TAKA Gazetesi’nin Yayın Kurulu Üyeleri olarak bizler de seçim için sahaya indik ve belediye başkan adayları ile sohbete başladık. İlk konuğumuz da CHP’nin Ortahisar Belediye Başkan adayı Mimar Salih Akyüz oldu.
 
Akyüz, startı verdiği günden bugüne ciddi mesafeler aldı. Trabzonlularla arasında güzel bir eşgüdüm oluştuğunu söyleyen Salih Akyüz, ‘Trabzon’da Belediye Başkanlığını kazanırsam kentin meydanları ve ara sokakları parlayacak’ dedi.
İşte Mimar Akyüz ile söyleşimiz:
 
Gazipaşa Caddesi
 
Gazipaşa Caddesi eski haliyle trafiğe açılacak ve otopark uygulaması kaldırılacak.
 
Tarihi Sokaklar
 
Zeytinlik sokağı ve buna benzer sokaklarımız kaldırımlarından, kaplama taşlarına, aydınlatmalarına kadar yeniden dizayn edilerek Trabzon turizmine ve ticaretine kazandırılacak. Yaşam alanlarımız mahallelerimizde sokaklarımız elden geçirilecek, aydınlatılmamış hiç bir karanlık nokta kalmayacak.
 
Şehrimizi, mahallelerimizi, caddelerimizi, sokaklarımızı önce kendimizin seveceği hale getireceğiz.  Biz seversek gelecek misafirlerimiz de sever, gelen turist de sever, sevilen bir şehirde ticaret de artar, turizm de gelişir.  
 
Organik Tarım
 
Ortahisar'ımızın 38 mahallesi doğal yapısı itibariyle köy niteliğindedir. Bu alanlarda ata tohumu ve yeniden doğal Karadeniz mısırı, domatesi, salatalığı ve fasulyesi gibi tarım ürünlerinin yetiştirilmesine ve pazarlanmasına destek vereceğiz.
itfaiye ve karakol
 
Halk Süt
 
Kırsal mahallelerimizde, süt üreticilerine desteğimiz tam olacaktır. Süt üreticisinin parası, karıyla birlikte peşin olarak ödenecektir. Belediyemiz tarafından toplanılacak sütleri, sağlık kontrollerinden geçireceğiz, doğal şekli ile günlük taze süt olarak mahallelerde kuracağımız Ortahisar Halk Süt birimlerinde ailelere ve çocuklarımıza ulaştıracağız.
 
Sanat Merkezleri
 
Tarihi kente yakışır opera ve tiyatro binası, büyük kent müzesi, sanat galerileri, festivaller şehrimizde sosyal hayatı, kültür ve sanatı geliştireceği gibi turizme ve ticarete de olumlu katkılar verecektir.
 
Ortahisar Akademi
 
Yerel sanatları tasarımı eğitimi, hizmet sektörü eğitimleri, eleman yetiştirme, aile ve çocuk eğitimi verilecek Ortahisar Akademi'yi kuracağız.
 
Yapay Şelale
 
Yapay şelale projemiz; Değirmendere Vadisi'nden derivasyon tüneli ile Boztepe'ye getirilecek suyun yaklaşık 90 metre yüksekten şelale şeklinde akıtılmasını, akıtıldığı yerde botanik park oluşturmasını bölgeyi terk edecek suyun Çömlekçi kentsel dönüşüm alanına ulaştırılmasını, burada gondol kanallarının yapılmasını, sonrasında değerlendirilecek alanlara katkı verdirilerek tekrar Değirmendere ile buluşmasının sağlanması başlıklarını içermektedir.
 
Mahallelerimizdeki Eksikler
 
Boztepe, Erdoğdu, Pelitli gibi büyük mahallelerimizin neredeyse hiç birinde eğitim, sağlık ve sosyal tesisi bulunmamaktadır. Bu mahallelerin lise, ortaokul, ilkokul, kreş,  spor sahası, küçük  ölçekli kapalı spor salonu, itfaiye aracına, karakola, geniş kapsamlı sağlık ocağı yapılarına, parklara, yeşil alanlara ve nitelikli çocuk oyun alanlarına ihtiyaçları var. Bu hizmetler mahallelerinde verildiğinde mahallenin sosyal yapısı ve kültürü korunduğu gibi trafik sorunları da kendiliğinden yüzde yirmi azalır.  
 
