüman,
Suudi Arabistan,
Müslüman.
Ama Yemen üzerinden güç gösterileri ,
Bitmedi,
Bitmiyor...
 
2 milyon anne, açlıktan ölmek üzere,
Çocuk emziremiyorlar.
Asiler arasında uzlaşma yok.
Savan için dinen bir gerekçe de yok.
Merhamet yok.
İnsan sevgisi yok.
Açlık,
Sefalet ve ihanet kol geziyor...
 
FIKRA
 
Temel Reis ve  İdris'le uçakla İstanbul'a gidiyormuş.
Bir sarsıntı olmuş.
Herkeste bir telaş..
Pilot,
-Bir motorda arıza var.
  Ama meraklanmayın, üç motorla da gidebiliriz...
15 dakika sonra bir anons daha :
-Bir motor daha istop etti.
  Ama telaşlanmayın, iki motorla gideriz...
10 dakika sonra pilot,
Üçüncü motorun da bozulduğunu ama tek motorla da gidebileceklerini söylemiş.
Temel Reis dayanamayıp:
-Ula İdris Reis, ister misun şimdu dörtünçü motor da pozulsun da hepten haburiye havada kalalum...