Üreticinin alın terinin hiçe sayıldığını kaydeden Karan, sözlerine şöyle devam etti:
“2015 sezonda manavlara baskı yaparak fiyatı 8 TL’ye çektim diyerek emaneti toplamadınız mı? Ziraat Odalarının baskı ve hak arama girişimleriyle fiyat 15 liraya kadar çıkarken, üreticinin emanetine ihanet edercesine fiyat tekrar düşürülmedi mi? Türk fındığını almamak için çaba göstererek, ABD, Azeri, Gürcü ve Şili fındığını desteklemediniz mi?”
“Rekabet Kurumu Taşeron Firmaları Da İncelemeli”
Rekabet Kurumu’nun harekete geçmesinin fındık üreticileri adına sevindirici olduğunu vurgulayan Karan, “Rekabet Kurumu direk tekelci firmalara değil, alt firmaları yani taşeronları da incelemelidir. Şöyle ki, emanet fındıkları tekelci firmaya veren manavlar acaba fındık girişini gerçek sahibinden mi almıştır. Sektörde kesilen müstahsil makbuzları çiftçi ÇKS kayıtlarıyla karşılaştırılmalıdır” diye konuştu.
“Bugüne kadar piyasa üzerinde baskı oluşturarak, saman altından su yürütmeye çalışan malum firmanın hiçbir şey yokmuş gibi su yüzüne çıkarak, üreticiye şirin gözükmeye çalıştığını” ifade eden Karan sözlerine şöyle devam etti: “Dolaylı yoldan Ziraat Odaları'nı hedef göstererek, bazı köşe yazarlarına yazılar yazdıran malum firmanın çıkıp biz 'tekelci değiliz' demesi bile kendini ele verdiğinin kanıtıdır. Kaldı ki, Giresun Ziraat Odası olarak biz bugüne kadar hiçbir zaman üreticimize 'ürününüzü satmayın, bekletin' demedik. 'Ne zaman serbest piyasada kafanızdaki fiyat oluşursa o zaman satın' dedik. Onların söylemiyle buda arz-talep sistemi, demekti bazı üreticilerimizin kafasındaki fiyat oluşmadı ki, ürünü satmayarak bekletmeyi tercih etti. Hedef saptırarak hiç kimse üreticinin alın teriyle oynamaya kalkışmasın.”
Editör: TE Bilisim