Mahalle Meydanları
 
Kırsaldaki vatandaşlarımızın günlük hayatta sosyalleşmeleri için bir araya gelebilecekleri, çocuklar için eğlenceli oyun ve mini spor alanlarının olduğu, kısmi yeme içme imkanının sağlayacağı köy meydanı projelerini hayata geçireceğiz.


 
 Nitelikli Pazar Yerleri
 
Belli mahallelerimizde ulaşımda merkezi nitelik taşıyan bir noktada vatandaşı yağmur ve güneşten koruyacak şekilde örtülü, günlük alışverişini yapacağı, üstü kapalı pazar yerleri yapacağız. Yapılacak pazar yeri örtüleri normal günlerde altında kahvemizi çayımızı içmek isteyeceğimiz güzellikte olacak.
 
Akyazı'nın Kazandırılması
 
Akyazı spor kompleksi ve tesislerinin gereksiz şekilde atıl kalan sahil şeridinin yeni yaşam alanları olarak 365 gün Trabzon insanının gece gündüz kullanacağı hale getirilmesi (Yeme içme alanları, kafeteryalar, çay bahçeleri, açık konser alanı, gençler için eğlence parkı ve ışıl ışıl bir yüksek dönme dolap).
 
Elimizi Taşın Altına Koyalım Dedik
 
TAKA  Öncelikle adaylığınız hayırlı olsun. Adaylık süreci nasıl başladı? Siz mi düşündünüz? Yoksa CHP ve çevrenizden mi talep geldi?
 
SALİH AKYÜZ: 1990’lı yıllardan Sayın Bülent Ecevit’in Demokrat Sol Parti’den Trabzon’un doğu bölgesi adaylığımız söz konusu olmuştu. Siyasette tecrübemiz olmuştu. Son dönemde artık siyaseti düşünmesek de artık nereye bakarsanız bakın sokak, ev siyaset konuşuyor.  Birçok arkadaşımız ile aramızdan kimlerin aday olacağı konusu aramızda geçiyordu. Sonra adayımız olur musun dediler. Ben dedim işim gücüm var. Biraz da yaşımızı aldık daha genç bir adayımız olsun. Sonuçta şuna karar verdik; Şehrimizin beklediği ölçüde ileri gitmediğini gördük. Bizde dedik elimizi taşın altına koyalım.
 
Şehirde Sorunlar Çözülemedi
 
TAKA Neler görüyorsunuz insanlar ile neler konuşuyorsunuz? 
 
SALİH AKYÜZ: Birçok olay birbirine eklentili. AK Parti iktidarı sürecini de biliyorsunuz. Ali Babacan diye bir ekonomi uzmanı, sonrasında Mehmet Şimşek dönemi ve başka isimler ekonomimizde yer aldı. Bu kadar eğitimli insanların 2018 Haziran’ından sonra büyük bir krizin yaşanabileceğinin ön görülememesini ben kabul edemiyorum. Devletin birikimleri kaynakları var. Birden bire tosladık, bu kabul edebileceğim bir şey değil. Şehrimize baktığımız zaman Sayın Cumhurbaşkanımız da söyledi. Karadeniz’i seviyor. 37 Milyar gönderdim dedi Trabzon’a. 37 Milyar’ın 10’da 1’i bu şehrin gerçek ihtiyaçlarında harcanmış olsaydı kentin çok sorunu çözülmüş olurdu.
 
Sokaklar Dökülüyor
 
Mahallerimizde sokaklar dökülüyor.  Geçen bir mahallede şunu söyledi bir vatandaşımız; ben çocuğu karşıda ki bakkala gece gönderemiyorum. Sokakta lamba yok. Kaldırımlar yıkık. Sanat Sokağı’nda herkesi morali bozuk. Önceden çok canlı bir sokaktı. Sokak dökülüyor.
 
Turistler Şehrimizi Unuttu
 
Bu şehir turizm kenti diyoruz. Turizm dediğimiz nedir? Şehrin, mimarisi, karakteri, kültürü ortaya çıkacak. Bizim bu varlıklarımız var. Turizm şehrinde bu ortaya çıkacak. Turist önce farklı şehre, mimariye gelmek ister. Farklı kültürleri tanımak ister.  Farklı bir şeyler yemek ister. Bunların tadı kalmamış. Bu şehre bu kadar turist geliyor. Avrupalı turistler şehrimizi unuttu. 2 yıl önce ev alan Araplar ise evini satıp kaçmaya çalışıyor. Demek ki biz birçok şeyi yanlış yapıyoruz.
 
