Çocukluğunda İran’dan Trabzon limanına mal getiren develerin arasından geçer sırtlarındaki malların(halı-kilim) tüylerini yolardık dedi.
Hasan Melek, Trabzon’da 12 konsolosluğun bulunduğu dönemi yaşadı.
Kunduracılar caddesinde yabancı marka ürünleri satan esnaflardaki hareketliliği.
Kendisi de o caddede idi.
‘10 günde bir tezgahları yenilerdik’ diyor.
Bugüne yönelik şu eleştiriyi yaptı:
‘Şimdi kimse tezgahı yenilemiyor! herkes ürününü sokağa seriyor, orada teşhir ediyor!’
Hasan Melek, Trabzon’da 1980 yılının 10. ayından 1984’ün 3. ayına kadar Belediye Başkanlığı koltuğunda oturdu.
En önemli icraatın ne idi diye sordum.
Bir çırpıda dördünü saydı:
1-Benim dönemimde şehir sinyalizasyona geçti.
2-At arabalarını ben kaldırdım.
3-Yere izmarit atanlara ceza yazma uygulamasını getirdim.
4-100.Yıl parkını o dönemde inşa etmeye başladım.
Hasan Melek ile 1995 yılında söyleşi yapmıştım.
Söyleşinin sorularını meydan’daki ofsinde vermiş cevaplarını da Yıldızlı’daki doktor evlerindeki villasında almıştım.
1980 ve 1990’lı yıllarda doktor evleri meşhurdu.
Trabzon’un doktorları ve zenginleri yazın orada otururlardı.
Şimdi sahildeki evlerin başından aşağıya apartmanlar gelince oradan kaçtılar.
Kimisi Ayvalık, kimisi de Altınova ve Dikili’den yazlık aldı.
Artık doktor evleri uzaklarda!
Hasan Melek de uzun zamandır gitmiyor.
Aradı ve şöyle dedi:
‘25 yıl önce sana verdiğim söyleşiden yana değişen yok.’
Ne gibi diyorum.
Kuralsızlık diyor.
Trabzon’da imar açısından, tertip düzen açısından, kaldırımların işgali açısından dertli mi dertli.
Bir dosya hazırlamış Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Zorluoğlu’na vermiş. Hemde resimli.
Hasan Melek’in Asım Aykan’a eleştirileri olmuştu.
Ama davet aldığında gitmiştir.
Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu’nu tutardı.
O, Türk Eğitim Vakfına muhteşem yurdun yapılmasında öncü idi.
Ayrıca ‘Daha fazla yeşile ihtiyacımız var’ diyerek Betonik parkın olumlu olduğunu söylüyor.
Murat Zorluoğlu ile ilgili de, ‘Ben sayın başkana güveniyorum. Şunu söylüyorum. Hizmet kişiler için değil toplum için yapılır. Başkanın tasarruflarına saygı duyulsun, toplumsal hizmetler beklensin.’
Ve sözlerini de Trabzon için ‘Zaman’ geçiyor diyerek şöyle tamamlıyor:
‘Zaman diğer kaynaklardan farklı olarak alınıp satılmaz. Biriktirilemez. Başkasından ödünç alınamaz. Başkasına devredilemez. Üretilemez, çoğaltılamaz ve değiştirilemez. Ondan sadece yararlanılabilir. Hiç kullanılmasa da tükenmeye devam eder. Yenilmesi mümkün olmadığından bütün kaynakların en değerli olanı zamandır. Louis Servan.’
 
Hasan Melek. Bir asra yakındır Trabzon’da.
Maşallah, kentin hafızası.