Hepimiz anlattık Şamil Ekinci’yi. Ama onunla bizden önce çok yakın çalışan ve tüm gazete yetkisini verdiği isim Karadeniz Gazetesi sorumlu yazı işleri müdürü Musa Alioğlu’ndan da dinleyelim. Alioğlu bu yazıyı Cevat Ocak’ın hazırladığı Şamil Ekinci kitabına yazdı:

‘Ya gurbete gideriz ya da gurbet gelir bizi bulur. Hayatının ilk 20 yılı gurbette geçen biri olarak gurbet kavramı bende çok güçlüdür. Ne gariptir ki, gurbetten sılaya dönüp baba dede topraklarında çok kalamadık ve yine gurbetteyiz. 
 
Gurbette gelen biri olarak yolum gurbete gelen biriyle kesişmişti.
 
İlk gazetecilik deneyimimi, o zamanlar bize yasak bölge olan üst katında Ülkü Ocakları'nın olduğu Velioğlu Pasajı'ndaki İleri Gazetesi'nde yaşadım. Sonra Karadeniz Gazetesi'ne gözlemci muhabir olarak sınavla alındık dersem uyar. Biz Gazipaşa"daki binaya adım attığımızda yönetim ağırlıklı olarak Hürriyetçi'lerdeydi. Büyük patron Nezih Demirkent bir kez geldi Trabzon'a. Diğer ortaklardan M.Şamil Ekinci ve Utku Bozoğlu"nu ara sıra görüyordum. Ben gözlemcilikten normal muhabirliğe geçtiğime Hürriyetçiler çoktan gitmişti. Haliyle yerli ortak diye tabir edilen Ekinci ve Bozoğlu gazete binasına daha sık gelir olmuşlardı.
 
Aradan aylar yıllar geçti. Ben daha yeni Istihbarat müdürü olmuştum ki, genel yayından sorumlu olan ama ünvanı Sorumlu Yazı İşleri Müdürü olan Mustafa Noyan görevden pat diye ayrıldı. O olmadığı zamanlara işi ben götürüyordum. Bir kaç gün sonra Şamil Bey beni odasına çağırarak Sorumlu Yazı İşleri Müdürü olarak arandığımı deklere etti. Dizlerimin titrediğini hatırlıyorum. Gurbetten memleketine gelen biri olarak gurbetten gelip Trabzon'u memleket belleyen Keskinli Mustafa Şamil Ekinci ile yollarımız böyle  kesişti.
 
Yakın zamanda kaybettiğimiz değerli ağabeyim Hasan Noyan(Mustafa Noyan'ın babası) bu gurbete gelişi şöyle anlatmıştı bana "Şamil Bey askerden gelince, babası bana gidin un fabrikası kurabileceğimiz bir yer bakın dedi. Beraber yola çıktık. Merzifon, Samsun ve Ordu derken Trabzon'a kadar geldik ve burayı beğenip fabrikayı buraya kurmaya karar verdik."
 
Kader genç Şamil Ekinci'yi bilmediği hiç tanımadığı Trabzon'a böyle atmış.
Patron ve müdür olarak 1985'e kadar çalıştık. 
 
Bana bir keyifli anında futbola basıl bulaştığını şöyle anlatmıştı:"Trabzon"a geldik ve yerleştik. Şehir küçük ve kimseyi tanımıyorum. Zamanla bir kaç arkadaşım oldu. Süha Akçay, Suat Alemdar ve başkaları. Görüşüyoruz ama onlar hep maç hastası. Ben futbolu sevmiyor ve de hiç anlamıyordum. Bir gün çok ısrar ettiler ve maça gittik. Gidiş, o gidiş. Müdavim oldum. Her hafta maça gitmeye başladım. Sonra bana gel seni yönetici yapalım dediler. Itiraz ettim, olmaz anlamam dedimsede kabul etmediler. Zorla yönetici oldum. Sonrası malum"
 
Zorla girdiği bu işin hakkını veren patronumun şampiyonluklar yaşattığı yıllardan sonra tanıdım. Yöneticiliği yoktu ama her konuyu izliyor, dışardan çok büyük destek veriyordu. Çünkü Türkiye futbol kamuoyunda geniş bir çevresi vardı. Çok saygılı çok mütevazi bir kişiliği vardı. Eski hakem Sadık Deda bir Bursa  yolculuğunda onun bu özelliklerini anlatıp"Onu çok severdik, saygı duyardık. Şampiyonluklarda onun şahsi katkısı büyüktür" demişti.
 
Bir gün çok sık gittiği yurtdışından dönmüştü. Değirmendere"deki un fabrikasındaki herkesle birlikte oturduğu yazıhaneye çağırdı. Mutad olarak olup biteni konuştuk. Söz Trabzonspor'a geldi haliyle. Murattı sigarasından bir dal aldı, ağızlığa taktı ve yaktı. gözlerimin içi güldü ve konuşmaya başladı."Musa Bey, isviçre"deydim. Trenle Zuc  kantonuna gidiyordum. Kalabalıktı. Sıram gelmeden görevli bana baktı sonra yakamdaki rozete. Saygıyla geçebilirsiniz dedi. O an çok mutlu oldum. İsviçre'ye Kura çekimlerine çok  gittiğim için tanımışlardı."
 