Sokaklarımızı Elden Geçireceğiz
 
Hedefimiz şu bizim; Bütün sokaklarımızı elden geçireceğiz. Gerekirse bazı sokaklarda farklı estetikte aydınlatma direği kullanacağız. İnsanlar diyecek ki ne kadar güzel burası. Bir anne ve baba evine çıktıktan sonra şunu diyebilmeli; Sokağım benim ne kadar güzel, bahçesinde bir çay içmek isteyecek. Bizim peşinde olmamız gereken şeyler bunlar.
 

Güvensiz Bir Ortam Oluştu
 
Bunun dışında bizim eğitimsel eksiklerimiz de var. Ticaret ve ziyaret yapmaya gelen insanlara karşı esnafımızın da eksikliğini görüyoruz. Yabancı geldiği zaman Ahmet’ten farklı benden farklı mı alıyor. Bir güvensiz ortam olmuş. Araplar geldiğinde bakkallardan alışveriş yapıyordu. Bunu kaldırdılar, kartlı alışverişe geçtiler. Güvensizlik ortamı gelişti. Biz bunu nasıl sağlayacağız? Ortahisar Kent Akademisi diye bir okulumuz var. Burada ciddi anlamda hizmet veren kesim ile iş sahipleri ile de oturup konuşacağız. Sonuç olarak herkesin faydalanacağı bir sonuç çıkması lazım. Araplar geliyor. Yetişkinler geziyor. Çocukları dört gün sonra haydi gidelim diyor. Çocukların eğleneceği yerler yok.
 
Kent Müzesi İçinde Maket Oluşturacağız
 
TAKA Güzel bir Trabzon portresi çiziyorsunuz. Sizi tebrik ediyorum. 5 yıl sonra veda ediyorsunuz ya da aday olacaksınız? Ne bırakacaksınız? Trabzon ne görecek? Hangi sorunlar bitecek? Geçen Atakan Bey bir konuşmasında dedi ki yüksek binalardan korkuyoruz.  Siz ne düşünüyorsunuz?
 
SALİH AKYÜZ: Yeni yerleşim alanları için çok olmaması gerekir. Trabzon coğrafyası onu çok kaldırmaz. Tarihi doku içerisinde buna kesinlikle izin verilmemesi lazım. Turizm kenti olan Avrupa şehirlerine baktığımız zaman aynı karakteri görürsünüz. Aslında içerisinde çok farklı yapılar vardır. Bir uyum vardır. Onun bir ölçüsü olmalı ve belli alanlar dışında da yapılmamalı. Ben bunu başından beri söylemiştim. Hem Volkan Bey’e Hem Orhan Bey’e. dedim ki bakın biz bu şehirde öncelikle bunu şuan da müze için düşünüyorum. Kent Müzesi’nin en büyük parçası Ortahisar’ın başından sonuna kadar coğrafya içerisinde bir maket yapacağız. Bu müzenin bir parçası olur. Müzeye giren zaten şehri tanımak isteyecek. Onu gider orada görür sen bundan para kazanırsın. Bu şehri planlayanlar şehre bir gidip baksın bakalım ne yapılıyor. Bunu yapacağız.


 
Bilim Ve Akılla Hareket Edeceğiz
 
Eğer bu şehirde bir şeyler planlanacaksa bilim ve akıl ile hareket edeceğiz. Bilimi kullanacağız aklımızla hareket edeceğiz. Bu şehrin sosyal, tarihi yapısı var. Kültürel birikimleri var. Ticari hikayesi var. Bunu bilimle akılla harmanlayacağız.  Sonra vatandaşımızla konuşacağız. Diyeceğiz ki bu şehirde biz böyle bir şey düşünüyoruz. Projemiz budur, size danışmak istiyoruz. Sonra vatandaş gelecek onun üzerinde değerlendirme yapacak.  Bu şehirde önemli bir şey yapılacaksa yarışma ile yapılamalı. Vadiler yapıldı yarışma ile yapılmalıydı. Farklı perspektifler gerekiyor. Ülkenin yetişmiş insanları var. Bir şey yapacaksan hikayesini oluşturup değerlerini de içinde katarak sunucağız vatandaşımıza, ikna etmeye çalışacağız ve fikirlerini alacağız.
 
Proje İçin Direk Cumhurbaşkanına Giderim
 
Trabzonlu olduğumuzu ve yaşadığımızı unutmayalım. Trabzon Türkiye’de ağırlığı olan bir şehir. Ama unutmuş bunu. Bunu hatırlatacağım. Arkadaşım diyeceğim böyle bir proje var. İddialıyım bu konuda. Ben bu projenin gerçekleşmesi için bakanlara dahi gitmem arkadaş direk cumhurbaşkanına giderim. Derim ki biz bu projeyi istiyoruz. Bakan nasıl olsa ona gidecek. Ondan isterim. Biraz öyle der, biraz böyle der. Trabzon’umu silecek, bunu yapmaz.
 
