15 Temmuz Destanı Ve Anadolu Basını

Türkiye’de, 15 Temmuz 2016’da tarihin en hain örgütü FETÖ’nün kanlı bir darbe girişimi oldu. Bu darbe girişimi başta Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın dik duruşu ve halkın cesareti ile durduruldu.

Halk sokaklara çıktı,namluya kafa tuttu,tankların önüne set oldu devletine sahip çıktı. Kanlı darbe girişimi tankların önünde duran bu millet ve bırakıp kaçmak yerine mücadele eden siyasetçilerin sayesinde bastırıldı.Ve o tarihi ihanet gecesinde destansı bir mücadele verildi.Bugün bu Vatan’ın ayakta kalmasında o gece mücadele ederken canlarını yitiren şehitlerimizi rahmetle,yaralanan gazilerimizi de minnetle anıyoruz.

Tabi burada darbe girişiminin olduğu gece ve daha sonrasında medya organlarının tutum ve davranışlarına da bakmak lazım. İstisnaları vardır fakat basın-yayın kuruluşları da o gece ve sonrasında dimdik durdu.

Bu dik duruş özellikle Anadolu basınında çok daha kararlı ve samimiydi. Bu da gösterdi ki Anadolu basını bu millet için, bu devlet için olmazsa olmazdır ve gereklidir. Eskiden basın kuruluşları belli bir tekelin elindeydi ve onları satın alan ülkeyi yönetirdi.

Artık büyüyen ve değişen Türkiye, Anadolu basını gazeteleri,televizyonları, internet siteleri ile birlikte var ve çok daha güçlüdür. İşte bu düşüncelerle Basın İlan Kurumu Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Canbey’in  bu hafta Trabzon’daki kuymak da yediğimiz kahvaltılı basın toplantısına gittik. Canbey, genç, kendini yetiştirmiş ve iyi bir yönetici. Önce Trabzonspor’un 50. Yılını kutladı,ardından Anadolu basınını ve özellikle Trabzon basınının buradaki önemine değindi.

Anadolu basınının çeşitliliğiyle, milletin içinden çıkmış olması sebebiyle bu millet için ne kadar önemli olduğunu anlattı. Basın İlan Kurumu tarafından hazırlanan ‘15 Temmuz ve Manşetler” adlı kitabı gösterdi.Gerçekten iyi hazırlanmış örnek bir eser. Kitapta 15 Temmuz kanlı darbe girişimi sonrası ulusal ve yerel gazetelerin birinci sayfaları yer alıyor. Hem bir kaynak eser hem de tarihe düşülen bir not.Taka gazetesi olarak attığımız “Yaşasın Demokrasi” manşetini de içerisinde görmek bizi gururlandırdı. Hazırlayanları kutlamak gerekir.
 Tabi bu eserin daha fazla bastırılıp daha fazla yere de ulaştırılması gerekir. Mustafa Canbey, Trabzon’daki gazetelerin 15 Temmuz sonrasında atıkları manşetlerden övgüyle söz etti. Basın İlan Kurumu, 15 Temmuz sonrası kendi bünyesinde ve gazetelerde yaptığı titiz çalışmayla çürük elmaları da ayıkladı.

Artık basın sektöründe teknoloji ile birlikte yaşanan ciddi sorunların çözülmesi gerekiyor. Bu konuda da Canbey’e çeşitli sorular soruldu ve neler yapılması gerektiği tartışıldı. Soru-Cevap şeklinde geçen toplantı sadece gazetelere yönelik değil sektörün tüm temsilcilerine de açıktı. Patronundan, reklamcısına, muhabirinden muhasebecisine herkes kendi açısından fikrini beyan etti ve bu çeşitlilikten güzel bir sinerji ortayla çıktı. İŞKUR ve KOSGEB projelerinin gazetelere nasıl bir katkı sağlanabileceği üzerine de konuşuldu.

Bundan sonra basın olarak bize düşen önemli bir görev var.Bu tarihi ihanet gecesini sizlere unutturmamak ve hainlerin karşısında verilen destansı mücadeleyi nesilden nesile anlatmak.Unutursak kanımız kurusun.İyi haftalar.