Her Trabzonsporlu nun yüreğinde bir yaradır Vanspor maçı. Şayet o maç kazanılmış olsaydı 15 yıl beklemek zorunda kalınmayacaktı. 15 yıl diyorum. Çünkü 96'da kaçan şampiyonluktan sonra ancak 2011 yılında şampiyonluk ipini göğüsleyebildi Trabzonspor. Yönetim bekleyebilir. Hoca bekleyebilir. Futbolcular bekleyebilir. Camia bekleyebilir. Taraftar bekleyebilir. Ancak boşuna bekliyorlar. Federasyon da UEFA da tescil etti! Federasyon ne karar verirse versin. Başbakan Erdoğan ne konuşursa konuşsun. Eğer Trabzonspor, Türkiye'nin şampiyonu olarak şampiyonlar ligine katılmışsa... UEFA nezdinde de, Türkiye Futbol Federasyonu nezdinde de şampiyondur. Sadece bu iki kurumun gözünde değil. Trabzonspor Allah hindinde de kul hindinde de şampiyondur. 96'daki gibi gönüllerin şampiyonu değil. Bileğinin hakkıyla süper ligin şampiyonudur. Ah Sadri Başkan ah. Daha liglerin bitmesine 4 hafta var. Kendisini Maslak'taki Trabzonspor ofisinde ziyarete ettim. Bir öneride bulundum. Önerim şuydu; ''Sayın başkanım... Şampiyonluk belki 1 golle kaybedilecek. Ancak sende iyi biliyorsun ki gerçek şampiyon Trabzonspor. Gel bir ilki başlat. Karabük maçından sonra Trabzon'da bir şampiyonluk kutlaması düzenle. Öyle bir kutlama yaptır ki, Fenerbahçe'nin ki gölgede kalsın. Hatta Futbolculara şampiyonluk primlerini bile dağıt.'' Başkan bu konuşmamı dikkatle dinledi. Ne varki o moral bozukluğu içinde bunu yapabilmek kolay değildi... Daha sonra bu önerimi Günebakış'ta da yazıya döktüm. 2011'in mayıs yirmi birinde de şüphem yoktu. Aradan 1 yıl geçti. Şimdi de yok. Süleyman Atal tarihe geçti! Süleyman Atal'ın kulakları çınlasın. Fenerbahçe'nin şampiyonluğunu tescil etmek isteyenlere karşı tek başına direndi. Şerh koydu. ''Ben Fenerbahçe'nin şampiyonluğunu kabul etmiyorum'' dedi. Bunu da federasyonun karar defterine işletti. Üstelik Aziz'in çok yakın arkadaşı olmakla suçlandığı bir dönemde. Tarihe geçti. Oysa algılama yetersizliği yaşayanlar bu esnada yönetime küfür etmekle meşguldu. Hatta o kadar ileri gittiler ki. Yönetimi şike yapmamakla suçladılar. Balık hafızalı bir toplum olduğumuz için her şeyi kolay unutuyoruz. Özak isteseydi şike yapardı! Aynı şeyler 96 yılında da yaşandı. Vanspor 1-0 mağlubiyete razıydı. Averajını bozmadan alacağı bir mağlubiyetle, son maçta şampiyonluktan kopmuş Fener'i yenerek küme düşmemenin hesaplarını yapıyordu. Üstelik çok küçük bir rakam bu işi için yeterli olacaktı. Özak, ''Alnımızın teriyle şampiyon olacağız'' dedi. Yapılan teklifleri reddetti. Ve o meşhur Van kazası yaşandı. Sadece şampiyonluk kaybedilmedi. Gelecek de kaybedildi. Rakip takımın başkanı ''Bir taşla şampiyonluğu aldık'' diye alay bile etti. Tabi taş dışında yaşananlar var. İnsanlar neyin ne olduğunu çok iyi biliyor. Hele Van-Fenerbahçe maçında yaşananlar, geçen yıl yaşananları gölgede bırakır. Aslında bir araştırma komisyonu kurulsa, bunlar çok net olarak ortaya çıkar. AKP Fenerbahçe'den korktu! Ancak Fenerbahçe'ye karşı bunu yapacak siyasi irade yok. Aradan 11 ay geçti. Onca delile rağmen adaletli bir karar verilmedi. Hak, siyasi ranta yenik düştü. Gavurun adaleti bekleniyor. Düşünebiliyor musunuz? Yüzde elli oy alan bir iktidar bile Fenerbahçe'yi karşısına alma cesareti gösteremiyor. Suçu kişilere yükleyerek şikeyi kapatmaya çalışıyor. Ne yaparsanız yapın kapatamayacaksınız. Haberiniz olsun. Vicdanlarda çoktan mahkum oldunuz bile.
Editör: TE Bilisim