Hayali Projelerin Peşinden Gitmeyeceğiz
 
Bizim bakış açımız şu; kaynak araştıracaksın olanın üzerinden gideceksin. Hayali projelerin peşinden gitmeyeceğiz bir kere. Yeni bir belediye binası yapılıyor. İnanın son zamanlarda dedik ki bu ne parlamento binası gibi bina, yazık değil mi. Sokaklarımıza bakıyoruz eksikler var.
 
Belediye Binası Hastane Olabilir
 
Aklımıza bir fikir geldi dedik ki bu belediye binası bize yetiyormuş.  Ne olacak çok önemli değil. Teknoloji kullanıldıkça mekanlar küçülüyor. Daha büyük mekanlara ihtiyaç yok. Acaba dedik burası bir onkoloji hastanesi olabilir mi? neden olmasın ya. Biz ne yapacağız. O koltukları kürsüleri. Olabilir diye düşünüyoruz. Dedik ki; Bizim kaynaklarımız zaten kısıtlı. Burada bir taşta 3 kuş vururuz.  1- şehre bir hastane kazandırılmış olur. 2- bu hastane çevresine bir ticaret kazandırılmış olur. 3- Gelir sağlayacak. Ben şimdi mekanımı değiştireceğim orda oturacağım da ne olacak. Üretmemiz lazım.


 
Üretim Ve Hayvancılık
 
Türkiye’deki genel problem üretimden insanlar uzaklaştı. Yapılan yatırımlar uygulamalar insanları üretimden uzaklaştırdı. Biz diyoruz ki Karadeniz’in özel bitki çeşitliliği var. Üretebiliriz, hayvancılığı destekleyebiliriz. Eskişehir bunu başardı. Biz üreticileri destekleyeceğiz. Diyeceğim ki o ailelere kardeşim siz üretin ben gerekirse kooperatif sistemi de kuracağım. O insanlar üretime geçerler, kar ettiğini kazandığını biliyorsa geçer. 38 köyde 25-30 bin civarında insan var Ortahisar’da.  O ailelerin çocuklarının ceplerinde para yok. İniyorlar çarşıya, gülüyorlar eğleniyorlar.  Vaktini boş geçiriyor. Bu çocuklarımız alın teri ile para kazanacak. O aileler toprağını satmaktan vazgeçer. Sistem insanları günlük düşünür hale getirmiş. Üreteceğiz, çalışacağız, başka şansımız yok.
 
Trabzonlu Hakkını Aramıyor
 
TAKA Toplumda bir hakkaniyetsizlik var. Görüyorsunuz maçta hakem adaletsizlik yapıyor. Genel Başkan Kılıçdaroğlu Gandi’ye benzetilmesinin en büyük sebebi Ankara’dan İstanbul’a yürümüş olması bu yürüyüşü de adalet istiyorum şeklinde yapması. Türkiye’de sonunda büyük açlığı çekilen bir durum oldu. Bir şeyler söylemek ister misiniz?
 
SALİH AKYÜZ: Adaletin olmadığı hiçbir yerde bir fidan büyümez. Sporla ilgili adaletsizlik yalnızca sporda değil. KPSS birincisi mülakata giriyor hadi güle güle. Adaletin artık adı var. Eskiden Trabzonlu bir yerde bir haksızlık varsa dur derdi. Yanlış yapıyorsun, haksızsın derdi. Şimdi elinden ekmeğini al. Trabzonlu hiç hakkını aramıyor. Başakşehir maçında bende vardım. Aynı film Galatasaray maçında da oldu. Dedim ki; Trabzon’un önünde tiyatro oynanıyor. Sen bu tiyatronun seyircisisin. O kadar saydırdık.  Bir tiyatro var. Sen buna susuyorsun. Biz utanmalıyız bundan. Benim en önemli endişem şu; eğer biz bu çocukların haklarını savunamazsak bu çocuklar derler ki sistem böyle çalışıyor bizim sahibimiz yok. Ne yapalım bizde bu sistemin bir parçası olalım. Eğer biz bu çocukların haklarını savunamazsak. Hiç kimse konuşmasın. Sahip çıkmalıyız Trabzonspor’a.
Yusuf TURGUT