İşte Keskin'den başlayan Işıl Koleji'ne oradan Trabzon'a uzanan bir sevda adamı. 
Adını müzeye vermek az gelir. O bu camianın Süleyman Seba'sıdır.’
 
Akyazı Ve Ermiş
 
Akyazı şenol Güneş stadı açılış değerlendirme yazımla ilgli sevgili Muzaffer Ermiş hocam aradı.
Ermiş, hak teslimi yapılırken atlanmaması gereken yerler vardır dedi.
Akyazı stadının fikrinin Nuri Albayrak, kendisi, Aydın Pişiren ve Faruk Kanca’nın oturduğu masadan Pişiren ve Kanca’dan çıktığını doğrularken, ‘Kim maliyeden takip etti, kim Milli Emlaktan ihale etti. Kimler Tayyip Beyi bu konuda ikna etti.
Bunlar dile getirilmeden ‘Akyazı’da bize neden teşekkür edilmedi’ sözleri yakışık değildir.
Tayip bey çıktı ‘Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum’ dedi. Bu bize yetti.’
Kuşkusuz öyle, teşekkür edilecekse en başa Erdoğan Bayraktar da konulmalı idi.
 
Sponsor Meselesi
 
Trabzonspor’un Akyazı stadı ile ilgili sponsor bulamadığı ve bunun için Şenol Güneş isminin verildi iddiaları vardı. Bunları araştırdık. Şu ortaya çıktı: Trabzonspor’un Akyazı Şenol Güneş stadı ile ilgli sponsorluk anlaşması yapması için önce Stad TOKİ tarafından Spor Bakanlığına devredilecek ve oradan da Trabzonspor stadı alacak. Sonrasında da sponsor ile sözleşme imzalanacak. İddiaya göre Akyazı stadının adı da Vestel veya Venüs Şenol Güneş stadı olacak. hayırlı olsun.
 
Trabzon Ve Vural
 
2010-2011 sezonunda Yılmaz Vural’ın TAKA gazetesi için yazdığı kritiklerini telefonda ben aldım. Akyazı stadının açılışında stad içinde karşılmaştım ve hoşgeldiniz dedim: ‘Hocam teknik direktör olarak anons edildiğinizde iyi alkış aldınız’ dedim. Şunu söyledi: ‘Trabzon beni seer’
Gerçekten de öyle
Efsane futbolcuları yaırrısak, açılışta en büyük ilgiyi Yattara, Fatih, Burak ve Yılmaz Vural çekti.
 
Transfer Tiyoları
 
İddiaya göre Trabzonspor Mustafa Yumlu ile Güray’ı kiralık vermek istiyor. Antep ve Akhisar Güray’a talip. Mustafa ile henüz görüşme yapılmamış. İbanez’in eşi de Trabzon’dan ayrılmak istiyor, Trabzonspor’da ibanez’i gönderme peşinde. Ayrıca, Konyaspor ile Gaziantepspor Muhammet Demir’le yakından ilgileniyor. Trabzonspor Antep’e para karşılığı Muhammet’i geri verebileceğini söylüyor. Konyaspor ise Ömer Ali’ye karşılık üste para da istiyor. Trabzonspor Eto’o tranferini de bitirmek istiyor. Menajer Metin Korkmaz Ersun hocanın da istediği ismi Trabzonspor’a alacak. Ayrıca Arjantin’den Mas ile Rusya’dan Sertar Taşçı ve yurt dışından 2 önemli yabancı transferi daha var.  
 
İskenderpaşa’nın Jesti
 
Trabzon Merkezde Akçabaat köftesi yemek için türlü alternatifler vardır. Cemil Usta, Akçaabatlılar vb. İskenderpaşa köfte de son yıllarda öne çıkan markalardan. NUR Otelin sahibi Alaattin Şahin’in komşusu olmaları sebebiyle Alaattin tüm dostlarını burada ağırlar. Mütevazi bir salon ve müşteri memnuniyeti. Trabzon Gazeteciler Cemieyeti’ne de güzel bir ev sahipliği yapan İskenderpaşa köfte salonu bir de jestte bulundu. Yaptığı özel salatanın üzerine Trabzon Gazetciler cemiyeti notunu da düştüler. Güler yüz, hijyen ortam ve iyi bir damak tadı. İşte İskenderpaşa.
 
Biraz Da Nostalji
 
1-Murat Başman Krino Kafato’nun hayatını belgesel yaptı. Trabzon’da ve bisiklette
 
2-Karadeniz Gazetesi. Meydandaki Ofis. Harun Yavruoğlu TAKA Mizah sayfasını hazırlıyor.  Yanında Çalışanlardan Affan, Ayhan ve Atıf Ümran takma ismiyle TAKA’da yazılan yazar İbrahim Uzun.